TUNÇDEMİR: VAN GÖLÜ HAVZASINI MARKALAŞTIRALIM

Van Gölü Havzası'nın turizme kazandırılması ve bölgeye daha fazla turist çekmek için Van ve çevre illerde bulunan kurumların birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyen Van Gölü Havzası Turizm Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir, 'İlimizde ve çevre illerdeki kurumların Van Gölü Havzasını markalaştırmak için harekete geçerek Van Gölü Havzasıyla ilgili uzun vadeli programlar yapmalı ve geleceğini inşa etmeliyiz. Bu vesileyle Van Gölü Havzası'nı bir cazibe merkezi haline getirme çağrımıza tüm kent dinamiklerinin dahil olmasını ve destek vermesini istiyoruz' dedi.

Burhan Ergin

Van Gölü Havzası Turizm Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir ve Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel gazetemizi ziyaret ederek imtiyaz sahibi Erdal Perihan ile görüştü.

“Zenginliklerimizi pazarlayamıyoruz”

Vangölu Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel, Van Gölü Havzası’nın markalaşmaması için hiçbir nedenin olmadığını belirterek, “Vansesi Gazetesi memleket meselelerine çok duyarlı ve çözüm üreten bir gazetedir. Bu konuda Erdal Perihan ve çalışanlarına teşekkür ediyorum. Vangölü Aktivistleri Derneği olarak Van Gölü Havzası Turizm Derneği ile birlikte Van Gölü Havzasının marka olmasını istiyoruz. Bununla ilgili bir çalışmanın yapılması için öncülük edeceğiz. Bununla ilgili ilimizde bulunan kurumları ziyaret ederek fikirlerimizi, düşüncelerimizi ve önerilerimizi sunuyoruz. Bu bölgede bulunan illerin markalaşmaması için hiçbir sıkıntı yok. Bölgesel bir tanıtıma ihtiyacımız var. Van Gölü Havzasıyla, tarihiyle, kültürüyle, örfü ve adetiyle çok büyük zenginliklerimiz var ama maalesef biz pazarlayamıyoruz. Van Gölü Havzasını korumak ve geleceğe taşımak için festivaller ve çalışmalar yapıyoruz ama markalaşmak için bu zamana kadar hiçbir adım atılmadı. Biz bir ilke imza atarak Van Gölü Havzasını turizme kazandırmak istiyoruz. Van Gölü Havzası neden marka olmasın? Bununa ilgili çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“6 yıl önceyle bugünü kıyasladığımızda çok büyük yol almışız”

Van Gölü kirliliğine dikkat çekmek için yıllardır etkinlikler düzenleyen Özel, “Van Gölü’nün kirliliğine dikkat çekmek için 6 yıldır çalışma yapıyoruz. 6 yıl önce ve bugüne baktığımız zaman çok büyük fark var. Toplumsal olarak bazı şeyleri görmüyoruz. 6 yıl önceyle bugünü kıyaslamıyoruz. 6 yıl önce hiçbir yerde ileri biyolojik arıtma tesisimiz yoktu ama şuanda ileri biyolojik arıtma tesislerimiz çalışıyor. Van Gölü’nde şuan dip çamuru temizliği çalışmaları sürüyor. Bu çalışma aslında bizim için hayaldi. Bakanlık bununla ilgili ciddi bir çalışma yaptı. Bakın Van Gölü’ne bu kadar değer verilmesi bir anda olmadı. Biz 6 yıldır canımızdan çok sevdiğimiz Van Gölü’nü korumak, dikkat çekmek için gece gündüz demeden türlü türlü etkinlikler düzenledik. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan hanımefendinin katıldığı Haziran ayında düzenlenen Van Gölü Sempozyumu çok önemliydi. Şuan Van Gölü eylem planı hazırlanıyor. Bütün belediyeler bunun için seferber oldu ve 3 ayda bir rapor hazırlanıyor. 6 yıl önceyle bugünü kıyasladığımızda çok büyük yol katetmişiz fakat ama yeterli değil. Çalışmalarımıza durmadan devam etmemiz gerekiyor. Eylem planı sadece Van Gölü kirliliğinin önüne geçilmesi için değil aynı zamanda Van Gölü ile ilgili neler yapabiliriz? Turizm anlamında bölgesel kalkınmaya nasıl dahil edebiliriz? gibi kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz gün ileri biyolojik arıtma tesisimizi ziyaret ettik. Su çıkışı yüzde 100 temiz akıyor diyebilirim. Sorunlar bitmemiş ama güzel gelişmeleri de görmezden gelemeyiz. Eleştirdiğimiz gibi tebrik etmeyi de bilmemiz lazım” şeklinde konuştu.

“Koronavirüs en çok turizm sektörünü olumsuz etkiledi”

Koronavirüs salgınından tüm sektörlerin, turizm sektörünün biraz daha fazla zarar gördüğünü söyleyen Van Gölü Havzası Turizm Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir, “Kıymetli Van halkının ve kamuoyunun da bildiği üzere ülke olarak son birkaç yılda zorlu bir süreçten geçiyoruz. Dünya genelinde etkisini sürdüren koronavirüs pandemisi Van Gölü Havzasında büyük kayıplar yaşanmasına sebep olmuştur. Birçok sektörün kayıp yaşadığı bu sürecin en büyük zararı yaşayan kesimlerinin başında da turizm sektörü gelmiştir. İki yıla yakın bir süredir devam eden pandemi koşulları turizm sektörünün sadece belli dönemlerde kısıtlamalar dışında kalmasına sebebiyet vermiş bu serbestiyet süreçleri ise ülkenin sadece belli kesimlerinin bir hareketlilik yaşamasına neden olmuş, birçok bölgenin ise tam anlamıyla kayıp olarak geçirdiği sürecin adı olmuştur. Bu kayıpları en çok yaşayan illerden birisi şüphesiz Van ve Van Gölü Havzası İlleri olmuştur. Şubat 2020 yılından başlayarak, Mayıs 2021’e kadar 14 ay boyunca kapalı kalan Kapıköy Sınır Kapısı kent ekonomisinin bir anda büyük kayıplar yaşamasına neden olmuştur. Her yıl yarım milyon civarında İranlı’nın geldiği sınır kapısının uzun süreli kapalı kalması neticesinde Van turizmdeki en büyük kazanç kapısını yitirmiştir. Bu süreç de son dönemlerde turizme, bu sektörle ilintili onlarca kuruluşa büyük kayıplar yaşatmıştır. Turizm ile alakalı özel sektör tarafından büyük yatırımların yapıldığı Van’da İranlı turistin gelmemesi sadece bu sektöre değil tüm kentin ekonomik işleyişinde durgunluk ve kayıplar yaşatmıştır. Kapıköy Sınır Kapısı açılmasına rağmen İran’ın Razi Kapısı’nı açmaması kaybın devamlılığının neden olmasına sebep olmuş ve bu durum halen de devam etmektedir” dedi.

“Van sadece İran’a bağlı kalmamalı”

Van’ın ekonomisi için master planı hazırlanması gerektiğini söyleyen Tunçdemir, “Yaşanan tüm bu süreçler yıllardır vurguladığımız Van ve Van Gölü Havzasının turizm master planını belirlerken sadece tek taraflı değil çok yönlü planlamalar yapması hususunun önemini bir kez daha doğrulamıştır. Van kenti sadece İran’a bağlı kalmaması gereken Kuzey Irak, Ermenistan ve Avrupa gibi ülkelerin de içinde olduğu planları bulunan kent ve havza olmalıdır” diye konuştu.

“Kurumlarımız Van Gölü için harekete geçmeli”

Van’ın ve bölgenin gözbebeği Van Gölü’nde turizm amacıyla çalışmalar yapılması gerektiğini kaydeden Tunçdemir, “Buna ek olarak son dönemlerdeki yerli turist hareketliliğini kente ve bölgeye çekmek de Van Gölü Havzası diye adlandırdığımız tur Programlarına girmesi için yoğun çaba harcadığımız bir alan olmalıdır. Son dönemlerde Türkiye’nin birçok turizm bölgesi olumsuzluğu yaşarken ve tatil planları yapan insanlar ciddi bir destinasyon arayışı içindeyken Van şehri tüm güzellik ve zenginliklerini pazarlaması halinde bu anlamda önemli bir adım atmış olacaktır. Yerli turist akışında önemli bir alan kaplayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yanında önemli bir alternatif olabilecek Van Gölü Havzası illeri ve Van şehri bu süreçte iç turizmde de söz sahibi olmalı. Bu kapsamda kent olarak tarihi, doğal güzelliklerinin yanında mevsimsel avantajları da çok elverişli durumda olan Van ve Van Gölü Havzası için hep birlikte çağrılar ve programlar düzenlenmelidir. Van Gölü Havzası adıyla turlara dahil etmek istediğimiz Van ve Van Gölü Havzası illeri için bu noktada kentteki tüm paydaşlarımızı, kurumlarımızı, kuruluşlarımızı bu süreçte Van ile ilgili çalışmalar yapmaya davet ediyoruz. İlimizdeki ve çevre illerdeki kurumların Van Gölü Havzasını markalaştırmak için harekete geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Van Gölü Havzasının alternatif bir destinasyon olarak öne çıkabileceği, ardından da kalıcı bir merkez haline gelebileceği bir gerçektir. Bizlere düşen Van Gölü Havzası ile ilgili uzun vadeli programlar yapmalı ve geleceğini inşa etmeliyiz. Bu vesileyle Van Gölü Havzası’nı bir cazibe merkezi haline getirme çağrımıza tüm kentin dahil olmasını ve destek vermesini rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Erdal Perihan, Van Gölü Havzası Turizm Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir ve Vangölu Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel’e nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme