Dünyanın en güçlü imparatorluğunu kuran, Osmanlıların, mirasçıları olan bizler, Cumhuriyet ile birlikte yeni bir düzen kurmuş, zaman zaman cumhuriyet ruhuna uygun olmayan davranışlar içine girmişizdir. Sınırlarına çekilen, kabuğunu kıramayan, dünyada olup bitene karşı sessizliğini bozmayan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile hareket eden, bu güne kadar, suya, sabuna dokunmadan emperyalist güçlerin talimatlarına da fazlaca itiraz etmeden yaşamlarını devam ettirmişlerdir.2000' li yıllardan sonra bir yükselen, bir düşüşe geçen trent içerisinde bu günlere gelinmiştir.
Bugün şunu açıklıkla söyleye biliriz ki artık dünyada olup bitenlere karşı sessiz kalınmıyor. Globalleşen dünyada artık her şey ülkemizi direk ilgilendiriyor. Ülkemizi yönetenler dünyada olup biten her şeyi DİYALETİK açıdan değerlendiriyorlar. Allah onların güçlerine güç katsın
Son on yıl incelendiğinde ülkemizde birçok İLK lere imza atıldı. Bunlardan en önemlileri sırasıyla:
1-Her on yılda bir ülkemiz yönetimine karşı yapılan askeri darbe felaketlerinden, çok şükür bu gün kurtulmuş durumdayız. Darbe anlayışları tarihin derinliklerine gömülmüştür. Ülkemizdeki belli, güçlü kurumları ellerinde bulunduran ve kendilerinden kimsenin hesap soramayacağı havasına girenlerin havaları indirildi. Suç işleyen herkesten hesap soruluyor. Ülkemiz yavaş yavaş demokratik bir zemine oturtulmaya çalışılıyor.
2- Her on yılda bir felaketine maruz kaldığımız DEPREM felaketine karşı çok ciddi ve cesur adımlar atılmaya başlandı. İnşallah yakında bu belanın can ve mal kaybını en aza indirilmesi sağlanmış olur. Allah yardımcıları olsun.
Çok şükür bu gün, Orta Doğu'da, Afrikada, Balkanlarda, Avrupa ve Asya da, varlığını, ağırlığını hissettiren güçlü, önemli bir ülke konumuna gelmiş bulunmaktayız. Bu gidiş Osmanlı imparatorluğunun ruhuna uygun bir gidiştir, bu gidiş kişilikli, cesur ve yürekli bir gidiştir, bu gidiş güçlü, onurlu bir duruşun ifadesidir.
Bu gün ülkemizin lideri, Avrupa birliğini, Birleşmiş Milletleri, Nato gibi kuruluşların demokratik olmayan yapılarını eleştiriyor ve sorguluyor. İsrailin zulmüne karşı çıkıyor ve mücadele ediyor. Ortadoğu'da yaşanan insanlık dramına karşı çıkıyor ve mücadele ediyor. Afrika'da ki emperyalist sömürülere karşı mücadele ediyor, Afrikalıları kardeş kabul ederek bağrına basıyor ve onların gelişmesi için her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğunu ifade ediyor. Bu yapılanlarda Türkiye liderinin dünyada yaptığı ilklerdir.Bu ilkleri yapanlarla nasıl gurur duyulmaz? Ortadoğu Afrika yakından izleniyor. Dış politikada yeni parametreler bizi dışarıda da söz sahibi yapıyor. Türkiye yaptıkları ile yakından takip edilen bir ülke konumuna gelmiştir. Ülke liderinin doğru bakış açısı, cesur yaklaşımları her geçen gün artarak devam ediyor. Türkiye bölgesinin değil, dünya üzerinde söz söyleyebilecek bir konuma doğru hızla ilerliyor.
Değerli okurlar, bildiğiniz gibi, güçlü ve onurlu olmadan, ne dilini ne dinini nede diğer kutsal değerlerini kimseye önemsettiremezsiniz. Bu gün gerek Avrupa'da gerek Asya da, gerek Afrika'da ve gerekse Amerika'da onurlu bir duruş sergileyen Türkiye, bu duruşundan dolayı kendisini tüm dünya ülkelerine kabul ettirmiştir. Şu anda Türk dilinin (Türkçenin) Evrensel bir dil olma sürecine girmiş olduğunu görmekteyiz. Asyada, Avrupada, Afrikada, Avusturalya’da ve Amerika’da milyonlarca insan Türkçe konuşuyor. İngilizce, Almanca, Fransızca. İspanyolca nasıl Evrensel dil olmuşlarsa, Türkçe neden Evrensel bir dil olmasın? Yinede iş Sayın Başbakanımıza düşecektir. Onun yüksek iradesiyle Anayasamıza girişi sağlandıktan sonra önünde hiçbir engel kalmamış olur.
Başkent Platformunun başlattığı bu önemli ve hayırlı girişimin ülkemize ve dünyaya iyilikler, güzellikler getirmesini diler, Başkent Platformuna minnet ve şükranlarımı sunarım.