Türkiye katillerin iadesini isteyebilir
Hukukçular: Türkiye, failler buradaysa yargılayabilir. Değillerse Interpol aracılığıyla veya S.Arabistan'dan isteyebilir. Konsolos için de yakalama emri çıkarılabilir.
Suudi Arabistan'ın, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğunda arbede sırasında öldüğünü itiraf etmesi ve olayla ilgili çoğu üst düzey istihbarat görevlisi 18 kişinin tutuklandığını açıklamasının ardından gözler Türkiye'nin bu konuda atacağı adımlara çevrildi. İlk andan itibaren ciddi bir şekilde olayın üzerine giden Türkiye, atacağı adımlar öncesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığın soruşturmasını tamamlamasını bekleyecek. Suud yetkililer, Kaşıkçı'nın arbede sırasında öldüğünü iddia etse de soruşturmanın gidişatını olay yeri inceleme ekiplerinin bulduğu deliller doğrultusunda Başsavcılığın tespitleri belirleyecek. Hukukçular, Türkiye'nin atabileceği adımları değerlendirdi. İşte o görüşler:
DOSYA 20 YIL AÇIK KALIR
Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı: Bir defa Suudi Konsolos ülkesine gitti. Zaten Konsolosa da dokunamazdık. Orada konsolosluk görevlisi olmayan birileri varsa ve onların isimleri verilirse Türkiye'de işlenen bir suç olduğu için onlarla ilgili cinayetle alakalı dosya açılır. Ancak bu insanlar Türkiye'de değilse Interpol aracılığıyla ilgili devletten talep edilir. Eğer yakalanıp getirilirse de zaman aşımı dolmadan-ki cinayet olduğu için- zaman aşımı burada çok zor. Bu dosya 20 yıl boyunca açık kalacak demektir. Bu kişiler buradan gitmişse veya dokunulmazlıkları var ise hiç bir şey yapamayız. Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM), taraf değil. UCM, adi suçlara bakan bir mahkeme değil, daha çok soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlara bakan bir mahkeme. Türkiye, bu nedenle 'Kaşıkçı olayını' UCM'ye taşıyamıyor.
BURADAYSA YARGILANIRLAR
Yerel mahkemelerde, adam öldürme, cinayet davası tespit edilirse bu kişilerle ilgili dava açılabilir. Eğer bu kişiler buradaysa yargılanır, burada değilse savcılık kararı ile Interpol veya Suudi Arabistan'la imzalanmış suçluların iadesi konusunda ikili anlaşmalar varsa bu kişilerin iadesi istenebilir. Onun dışında soruşturma açık kalır bekler. Başka yapılabilecek bir şey yok. Suudi Arabistan'a maddi-manevi tazminat davası açamayız. Bu davayı açabilmek için gerekçe gösterilecek bir durum yok.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne gidebilir
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkez Başkanı Av. Dr. Mehmet Sarı: Soruşturmanın daha da derinleştirilmesi gerekiyor. Tüm deliller Türkiye'de ve çok önemli veriler var. Nihayetinde konsolosluk bir imtiyaz alanı. Dolayısıyla burada tüm delil toplama ve savcılığın yapacağı soruşturma tamamıyla Suud hükûmetinin vereceği izne tabi yürütülüyor. Bu bakımımdan bu soruşturmanın öncelikle nihayete erdirilmesi gerekiyor. Bu kişinin doğrudan doğruya muhalif kimliğinden ötürü vahşice katledilmesi ve suçun diplomatik bağışıklığı olan konsolosluğun içerisinde yapılmış olmasından dolayı insanlığa karşı bir suç olabileceğini çok sayıda uluslararası ceza hukukçusu da vurguladı. Bu da bize şunu gösteriyor Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde Suud yetkililer hakkında dava açma hususu tabii ki denenebilir. Kaşıkçı'nın yakınları, doğrudan doğruya hakları ihlal olan kimseler, bu suçtan dolayı zarar gören kimseler Uluslararası Ceza Savcısını harekete geçirebilir. Konsolosun doğrudan ilgisi varsa, ya da konsolosun bu cinayetin işlenişinde emir veren, azmettiren ya da yardım eden statüsünde bir sıfatı olursa tabii ki hakkında Interpol marifetiyle yakalama emri çıkarılması talep edilebilir.
'Ne olmuşsa onu açığa çıkaracağız'
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suud gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin, "Türkiye ne olmuşsa onu açığa çıkartacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın" dedi. Türkiye'nin olaya ilişkin Suud tarafıyla beraber yapılan çalışmanın dışında kendi bağımsız soruşturmasını da yürüttüğünü kaydeden Çelik, şöyle konuştu:
"Biz peşinen kimseyi suçlamıyoruz ama hiçbir şeyin örtülü kalmasına da razı değiliz. Bu vahim bir olaydır. Suudi Konsolosluğu Suud toprağı sayılsa da Türkiye Cumhuriyeti topraklarının sınırları içinde olmuştur. Bunun açığa çıkması bizim namus borcumuzdur. Elinde sonunda elimizdeki bütün imkânlar kullanılarak bu açığa çıkarılacaktır. Cumhurbaşkanımızın iradesi bu şekildedir. Şimdiye kadar da bu şekilde gelmiştir."
“ARKASINI BIRAKMAYACAĞIZ”
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da Kaşıkçı cinayetinin dünyanın da bir numaralı gündem maddesi olduğuna işaret ederek, "Türkiye, bu anlamda bu ortaya konulan çirkin, ürkütücü, korkunç, insanlık dışı, uluslararası hukuka aykırı bu işin arkasını bırakmayacak" dedi.
Türkiye araştırmaktan fazlasını yaptı
ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli bir anlaşma sağlayıcı haline geldiğini yazdı. Kareem Fahim ve John Hudson imzasıyla yayımlanan yazıda "Suudi bir gazeteci ortadan kaybolduktan sonra Türkiye sadece sessiz sedasız olayı araştırmaktan fazlasını yaptı. Dünyanın dikkatini, kendi topraklarında küstahça, bir devletin desteğiyle yapılan infaza çekerek krizi anlattı" ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da soruşturmayı önlemekle suçladığı Suudi yöneticilere toplum önünde çıkıştığı belirtilen yazıda, "Cinayetinin detayları Türk medyası ve uluslararası basında yer aldı. Türkiye'den sızan bazı bilgiler küresel ilgiyi canlı tuttu. Belki de Suudi Arabistan'ın inkâr etme çabalarını söndürecek ve Trump yönetiminin en yakın Arap müttefiki olan Suudi Arabistan'dan uzaklaştırmasını sağlayacak" değerlendirmesinde bulunuldu.