Türkmenoğlu: Van sahipsiz değil

AK Parti Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, 'Van sahipsiz değil. Van'ın sahibi devlet. Kurumlar çalışıyor, meslek odaları çalışıyor, herkes çalışıyor. Herkes kendi alanında, kendi görevleri doğrultusunda çalışıyorlar. Şehirde yürümeyen bir şey yok. Tıkanan sorunlar var ama yürümeyen bir şey yok. Sahipsiz memleket sözü her yerde var. Bu söylemleri duyuyoruz' dedi.

Vansesi Gazetesi'nden Burhan Ergin'in haberine göre Elite World Otel’de gazetecilerle bir araya gelen AK Parti Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, milletvekili seçiminden sonraki bir yıllık değerlendirmede bulundu. Türkmenoğlu, “Bize uçak sefer sayılarıyla ilgili şikayet gelmedi ama biz Bakanlığa gittik. Duyarlı olduğumuz için. Bu hususta bir konsensüs sağlanması gerektiğinin altını çiziyorum. Van’a bir günde 12-13 uçak iniyor. Bazen ekstra seferlerde oluyor. Erzurum’a 9 uçak, Diyarbakır’a 13 uçak gelip gidiyor. Zaman zaman uçak seferlerinde kaoslar yaşanıyor. Bizde yolcu trafiği fazladır. Van’ı daha çok etkinliğe duyarlı hale getirip İranlı turistleri Van’da daha fazla tutarak dışarı göndermemek için mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Türkmenoğlu: Van sahipsiz değil

“ÇÖZÜMDE GÖREV ALMAYAN SORUNUN BİR PARÇASIDIR”

Milletvekilliği sürecinde Van’ın birçok sorununun çözümünde emeği olduğunu söyleyen Türkmenoğlu, “Bildiğiniz gibi bu şehirde sizlerle beraber hayatımı sürdürüyorum. Ticaretle uğraştığımız için zaman zaman sivil toplum örgütlerinde görev aldım. Spordan, sosyal aktivitelere, ekonomiden ticarete her alanda mutlaka aktif çalışmamız olmuştur. 2001 yılında AK Parti’nin kurulmasıyla siyaset sahnesine atıldım. 2002 yılında belediye meclis üyeliğiyle memleketimizin sorunlarını çözmek için canla başla çalışmaya başladık.  2007-2011 yılları arasında da kıymetli hemşehrilerimizin teveccühleriyle, destekleriyle 23. Dönem Van Milletvekili seçildim. O dönemlerde parlamentoyu tanıma fırsatım oldu. O günlerde de bu şehrin kronik sorunlarını çözmek için çaba harcadım. Kapıköy Sınır Kapısı’nın küçük araçlara açılması hususunda girişimlerimiz oldu. Van Gölü’nde yat limanı yapılması, bu şehirde ekonominin, ticaretin canlanması için ulusal çaptaki şirketlerin buraya yönlendirilmesi gibi birçok projeye öncülük ettim. Nihayetinde süreç hızlı geliştiği için bir dönemde AK Parti Van İl Başkanlığı görevini yürüttüm. AK Parti Teşkilat tüzüğünün bize vermiş olduğu görevleri layıkıyla yerine getirmeye çalıştık. Görevlerimiz içerisinde bir teşkilat oluşturduk. Van teşkilatımızı güçlendirmeye gayret ettik. Dünyanın birçok ülkesine örnek olmuş teşkilatlarımız var. Biz bayrağı devraldığımızda daha iyi bir yere taşımak için gayret gösterdik. 2023 seçimlerinde tekrar Van’ımızı temsil etmek için kıymetli hemşehrilerimizin teveccühleriyle 28. Dönem Van Milletvekili seçildim. Bu görevi bize tevdi eden ve bu görev için bize destek olan Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, AK Parti ve tüm Vanlı hemşehrilerime teşekkür ederim. Biz üzerimize sorumluluk aldık. Benim her zaman kırmızı çizgi diye bir sözüm var. Çözümde görev almayan sorunun bir parçasıdır. Eğer bir yerde, bir koltukta, bir mevkide, bir makamda oturuyorsanız orada sorumluluk almış oluyorsunuz. Sorumluluk alan adam da çözüm üretecek. Eğer bu çözümü üretmezsen sorun kendisidir. Haliyle biz bu bilinçle bu şehirde gördüğümüz aksaklıkları, eksiklikleri kendi alanımıza düşen her görevi en iyi şekilde yerine getirmek için gayret sarf ediyoruz. Bu şehrin yerel yönetimleri, sivil toplum örgütleri, basının görevleri farklıdır. Hatta meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin de görevleri farklıdır. Meslek odası ile sivil toplum örgütlerini karıştırmamalıyız. Çünkü meslek odaları aynı zamanda kamu tarafından desteklenen kuruluşlardır ama sivil toplum kuruluşları tamamen hür düşünceye sahip kuruluşlardır. Herkes kendi işini yaparsa bu şehirde Allah’a şükür çok, çok daha iyi netice alırız ama herkes birbirinin işine karışırsa bu şehirde çözüm noktasında çok, çok zorlanırız. Onun için bende milletvekili olarak görevimi en iyi şekilde yerine getirmek için çalışıyorum. Yasama örgütünün bir parçasıyım. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 3 gün yasama faaliyetlerine katılmak zorundayım. Bunun dışında meclis bir görev verirse onları yaparsın vermezse şehrinle ilgilenirsin. AK Parti iktidarımızın 23 yıllık bir hizmet süreci var. Bu süreç içerisinde birçok alanda binlerce projeye imza attık. AK Parti olarak Van’ımızda da çok güzel işlere imza attık” dedi. 

Türkmenoğlu: Van sahipsiz değil

“ÇUBUKLU BARAJIMIZIN SÜRECİNİ YAKINDAN TAKİP ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Türkmenoğlu konuşmasının devamında, “Malumunuz geçmişte terör olaylarından dolayı yaylalar, meralar kapalıydı ama çok şükür 2016-2017 yılından sonra PKK terör örgütü ile yapılan mücadele sonucunda şehirlerimizde, mezralarımızda, köylerimizde güven, huzur tesis edildikten sonra yaylalar, meralar açıldıktan sonra Türkiye’nin en fazla merası olan bir şehirde yaşıyoruz. Meranın en önemli stratejik kaynağı sudur. Eğer bir yerde yol ve su varsa orada medeniyet vardır. Bir yerde çöl varsa orada sefalet vardır. Geçmişten bugüne baktığınızda 4 barajımızın buna bağlı olarak da 6 göletimizin olduğunu ifade etmek istiyorum. Valimize Tokat’ta ne kadar gölet var, bana 20-25 göletlerinin olduğunu söyledi. Erzurum’da sordum, 17 gölet olduğunu ifade ettiler. Demek ki bu şehirde özellikle kırsal alanda su ile ilgili ciddi bir sıkıntımız oldu ama bu yıl yağışlar iyi olduğu için Sarımehmet Barajımızda su seviyesi arttı. Geçen sene gittimde doluluk oranı yüzde 19’du ama bu yıl doluluk oranı yüzde 96’ya ulaştı. Kapaklı açıp suyu veriyorlar. Şamran kanalına bakıyoruz bol bol su var. Bu sebeple başlattığımız gölet ve baraj projeleri hızla devam etmektedir. Şu ana kadar 6 gölet bulunan ilimize, 2024 ve 2025 yılları arasında 12 yeni gölet daha kazandırmak için çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz. Bu işi dertlenip bu işle ilgilenmek lazım. Ben 23. Dönem Van Milletvekiliyken Çaldıran’a gittiğimde insanlar bana Çubuklu Barajını soruyorlardı. 1972 yılından bu yana sürekli ne olacağını gelen giden sorardı. Bu dönem Allah nasip etti biz Çubuklu Barajımızın sayın Bakanımızla birlikte yapım sözleşmesini imzaladık. 600 milyona yakın bir kaynak aktarıldı. Çalışmalarımıza başladık. Çubuklu barajımız bittiğinde 37 bin 900 dekar alan ve toplamda 5 hektar alanımızı suyla buluşturacağız. Çaldıran ve havzası tekrar bir tarım deposu olacak. Çubuklu barajımızın sürecini yakından takip etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“VAN SAĞLIK KAMPÜSÜ OLACAK”

Sağlık Bakanlığı tarafından yeni yapılacak hastanelerle Van’ın sağlık kampüsü olacağını belirten Milletvekili Türkmenoğlu, “Bu şehrin en önemli meselelerinden biri de sağlık alanında çok güzel yatırımlarımız var. Hastanelerimize baktığımızda Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde bir ek binası ihtiyacı var ama Van Eğitim ve Araştırma Hastanemizde daha iyi, daha konforlu, bölgeye hitap edebilecek, bizimde bir şehir hastanemiz olsun diye son 5 yıldan bugüne kadar Sağlık Bakanlığı yatırım planında Van’a bir şey yapmamış ama bugünden itibaren Sağlık Bakanlığımız hali hazırda 11 hastanemiz, 3 bin yatağımız, 11 bin personelimiz var. Bunlar Van’ın sağlığına hizmet ediyor ama biz bununla yetinmiyoruz. Bunun üstüne 800 yataklı ve 220.000 m² kapalı alana sahip bir hastane daha Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yanına yapıyoruz. Oraya kampüs havası estirerek, şehir hastanesi olacak. Onkolojiden, kadın doğuma her alanda orada Ankara’da gördüğümüz Etlik Şehir Hastanesi gibi komplike bir şehir hastanesi gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda orası bir akademik alana da kavuşmuş olacak. Araştırma hastanesi olacak. Hastanızı oraya götürdüğünüzde herşeyini orada yapacaklar. 800 yataklı hastanemizin projesi bitti, yer tahsisi yapıldı. İnşallah önümüzdeki ay sayın Bakanımız Van’a geldiğinde müjdesini verecek. Buna bağlı olarak Erciş’e 200 yataklı ek hastane yapıyoruz. Muradiye’ye 150 yataklı yeni bir hastane yapıyoruz. Başkale’ye 75 yataklı hastane yapıyoruz. Başkale’deki hastanenin yapılma işi 3 defa ihale edildi fakat maliyetlerin düşük olması nedeniyle işi alacak müteahhit olmadı. Şimdi biz onu da YİKOB’a yaptırıyoruz. Bahçesaray ve Gevaş’ta hastanemizin yapım çalışmaları devam etmektedir. Biz şehri büyüteceğiz. 1071 yılından 1915 yılına kadar bu şehir Van Kalesi’nin güneyindeydi. Bin yıllık bir şehirdir. 1915’ten sonra şehir Cumhuriyet Caddesi tarafına kaydı. Buralar o zaman üzüm bağlarıydı. Buralarda şehir diye bir şey yoktu. Cumhuriyet dönemi sürecinin Cumhuriyet Caddesi, dikkat ederseniz Cumhuriyet Caddesi, Hacıbekir Caddesi’ni baza alır, Hacıbekir Kışlasına baktığınızda Toprakkale’ye kadar ip gibi bir cadde gider. Soydan Kavşağından baktığınızda Van Kalesi’ni görürsünüz. Beşyol Meydanından baktığınız zaman İskele’yi görürsünüz. Bu kadar önemli, stratejik, simetrik caddeler yapılmış, ama ara sokaklar seyri sömürtüyor. Gelişmiş şehirlerde planlama çok önemlidir. Bizler binaları yapıyoruz, sonra bize yol getir diyoruz. Van’ın en büyük sorunlarından biri de çarpık kentleşmedir. Önce planlama yapmamız lazım. Biz 2011 yılından önce bir planlama yaptık. Dedik ki bu zeminin artık ıslak bir zemini var. Deprem riski taşıyor ve deprem riskinden dolayı çevre yolunun 41 kilometresini Erek Dağı’nın çevresinden verdik. Çünkü oranın zemini kayadır ve kaya zeminin üzerine oturmuş bir şehir düşünün, bu şehir deprem anlamında çok daha güçlü ve zemini sağlam bir yerleşim alanına sahip oldu. Kevenli, Bostaniçi, Kalecik, Sıhke konutları aynı şekilde sağlamdır. Çevre yolunu da bitirdiğimizde yeni şehri oraya kurmak istiyoruz. Bu benim hayalimdir. Yeni yollar, yeni şehirler, yeni bulvarlar getirmemiz lazım. Şehri mutlaka ama mutlaka büyütmeliyiz. Buradaki ticari zenginliği Erek Dağı yamaçlarına doğru kaydıralım. Bunun için 150 yataklı bir devlet hastanesi yapıyoruz. Bostaniçi Devlet Hastanesi projesi bu yılki hedeflerimiz arasındadır. 150 yataklı hastaneyi Bostaniçi’ne yaptığınızda oradaki sirkülasyonu düşünün, eczaneler, lokantalar, alışveriş merkezleri gibi işletmeler yapılacak ve orası hareketlenecek. Bizim şu anda aşağı yukarı sağlık sektöründe doktorlarımız var ama ben sadece şunu diyeyim bir yıllık dönem içerisinde 238 uzman, 145 pratisyen doktorun atanmasında katkı sundum. Van çok büyük bir şehir olacak. Eğitimde iyi bir yerdeyiz. 2002 yılında derslik sayımız 3 binken, şimdi 13 bine yükselmiş, başarı oranını tartışabiliriz. 20 yılda biz bunu kat be kat katlamışız. 2002 yılından önce 6 bin öğretmenimiz vardı. Şimdi 19 bin 203 öğretmenimiz var. Van her yönüyle gün geçtikçe büyüyor. Benim öğrenciliğim zamanında 1970’li yıllarda sınıfa girdiğimde 50 kişi bir sınıftaydık ama şimdi 24 kişi, hatta ilköğretimde 16 öğrenci bulunuyor. Bu dersliğin fazlalaştığını gösteriyor” şeklinde konuştu. 

Türkmenoğlu: Van sahipsiz değil

“ESKİ VAN ŞEHRİNİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Eski Van şehrine değinen Türkmenoğlu, “Biz tarihimizi unuttuk. Bizim tarihimizin 4 bin yıllık geçmişi var. Husiler, Metler, Persler, Sasaniler, Urartular, her alanda medeniyetimiz var ama son bin yıllık medeniyetimizde  eski Van şehri belki dünyada yakılmış, yıkılmış yerine inşa edilmemiş tek şehirdir. Eski Van şehri kendi kaderine terk edilmiş tek şehirdir. Ben 1975-80’li yılları hatırlarım. Oralarda birçok yapı var. Camiler o kadar harap olmamıştı, Oraya baktığınızda birçok evin silüetini veya kerpiç evleri görürdünüz. Zaman içinde terk edildiği için o şehir kendi kaderine terk edilmiş, karşı tarafta da sazlık vardı. Orada Edremit sahille buluştu. Tuşba’nın da sahili var. İpekyolu’nun var mıydı? Yok, demek ki bizim İpekyolu’na bir sahil yapmamız gerekiyordu. Onun için biz sahil yolu projesini önemsiyorduk. Sahil yolu projemizin hep hayalini kurduk. Sayın valimizin de çok büyük gayretleri neticesinde Büyükşehir Belediyesi’nin imkanları dahilinde bir buçuk yılda sahil yolunu yapıp bitirdik. Şimdi o sahil yolunda yürüdüğümüzde eski Van şehrini görme fırsatı yakaladık. Orada iki camimizi restore ediyoruz. Hemen yanında Hüsrev Paşa Han’ın içinde bulunan 40 dükkanı ve yanındaki askeri kışlayı butik otele çevireceğiz. Şehrin tahıl depolandığı yeri yapıp hayata geçireceğiz. Oranın dış duvarını ördükten sonra oraya gelen insanlar tarih süzgecinden geçecek, yukarıda Urartu, aşağıda Selçuklu, Osmanlı, yanında da Cumhuriyet olacak. Biz İpekyolu’nu kültürüyle beraber büyük zenginlik abidesi olan bu şehrin hem turizmini, hem kültürünü, hem ekonomik değerlerini kazandıracağız” dedi.

“VAN BALIĞI KONSERVE OLARAK SATILACAK”

Van Gölü’nde yaşayan endemik tür Van balığının ekim ayından itibaren uluslararası marketlerde konserve olarak satılacağını kaydeden Türkmenoğlu, “Van Gölü’nde yaşayan Van balığı endemik bir türdür. Dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmaz. Türkiye’de balıkçılık sorunlarını tartışan komisyon kurduk. Biz bununla ilgili Çanakkale’ye gittik ve çok büyük bir tesis gördük. Oranın sahibiyle görüşerek Van balığının konserve olarak satılması için girişimlerimiz oldu. Ekim ayında 70 ton balık gönderdik. Onların hepsi derin dondurucularda muhafaza edildi. Tesisin teknik gıda mühendisleri bunun analizini yaptılar. Van Balığı ekim ayından itibaren uluslararası marketlerde konserve olarak yerini alacaktır. Eğer biz bunu başarırsak Dardanel bundan karşılık bulursa Van Gölü’ndeki Van balığının korunması için daha fazla önem vereceğiz. Çünkü şu an yılda 8 bin ton Van balığı tüketiliyor, rezervimiz 30 bin tondur. 30 bin ton da bu işe yetmez, daha fazla tedbir alarak önem vereceğiz, daha çok üstüne düşeceğiz. Van balığı dünyada endemik tek balık türüdür” diye konuştu.

“HİZMET KERVANI HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR”

Türkmenoğlu, “Başlatmış olduğumuz petrol arama fizibilite çalışmalarımız sonuçlanmış olup, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Van’da petrol arama sondaj çalışmalarına başlamış bulunmaktadır. İnşallah yakın zamanda müjdeli haberler vereceğiz. Van’da ticaretin ve sanayinin canlanması, İran ile olan turizm ve ticaretin daha iyi noktaya gelmesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütmekteyiz. Kapıköy’ün transit geçişe açılması, Başkale Gelincik ve Çaldıran Çilli sınır kapılarının faaliyete geçmesi amacıyla, TBMM Türkiye-İran Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak İran ile yoğun görüşmeler gerçekleştirmekteyiz.  İlimizde sanayinin ve ticaretin canlanması amacıyla İran ile ikili ilişkilerimizi daha iyi noktalara taşımak için yeni projeler üretmeye devam edeceğiz. Ulaştırma ve Altyapı, Aile ve Sosyal Politikalar, Çevre ve Şehircilik, Gençlik ve Spor, Milli Eğitim ve diğer bakanlıklarda hizmet kervanı hız kesmeden devam ediyor” dedi.

“HER ZAMAN ULAŞILABİLİR BİR MİLLETVEKİLİ OLDUM”

Türkmenoğlu vatandaşların sorunlarını çözmek için yakından ilgilendiğini belirterek, “Van’ın hak ettiği gibi üst düzey bir kültür turizm şehri olması için Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Ersoy’un öncülüğünde ilk kez 100 yıllık master planı yapıldı. Buna bağlı olarak bu yıl, Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni büyük bir coşku ve katılımla gerçekleştirdik. Van ilimizin sahip olduğu eşsiz medeniyet ve kültür mirasının yaşatılması ve tanıtılması amacıyla düzenlediğimiz bu festival, Van’ın hak ettiği kültürel değere ulaşması yolunda önemli bir adım olmuştur. TBMM’de 28. Dönem 2. Yasama Yılını vatandaşlarımıza layık olma gayreti içinde tamamladık. AK Parti olarak bu dönemde, 73 yasa tasarısı ve teklifi kanunlaştırmış bulunuyoruz.  AK Parti Van Milletvekili olarak, her zaman ulaşılabilir milletvekili olma hedefimizi, bize ulaşan hemşehrilerimizle kurduğumuz irtibatlarla gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte de şehrime ve ülkeme hizmet etme yolunda aynı gayret ve inançla çalışmalarımı sürdüreceğimi bildirir, çalışmalarımızda bizimle birlikte yol yürüyen AK Parti Van Milletvekilimiz Sayın Burhan Kayatürk’e, AK Parti Van İl Başkanımız Sayın Emre Güray’a, Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, Kamu Kurum ve Kuruluş çalışanlarına, Van şehrimize heyecan katan Valimiz Sayın Ozan Balcı ‘ya şükranlarımı sunarım” dedi. 

“ÇEVRE YOLUNUN BİR AN ÖNCE YAPILMASI İÇİN EL BİRLİĞİYLE GAYRET EDECEĞİZ”

Daha sonra soruları yanıtlayan Türkmenoğlu, “Çevre Yolu için 2010 yılında toplulaştırılma projesi yapıldı. Nihayetinde bu yolla ilgili o dönemin belediyeleri ile görüşüldü. Her şey bir şekilde başladı. Hatta Erciş yolundan başladılar. Biz bu konuda geçmişe çok takılmak istemiyoruz. Kamulaştırma konusunda sıkıntılar yaşandı. 500’e yakın itiraz oldu. Bunların süreci başladı. Araya deprem girdi. Süreç uzadı 2018’e kadar sarktı. Buranın 10 kilometresi ihale edilmiş. O yapılma aşamasında. 2024 yılının sonu itibariyle asfaltlanması yapılıp bu 10 kilometrelik yol bitecek. Geriye kalan 30 kilometrelik yolun 23 kilometresi şu an yapılıyor. Bu 23 kilometrenin de kavşak düzenlemelerini başlatacaklar. Bunun yanı sıra orada birçok köprü yapılacak. En son tasarruf tedbirlerine kalmıştı. Biz de sayın Burhan Kayatürk ile Bakan’ın yanına gittik. Bu işin ne kadar önemli ve elzem olduğunu söyledik. Çevre Yolunun tasarruf tedbirlerinden muaf tutulacağı sözünü verdi. Şu an hızlı bir şekilde Karayolları Bölge Müdürlüğü ile bu işi takip ediyoruz. Daha önce hayalimiz 2023 yılına kadar Çevre Yolunu bitirmekti. 2023’te bazı aksaklıklar oldu. Bu işte Karayolları Bölge Müdürlüğünün çok büyük bir sorumluluğu var. Belediye ile çok iyi bir şekilde diyalog kurması lazım. Biz de bu işin takipçisiyiz. Büyük ihtimalle 2025’te Çevre Yolunu trafiğe açacağız. Çevre Yolu açılınca Van’ın trafiği rahatlayacak mı? Hayır. Alternatif yolların yapılması lazım. Bunu da belediyeler yapacak. 2010’dan beri herkese bunu diyorum. Diğer şehirler böyle gelişti. Bu şehrin tozunu toprağını yutacak olan sizlersiniz, biziz. Bunun mücadelesini birlikte vereceğiz. Çevre Yolunun bir an önce yapılması için el birliğiyle gayret edeceğiz” dedi. 

“BİZE UÇAK SEFERİYLE İLGİLİ ŞİKAYET GELMEDİ”

Türkmenoğlu, “Van sahipsiz değil. Van’ın sahibi devlet. Kurumlar çalışıyor, meslek odaları çalışıyor, herkes çalışıyor. Herkes kendi alanında, kendi görevleri doğrultusunda çalışıyorlar. Şehirde yürümeyen bir şey yok. Tıkanan sorunlar var ama yürümeyen bir şey yok. Sahipsiz memleket sözü her yerde var. Bu söylemleri duyuyoruz. Ama bir gerçeği de kabul etmek lazım. Ferit Melen Havalimanı bölgenin en stratejik havalimanı. Şehir büyüdükçe uçak sayısı da artar. 2002 yılına baktığımızda yılda 3 bin küsur uçak seferi yapılıyordu. Bir yıl içerisinde 140 bin yolcu taşınmış. 2020’de sefer sayısı 3 bin 186’dan 14 bin 393’e çıkmış. Yolcu sayısı da 144 binden 1 milyon 560 bine çıkmış. Eskiden uçakla yolculuk yapan kişiler parmakla gösterilirdi. Uçak bir lükstü. Bunun için biz diyoruz, hava yolu halkın yolu oldu. Şimdi herkes uçakla yolculuk yapma konforuna ulaştı. Birçok kişi otobüs ile yolculuk etmez. 2024’ün ilk 6 ayının verilerini aldım. Van Ferit Melen Havalimanı 6 ayda 830 bin yolcu taşımış. Yılsonunda bu sayı büyük bir ihtimalle 2 milyonu bulacak. Uçak seferimiz de 9 bin 179 olmuş. Bu da yıl sonunda büyük ihtimalle 20 bini bulacak. Yani geriye giden bir şey yok. İleriye giden bir şey var. Ama arz talep dengesini karşılayan bir formül var. Bunu iyi korumak lazım. Bunu koruyamadığınızda herkes işi farklı boyutlara çeker. Bize uçak seferi ile ilgili şikayet gelmedi ama biz Bakanlığa gittik. Duyarlı olduğumuz için. Bu hususta bir konsensüs sağlanması gerektiğinin altını çiziyorum. Van’a bir günde 12-13 uçak iniyor. Bazen ek seferlerde oluyor. Erzurum’a 9 uçak, Diyarbakır’a 13 uçak gelip gidiyor. Zaman zaman uçak seferlerinde kaoslar yaşanıyor. Bizde yolcu trafiği fazladır. Van’ı daha çok etkinliğe duyarlı hale getirip İranlı turistleri dışarı göndermemek Van’da uzun süreli kalmaları için mücadele edeceğiz. Van stratejik bir şehir. Geçen sene Van’a 800 bine yakın İranlı turist geldi. Bunlar aşılamayacak konular değil. İnşallah çözeceğiz” diye konuştu.  

Bakmadan Geçme