Tuşba Belediye Meclisinden Kudüs bildirisi
Tuşba Belediye Meclisi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına tepki gösterdi.
Tuşba Belediye Başkanlığı tarafından hazırlanarak belediye meclisine sunulan ve siyasi parti gruplarının oy birliğiyle kabul edilen bir basın bildirisi yayımlandı. Bildiride, Kudüs'ün tarihi statüsünü değiştirmeye yönelik girişimlerin kesinlikle kabul edilemeyeceği dile getirildi.
Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe’nin başkanlığında gerçekleştirilen meclis toplantısında ilk gündem maddesi olarak oylamaya sunulan ortak bildiride şunlara yer verildi: “ABD Başkanı Donald Trump’ın Müslümanlardan ve dünyanın farklı yerlerinden gelen tüm tepkilere rağmen Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını ve Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınacağını açıklamasını şiddetle kınıyor, bu yanlış karar bizim için yok hükmündedir. Alınan bu karar uluslararası hukuku ve adalet anlayışını ayaklar altına almıştır. Sinsi planın bir parçası olan bu açıklama, Filistinlilerin ve tüm Müslüman dünyasının barış yönünde sarf ettiği tüm iyi niyetli çabalarını baltalamış ve içinden çıkılması çok zor bir kargaşa oluşturmuştur. Bu karara imza atanlar, tüm uyarılara karşın Kudüs’ün İslâm dünyası için taşıdığı değeri ve buna yürekten bağlanan milyarlarca Müslüman’ı görmezlikten gelmişlerdir. Bir zamanlar İslam himayesinde, üç semavi din için barış sembolü; huzur ve hoşgörünün başkenti olan Kudüs, İsrail’in tasallutu altında kan ve gözyaşına boğulmuş, Trump’ın aldığı bu kararla zulüm ve şiddet tasvip edilerek kaosun kapıları sonuna kadar açılmıştır. Bu akıl almaz kararla birlikte Ortadoğu bir kez daha karanlığa, kan ve gözyaşına mahkûm bırakılmıştır. Fakat unutulmamalıdır ki bu ateş sadece Ortadoğu’yu yakmayacaktır. ABD Başkanı Trump, Birleşmiş Milletlerin (BM) 1980 kararını hiçe saymıştır. Böyle bir adımı atmak dünyada özellikle bu bölgeyi ateş çemberinin içine atmaktır. Siyasi liderler karıştırmak için değil barıştırmak için olurlar. Şu anda Trump'ın bu açıklamaları adeta 'mikser' görevi görmeye yöneliktir. Karıştırmaya yöneliktir, kan ve gözyaşı dökmeye yöneliktir, barıştırmaya değil. Kudüs’ün kutsiyetine atılan bu kıvılcım, alev alev tüm dünyaya yayılacaktır. Bu karar geri alınmaz ve İslâm dünyasından özür dilenmezse, dinler arasındaki ayrışmalar gitgide artacak ve radikal kutuplaşmalarla telafisi imkânsız sonuçlar doğuracaktır. Üç semavi dinin bir arada yaşadığı Kudüs; insanlığın, barışın, huzurun ve Filistin’in başkenti olarak yeniden tesis edilmelidir. İsrail, bu topraklarda 71 yıldır uyguladığı şiddet ve işgal politikasından vazgeçerek Kudüs’ü gerçek sahiplerine, insanlığa teslim etmelidir. ABD Başkanı Donald Trump, almış olduğu bu son derece yanlış kararından vazgeçerek tüm İslam dünyasından özür dilemelidir. Biz, Van Tuşba Belediyesi Meclisi olarak da bu yanlış karardan bir an önce vazgeçileceğini umuyor ve İslâm dünyasının bu hususta yaşadığı üzüntülerini yürekten paylaşıyoruz. Bu vesile ile dünya üzerinde hizmet eden tüm Müslümanların ve adalet savunucularının bu akıl dışı kararı reddederek boykot etmeye davet ediyoruz. Mekke-i Mükerreme Cenab-ı Allah'ın, Medine-i Münevvere Hazreti Resulullah'ın, Kudüs Müminlerin Harem-i Şerifidir. İsrail'in 71 yıldır yaptığı işgali tanımadığımız gibi bugün de ABD Başkanı Donald Trump’ın skandal kararını da tanımıyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hususta göstermiş olduğu dirayetli ve onurlu duruşunu yürekten destekliyor; aziz milletimize saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.”
ABD'nin bu yöndeki kararının milyonlarca Müslüman'ı karşısına alacak bir hareket olacağını belirten AK Parti Grup Başkan Vekili Veysi Ebiri ise, “Kudüs'ün statüsü değiştirilemez, Birleşmiş Milletler kararı ihlal edilemez. Tüm İslam alemi için kutsal olan Kudüs için yapılan bu tür haksız girişim kesin ve kati olarak kabul edilemez. Tüm Müslüman kardeşlerimizi bu kararın karşısında durmaya davet ediyoruz’’ dedi.
DBP Parti Grup Sözcüsü İsmet Tan ise, ABD Başkanının yaptığı bu açıklamanın Filistin halkına hiçbir yararı olmayacağını düşündüklerini belirterek, “Filistin’de herhangi bir barışa hizmet etmeyeceğini ve tam tersine Ortadoğu ve Filistin’de kan ve gözyaşına sebep olacağını ön görüyoruz. Oradaki karar orada yaşayan halka verilmeli. Başka ülkelerin oranın iç işlerine müdahale etmemesi gerekir. Bizim talebimiz ve dileğimiz bu kararın en hızlı şekilde geri alınması ve orada yaşayan halklara bırakılmasıdır” dedi.