Ülkemizin lideri ile onur duyuyorum
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsediyorum. Hem ülkemizin hem de Dünyadaki tüm mazlum ülkelerin lideridir, O Nasıl böyle bir yargıya vardığımı değerli okurlarımla paylaşacağım.
Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi; seksen yıldır bir algı operasyonu ile biçimleniyoruz. Siyasetle az çok ilişkisi olan herkes bu algıyı mutlaka bilmektedirler. Ülkemizde Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olabilmek için mutlaka dış güçlerden icazet almak gibi bir zorunluluğun olduğu algısı ile bugünlere geldik… Bu algı operasyonları bizi biz yapan değerlerin kaybolmasına sebep oldu. Ülkemizi yönetenlerin dış güçler olduğu algısı “bağımsız bir ülke olmadığımızın somut bir göstergesi olarak” hep önümüze kondu. Ülkemize, milletimize alenen yapılan bu hakaretler genel kabul gördü ancak şimdi bunlara dur denilen zamana geldik. Emperyalistlere uşaklık eden yerli işbirlikçiler konumuna düşürülmek istendik.
Malesef toplum tarafından yadırganmadan benimsenen bu algı, ne yazık ki aydın diye geçinen çevreler tarafından da, iktidarın arkasında bir dış güç yoksa o iktidarın yaşama şansı olamaz yaftalarıyla kuvvetlendirildi. Türkiye’de iktidar olabilmek için, ya Amerika’dan ya da diğer haçlı şeytanlardan mutlaka destek almak zorunda olduğumuz algısı şu anda egemen durumdadır. Bu durumdan ben de rahatsız oldum. Kuşku duymaya başladım. Nasıl iş diye kendi kendime sordum? Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve Dünyadaki haksızlıkları, adaletsizlikleri eleştirerek, Dünyayı doğru bir yönde dizayn etme uğraşı göstermelik miydi? Ülkemizin çıkarları doğrultusunda hiç kimseye taviz vermeden, kendi doğrularını savunması danışıklı bir yaklaşım mıydı? Amerikayı terslemesi, Rusyayı terslemesi, İsraili terslemesi, Avrupalı haçlı şeytanları terslemesine anlam vermekte zorlanıyordum. Tüm bunlar bir seneryo olamazdı. Danışıklı bir eylem biçimi de olamazdı. Peki neydi? Dünyayı karşısına almış bir lider. Bu liderin arkasında kim var? Hangi güç sayın Erdoğan’ı destekliyor? Merakıma mucip olmuştu.
Devletin güçlü bir ismi benim çok yakın dostumdur. Kendisinden rica ettim. Bu bulmacayı çözemiyorum, dedim. Beni bu konuda aydınlat, dedim. Sorumu sordum.
Sayın Erdoğan bu kadar delikanlıca davranıyor. Bu kime güveniyor? Arkasında hangi güçler var? Lütfen beni bu konuda aydınlat, dedim. Bu sorunun cevabını aynen yazıyorum. Arkadaşım bana dedi ki "Erdoğan'ı günahım kadar sevmem". Ancak bu adam "Kimseden emir almaz. Kimseyi dinlemez. Doğru bildiklerini hiç kimseden çekinmeden yapar. Arkasında hiçbir güç yoktur. Halk ile Hak arkasındadır. Dış güçler tarafından ortadan kaldırılmak istenen bir liderdir. Öldürülmesinden korkuyoruz" dedi.
Evet değerli okurlarım, ben bu değerli dostumun söylediklerine aynen katılıyorum. Sayın Erdoğan bana göre yüz yılın en önemli ve en büyük lideridir. Allah yardımcısı olsun. “Dünya beşten büyüktür” diyen, Dünyadaki haksızlıkları ve adaletsizlikleri haykıran tek dünya lideridir. Ülkemizin ev sahipliğinde ve Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında yapılan Birleşmiş Milletler Teşkilatı Dünya İnsani Zirvesi’nde yaptığı konuşmadan dolayı onur duydum. Teşkilatın beş daimi üyesinin menfaatleri doğrultusunda çalışmayı şiddetle eleştiren ve bu yapının mutlaka değiştirilmesinin gereğini yiğitçe söyleyen tek dünya lideri, Sayın Erdoğan oldu.
Cumhurbaşkanımızın bu kutsal girişimi sayesinde hem ülkemizdeki hantal devlet yapısı değişecek hem de dünyada devam eden adaletsizlik ve haksızlıklara kısmen de olsa son verilecektir.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı adil bir yapıya kavuşmadığı taktirde alternatif bir yapı oluşacağı artık kesinleşmiştir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. O alternatif yapı bizzat sayın Erdoğan tarafından inşa edilecektir.
Allah liderimizin yar ve yardımcısı olsun.
Saygılarımla