ÜLKÜ ERAKALINLA BİR VAN HATIRASI
Ümit Kayaçelebi yazdı...
Oldum olası çocukluğumdan beri radyo dinlemeye müptela ve musikiye müheyya bir insanım.Daha radyoların anot katotla çalıştığı, Van’da şehir cereyanın yetmediği radyo dinlemenin lüks sayıldığı yıllardan beri hep kulağım radyoda olurken gözlerim de hep sinemada olmuştur. Hayatta en çok sevdiğim iki şey zevklerim arasında hep önde giden musiki ve sinema olmuştur.
Sinema bende bir tutku bu gün bile herkes yeni filmlerin peşinde koşarken ben hala mazideki eski siyah beyaz filmlere bakmadığım gün yoktur. Her gün en az bir iki siyah beyaz veya eski filme bakmadığım gün pek azdır.
Hal böyle olunca ister istemez eski aktörleri eski aktrisleri hep ezber yaptık. Sinema sadece onlardan ibaret değil bir de bu işin rejisörleri var tabi. Onları da sinemaya gide gele hepsini tanıdık ve aşina olduk haliyle. O kadar la olsa iyi bir de bu işin perde arkasında müzik direktörleri var, foto direktörleri var, ışıkçılar var, ses alanlar var senaristler var ..Kısacası var oğlu var. Ve ben hala bu aramızda olmayan insanlarla dün gibi haşır neşir bir İnsanım.
İşte bu tanıdıklar arasından tesadüfen bir radyo programında Rahmetli Ülkü Erakalınla tanışma fırsatı oldu.
Ülkü Erakalın kimdir diye kısa bir tanıtımdan sonra mevzumuza geleceğim inşallah.
ÜLKÜ ERAKALIN KİMDİR?
Türk yapımcı ve yönetmen.
İstanbul Belediye Konservatuarı Müzik Bölümü mezunu olan Erakalın, sanat hayatına 1958 yılında başladı. İlk deneyimlerini Lütfi Akad'ın asistanlığını yaparak edinen sanatçı, 1961 yılında yönetmenlik yaptığı sinema sanatında, ilk eserini Unutamadığım Kadın filmiyle sergiledi. Müzisyenlik deneyiminin yanı sıra, "Duygu Film" adlı bir şirketle yapımcılık işinde de bulundu. Genellikle anılarını içeren dört kitap yazdı. Bir filmde oyuncu olarak rol alan Erakalın, 1970'li yılların seks filmleri furyasında birçok filmin yönetmenliğini yaptı. 200 civarında filme imza atmıştır.
6 Nisan 2016 tarihinde, bir süre tedavi gördüğü Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde vefat etti.
Türk Sinemasında <Unutulmaz aşk filmlerinin yönetmeni> olarak tanındı. Yüzlerce film çevirdi ödülleri olan Ülkü Erakalın o da ardında güzel anılar bırakarak göçüp giderken bir anısı da bizimle oldu.
Efendim, yıl 2008 ve ben TRT FM’ de Ekrem Ataer’in <Geceye doğru> radyo programının sıkı müdavimlerinden birisiyim acizane olarak. Program 2 saat sürüyor ancak programın büyük bölümü çalınan müzik eserleriyle dolarken bu arada programa da artist, şarkıcı, bestekar, şair yazar gibi renkli simaları da davet ederek canlı yayın yapılıyor.
Tabi bu arada programın içerisinde sadece bir iki şiire de yer veriliyor. Yurdumuzun çeşitli şairleri de elektronik posta ile faks ile şiirlerini gönderiyorlar ve Ekrem Ataer’de gönderilenlerin içerisinden bir ikisini alıp okuyarak gönderenleri mutlu etmeye çalışıyor.
İşte o akşam da ben eski sinemalarla alakalı bir şiir göndermiştim ve programı o akşamki misafiri de rahmetli Ülkü Erakalın dı. Derken şiir köşesinde benim şiirimi takdim etti ve okudu. Şiir bitti ve kısa bir sessizlikten sonra Ülkü Erakalın Ekrem Ataer’e dönerek;-
-Van’da bu kadar sinema ile alakalı insanlar var mı ne kadar mutlu oldum dedi ve ilave etti radyoda bana hitaben:-
-Ümit beyciğim madem siz sinemayı bu kadar seviyorsanız ben de Van’a gelerek <Yıldızların altında> programını yapmak isterim tabi ki davet ederseniz eğer dedi. Ama çok mutluydu Van’da böyle bir sinema meftununun olması onu çok sevindirmişti. Ben de Ekrem Ataer vasıtası ile telefon açarak üstadımıza iletin Van’a bekliyoruz dedim.
Derken bir yıl sonra bir de haber aldım ki Ülkü Erakalın Van’da. Sordum soruşturdum ve Devlet Tiyatrosunda olduğunu öğrendim. O anda Sedat Bora ve Ahmet Bahar’da yanımda olduklarından hadi dedim gidelim üstadı görmeye.
Yanız ben radyo programında benimle alakalı bir şey varsa teybe kaydederim. Ben o gün o sohbeti ve şiiri kayda almıştım ve kaset de bendeydi. Kaseti Walkmana bıraktım ve vardık üstadın yanına ama kendimi tanıtmadım başta. Niyetim sürpriz yapmaktı ve öyle de oldu.
Oturduk hoş geldin falan faslından sonra çay içerken üstadım size bir şey dinletmek istiyorum dedim o da memnuniyetle dedi ve ben kaseti koydum çalmaya başladı. Dinlerken bu dedi Vanlı bir şair Ekrem Ataerin programında bir şiir yollamıştı o geceyi hatırladım. Bende o anda kendimi tanıttım işte dedim o gece size o şiiri gönderen bendim deyince bir sarıldık sormayın gitsin. Çok duygulanmıştı ve kendisine ilgi gösterilmesi onu mütehassıs etmişti.
Bayağı bir sohbet ettik ve sonra akşamda yıldızların altında programını arkadaşlarla birlikte izledik. Kulise gittik biz üç arkadaştan başka gelen arayan soran olmamıştı ve buna da üzülmüştü. Yinede Van’dan giderken çok mutlu olduğunu söyleyerek veda etmişti.
Velhasıl bir radyo programı vesilesiyle <Unutulmaz aşk filmlerinin yönetmeni> ile buluşmak ve görüşmek bize nasip oldu.
Allah rahmet etsin, ışıklar içinde uyusun.
Adam porno yildiziymis :))) Bize ne ya
Adam porno yildiziymis :))) Bize ne ya