Ulusal Egemenliğimiz 100 Yaşında

 İçeriye girdiğinde sesinin rengi ve gözlerinin ışıltısından anlıyorum koridordaki cıvıltının sebebini. Az önce, bekleyenlerle konuşan, sürekli sorular soran bu güzel çocuk, çakmak çakmak gözleri ile bana yöneliyor ve:” Doktor Teyze, adımı bir daha okutsana. Bilgisayar çok güzel söylüyor.”Tuşa basıyorum. Tekrar okunuyor ismi. Yanıma geliyor duvardaki resmi göstererek:

 ”Biliyor musun, ben büyüyünce Atatürk olacağım. Herkes benim adımı bilecek ” diyor. O kocaman yüreğinden öperim diyorum.  Gözlerindeki ışıltı bu  yürekten geliyormuş   meğer.

  Milli egemenliğin hakim kılındığı, tarihimizin övünç kaynaklarından olan bir 23 Nisan‘ı daha karşıladığımız 23 Nisan gününde, aklıma bu güzel çocuğun söyledikleri geldi. Bağımsızlığın ve aydınlığın simgesi olan büyük önder, bu tarihi günün bayramını onlara adarken çok iyi biliyordu; böylesi çocukların var olacağını, geleceğin onların omuzlarında yükselip şekilleneceğini… Hayatı boyunca en çok değer verdiği şeylerin arasındaydı çocuklar. Evlat edindiği pek çok çocuğu vardı ve onların eğitimi ile bizzat ilgilenmişti.

1900’lü yılların başı. Tükenmek üzere olan bir halk, harap  halde bir vatan.Oyuncuların her biri farklı  emellerle  bir araya gelmiş bir senaryodur yaşanan.. Bizim askerlerimiz gibi kendi neferleri de savaş meydanlarında can verirken, başroldekiler masa başında bir toprağı paylaşmaktalar.  Ne mutlu ve çok şükür ki, ileriyi  gören büyük  lider ve ona omuz vermiş    bir millet  var ortada..Çareyi birleşmekte bulmuşlar ,önemli  adımlar atılmış,en önemli adım da  her bölgeden halkın sesi olan  meclisin  kurulmasına gelmiş. Direnişin resmi kanalı Büyük Millet Meclisi ,her şeye rağmen açılmıştır. Ne kadar önemli bir gün ve övünç kaynağımızdır  bu tarihi gün.  Tam 1 asırlık bir gazi meclis. Yani millet egemenliğinin  kabul gördüğü meclisimiz  bugün 100 yaşında. Şüphesiz  bunu bir çocuk coşkusu ile kutlamamız gereklidir  ki,  bu minvalde, ulusal egemenliğin bayramının  çocuklara armağan edilmesi de ne isabetli  bir karardır. Gerçek şu ki,    anlamı, tarihsel değeri  bu kadar büyük bir günün ağırlığı çocuklara yük değil, bayram olmuştur.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme