Unutulanlar, unutulmayanlar, unutulamayanlar
İnsan her şeyi değil ama gündelik ve sıradan pek çok şeyi unutur. Unutur ve aklına yük olabilecek şeylerin ağırlığından kurtulur. Bu insanın doğasında vardır. Unutarak bir yandan kimi olumsuz olayların baskılarından kurtulur, rahatlar, öte yandan uzun süre kullanılmayan bilgileri, anıları da kaybeder.
Unutmak ve Hatırlamak Üzerine
İnsan her şeyi değil ama gündelik ve sıradan pek çok şeyi unutur. Unutur ve aklına yük olabilecek şeylerin ağırlığından kurtulur. Bu insanın doğasında vardır. Unutarak bir yandan kimi olumsuz olayların baskılarından kurtulur, rahatlar, öte yandan uzun süre kullanılmayan bilgileri, anıları da kaybeder.
Evrenin neredeyse her zerresine sinmiş olan doğal denge hali insandaki unutma ve unutmama durumlarında da kendisini gösterir. Çoğumuz zaman içerisinde bir şeyleri unutur, onların bazılarını ihtiyaç duyduğumuzda anımsarız. Birer hastalık değilse eğer, unutup anımsamama da, hiç unutmama da nadir hallerdir. Bedenlerimiz, yüzlerimiz, fikir ve inançlarımız gibi unuttuğumuz ve anımsadığımız şeyler de diğer kişilerdekilerden farklıdır, özeldir. Çünkü olaylara bakışlarımız, önemli ve önemsiz bulduklarımız farklıdır.
Zaman, bildiklerimizin üzerine toz yayıp duran yaşlı bir büyücü gibidir. Yayar ve yaşayıp öğrendiklerimiz arasında vakti gelmiş olanların üzerini örter. Bir şekilde parçası ya da izleyicisi olduğumuz ama yeterince etkilenmediğimiz sıradan şeyleri ulaşılmaz kılar, unutturur.