Uyyy!.. Cısss!..
Karikatürist- Yazar Hikmet Aksoy'un hazırladığı 'Vansesi Mizah Sayfası' bundan böyle her Cumartesi günleri siz değerli okuyucularımızla buluşuyor.
Hazırlayan: Hikmet Aksoy
Yabancılar artıyor
Yerliler üvey evlat
Türkiye Süper Futbol ligi İthal/yabancı futbolcuların istilasında oynanıyor. Futbolumuzda yabancılaşma önce yabancı hakemle başladı 1950'li yıllar ve öncesinde... Yabancı hakeme "dur!.." denildi ama ardından "ithal teknik direktör" yaftası yapıştırıldı futbolumuzun kıçına... Bu da yetmedi "yabancı futbolcu" ithali ile öyle bir furya ile yaşanıyor ki şimdi, içi yanıyor futboldan anlayan futbolseverlerin.
Sahaya çıkan takımlarda 90 dakika içinde oyuncu değişiklikleri de dikkate alındığında 11 yabancı futbolcu bile yetmiyor kimi maçlara...
Nasıl bir iş bu anlaşılır gibi değil.
Bir de bu ligin adı "Türkiye Süper Futbol Ligi" oluyor.
Kim kimi kandırıyor. Derler ya; "Görünen köy tarif istemez" diye...Allahaşkına şu futbol liginin neresi "Türkiye?", neresi "Süper?.."
Avrupa'nın, G.Amerika'nın kalafata aldığı tevellütü geçmiş futbolculara milyon milyon dolarlar verip ithal edenler acaba genç yeteneklerin hakkını nasıl ödeyecekler? Hangi takıma gitseniz sahada yabancılar oynuyor, yedek kulübesinde yabancılar bekliyor.
Haaa... Diyorsanız ki herşey İthal, o zaman ligin adını "yabancılar ligi" niçin koymuyorlar?
Son kullanma...
Kalp hastası Temel, ikinci kez kriz geçirince doktoru gelir ve sorar;
- Daha önce yazdığım ilaçları içirdiniz mi?
Temel'in eşi Fadime hemen ilaç kutusunu getirir ve sorar;
- Doktor Bey, aça Yannis ilaç mi yazdun. Habu ilaçta son kullanma içun 2019 yazayi... o tarihte verecoğuk daa? (Galip Kurdoğlu)
İkiye böl bakayum...
Temel ilk kez geldiği İstanbul'da lokantaya gider.
Yer-içer hesabı ister.
Gelen fişte "garsoniye" rakamını götüren Temel, garsonu çağırır;
- Ula habu nedur? Çorba içtum, köfte yedum... Hepisi doğri... Ama habu garsoniye nedur? Yemeğu ben yalnuz yedum. Siz garsonun yeduğuni da yazdunuz. Bölün hesabi ikiye bakayum.
Burnuma bak, burnuma...
Arkadaşı ressam Cemal'in açtığı serginin kokteyline katılan Temel, hoş sohbeti ve anlattığı fıkralarla herkesin dikkatini çekmişti ki, dinleyen kalabalıktan biri Temele yaklaşıp merakla sordu:
- Beyefendi, siz nerelisiniz?
Temel, soru yönelten kişiye profilini dönerek yanıt verir:
-Burnumi görmey misun?
Oyle ise...
Hamsi avlarken hava birden bozmuş, kocaman dalgalar Temel'in takasını oradan oraya sürüklüyordu. Tayfalar telaş içerisindeyken Temel sesi çıktığı kadar bağırdı:
-Ula uşaklar, aça nereyeyuk? pusulayi nettunuz? Çabuk baa bi pusula!..
Oraya buraya koşuşan tayfalar elleri boş olarak döner ve sorarlar;
-Reiz, pusulayi bulamaduk, aca ne geturelum daa?
Temel, kocaman dalgaların arasında pek zavallı kalan takasına bakar ve şöyle der;
-Oleysa "Kelime-i Şehadet" geturun!..
Sen koniş bakayim...
İstanbul'da fabrikada işçi olan Temel'e arkadaşları sataşır:
-Hiç ağzından hamsi düşmüyor. Ne övüp duruyorsun hamsiyi? Ne kuş. gibi öter, ne horoz gibi...
Temel sataşmaya bozulur ama pişkinliğe vurup belli etmez. Sataşan arkadaşlarına dönüp ilginç yanıtını verir:
-Ula yanayum hau kafalarunuza!.. Ula siz kafanuzi sokun suyın içina da konişun bakayum...
Karga GAAK
Demokrasinin bilerek geliştirilmediği ülkelerde siyaseti çıkar kapısı gören çok siyasetçi olur.
* Demokrat Abbas
Siyaset tam gaz...
İkibin ondokuz yılında seçim şurada ne kaldı? İki nefeslik bir süreç... İktidar partisi AKP'de bir hummalı çalışma ki... Sorma gitsin. Görmelere değer... Biraz da telaş var. Doğrusu da bu her halde. Ne demiş eskiler; "Sen eşeğini sağlam kazığa bağla da, çalınırsa çalınsın..." AKP'nin şu sıralar yaptığı kongre çalışmaları da buna benziyor.
Ne olur, ne olmaz kuşkusu, belki de korkusu... Önce gençlik kolları, ardından kadın kolları ve ilçe kongreleri rotatife bağlanmış gibi seri şekilde yapılıyor.
Ses yok, gürültü hiç... Tam nazar boncukluk...
Ana muhalefet kimliğini iyice sahiplenip orta sahada başarılı top çeviren CHP'de ise yavaş yavaş genel başkanlık için ısınma turları başlamış bulunuyor. Eskiden spor karşılaşmalarının sonucunu bilen falcılar vardı. Olsaydı şimdi, CHP'de neler olur diye sormanın tam zamanı...
İP, MHP ve diğerler... Onları da haftaym sonrasına bırakalım.
Trump'un keçileri...
ABD Başkanı Trump, Obama'dan aldığı işleri ağzına burnuna bulaştırdı. Öncekilerin devrettikleri BOP kanlı projesini sürdürmek isteyen Başkan Trump, çuvalladı ve şimdi ABD'de önüne gelen ötüyor.
Türkiye'nin güvenliği için gösterdiği dikkati önemsemeyip terör örgütlerini arkalayan Trump yönetimi; Suriye'de yaptırdığı eylem ve de verdiği destekle ülkesini dünyada güvenilir olmaktan hayli uzaklaştırmış bulunuyor.
Yani "Bir çuval incir..." işi...
ABD zor durumda... Ortadoğu'dan çıkış kapısı arıyor. Trump ise keçileri sayma derdinde... AB ülkeleri ise enişteleri ABD'nin düştüğü durum kadar kendilerinin de nasıl bir yol izleyip soruna çözüm arayacaklarını düşünüyorlar.