Uzmanından 'safra kesesi' uyarısı
Lokman Hekim Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr Deniz Özbilici, safra kesesiyle ilgili önemli bilgiler vererek, 'Safra kesesi kanseri nadir görülür, ancak çok agresif ilerler' dedi.
Safra kesesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr Deniz Özbilici, en bilinen risk faktörünün safra kesesi polipleri olduğunu söyleyerek, ‘Safra kesesi taşları sebebi ile geçirilen tekrarlayan iltihabi ataklarda kolaylaştırıcı zemin oynayabilir. Taşların kansere sebep olduğunu ispat edecek bilimsel veriler bulunmuyor. Ancak tekrarlayan iltihabi ataklar sebebi ile hücrelerin yapıları bozuluyor ve bu durumun kansere sebep olabileceğinden kuşkulanılıyor. Ayrıca safra kesesi kanseri sebebi ile ameliyat edilen pek çok hastanın safra kesesinde büyük taşların görülmesi de bu kuşkuyu artıran önemli noktalardan” dedi.
“Safra kesi taşı neden oluşur?”
Karaciğerin alt arka kısmına yerleşen küçük bir organ olan safra kesesinin ana görevinin karaciğerde üretilip salgılanan safranın depolanması ve ihtiyaç anında on iki parmak bağırsağına boşaltılması olduğunu dile getiren Özbilici, “Özellikle yağlı yemeklerden sonra fazlaca ihtiyaç olan safrayı bağırsağa boşaltır. Safra kesesi içerisinde safra depolanırken bir taraftan da içerisindeki suyun bir miktarı emilerek yoğun hale getirilir. Safra kesesi kasılmasının yetersiz olduğu, yoğun halde çökelek oluştuğu durumlarda safra çamuru ve taşları gelişir” diye konuştu.
“Safra kanalı hastalıkları yeterince bilinmiyor”
Nerede ise her 5 kişiden birinde safra kesesinde taş veya çamur gelişimi saptandığını belirten Özbilici, “Aslında bunlardan 5 hastadan sadece biri safra kesesindeki taşlardan haberdardır veya bu taşlar ağrı, hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetlere sebep olur. Bu hastalardan da yıllar içerisinde aslında sadece 5’te birinde ağır iltihabi durum gelişir. Safra kesesinde taş bulunan hastaların pek çoğu bunu ya kontrollerde ya da başka sebepler ile yapılan tahlillerde tesadüfen öğrenir. Safra kesesindeki taşların en sık oluşturduğu sorun ağrı veya hazımsızlık, şişkinlik ve geğirti hissidir. Safra kesesinde taş bulunanlar için en sık rastlanan risk, bu taşların sebep olabileceği bir iltihabi atak geçirmektir ki bazen acil ameliyat gerekecek kadar ciddi olabilir. Yine bu taşlardan birinin safra kesesi kanalını geçerek ana safra kanalında tıkanıklık yapması halinde sarılık gelişebilir ve tedavi daha kompleks hale gelir. Safra kanalına taşların düşmesi halinde öncelikle kanaldaki taşın tedavisine odaklanmak gerekir. Çünkü sarılık sebebi ile ağır karaciğer veya pankreas iltihabı geçirme riski oluşur. Endoskopik yöntem ile öncelikle kanaldaki taş çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Pankreas iltihabı ne kadar ciddidir?”
Pankreatit, yani pankreas iltihabının ülkemizde en sık sebebinin safra kesesi taşları olduğunu dile getiren Özbilici, “Aslında safra kesesinde taş bulunanların sadece yüzde 1-3’ünde pankreatit gelişir. Ancak gelişmesi halinde ciddiye alınmalıdır, çünkü her 3 pankreatit hastasından biri bunu yoğun bakımda tedavisi gerekecek kadar çok ağır geçirebilir ve hayati tehlike oluşturabilir. Ani ve şiddetli karın ağrısı safra taşı ve safra yolu hastalığı belirtisi olabilir. Güncel teknolojik ve tıbbi gelişmeler ile safra kesesi ameliyatları daha konforlu ve kısa sürede yapılabilmektedir. Laparoskopik veya robotik dediğimiz yöntemlerle çok küçük kesiklerden kapalı yöntem ile yapılan safra kesesi ameliyatları sadece 45 dakika sürer. Ameliyatın başarı oranı ise tecrübeli kişilerce yapıldığında yüzde 99’dan yüksektir” dedi.
“Safra kesesi alınanlarda ne gibi problemler ortaya çıkar?”
Safra kesesi ameliyatlarının hasta bir organın tam fonksiyon göstermemesi sebebi ile ortaya çıkardığı sorunları gidermek için yapıldığını belirten Özbilici, şöyle dedi:
“Yani safra kesesinin alınması sorun çıkarmaz, tam aksine hasta organın orada bulunması sorundur. Hayati bir organ olmayan safra kesesinin alınması insan hayatında herhangi bir değişikliğe sebep olmaz. Safra kesesi hasta olduğu için çoğunlukla yağlı yiyeceklerin ve yumurtanın yasaklandığı hastalar, ameliyat sonrası hasta olan safra keselerinden kurtuldukları için nekahat dönemini atlattıklarında kısıtlama olmaksızın dilediklerini yiyebilir. Burada belirleyici olan safra kesesinin yokluğundan çok hastanın beslenme ve bağırsak alışkanlıkları olacaktır. Herkeste olduğu gibi sevmediği veya yediğinde rahatsızlık verdiğini bildiği yiyeceklerden uzak durması gerekir. Öyle ki rahatsızlık hmedikleri sürece yumurta dahi yenebilir.”
“Safra kesesi taşları kansere sebep olur mu?”
Safra kesesi taşlarının kansere sebep olduğunu ispat edecek bilimsel veriler bulunmadığını ifade eden Özbilici, “Ancak tekrarlayan iltihabi ataklar sebebi ile hücrelerin yapıları bozuluyor ve bu durum kansere sebep olabiliyor. Safra kesesi taşları sebebi ile geçirilen tekrarlayan iltihabi ataklar da kolaylaştırıcı zemin oynayabilir. Ayrıca safra kesesi kanseri sebebi ile ameliyat edilen pek çok hastanın safra kesesinde büyük taşların görülmesi de bu kuşkuyu artıran önemli noktalardan. Bilinen en agresif ve tedavisi zor, kanser türlerinden biri olan safra kanserleri için en iyi bilinen risk faktörü safra kesesi polipleridir. Safra kesesi içerisinde gelişmiş kabarıklıklar, et benleri olarak tarif edebileceğimiz polipler, tıpkı sindirim sistemimizin başka yerinde gelişen polipler gibi kanser öncüsü olabilir” şeklinde konuştu.