Uzun kış geceleri
Mevsim sonbahar, gündüzleri kısa, geceleri uzun olur. Kış mevsiminin habercisi, Erek dağının karı, Yedi dağa, bi bağa, Artosların giydiği beyaz gelinliği gibi kış mevsimini bekleriz. Memleketimize kar yağdı yağacak beklentisi. Sobalar kurulmuştur artık, Kuzine sobaların üstünde güğümler, cızır cızır kaynayan çinko demlikler sıralanmıştır. Kuzine sobanın fırınında pişen patates, mis gibi kokan yemeklerin lezzeti, alır bizleri götürür, Teknolojinin yaygın olmadığı zamanlara…
Mevsim sonbahar, gündüzleri kısa, geceleri uzun olur. Kış mevsiminin habercisi, Erek dağının karı, Yedi dağa, bi bağa, Artosların giydiği beyaz gelinliği gibi kış mevsimini bekleriz. Memleketimize kar yağdı yağacak beklentisi. Sobalar kurulmuştur artık, Kuzine sobaların üstünde güğümler, cızır cızır kaynayan çinko demlikler sıralanmıştır. Kuzine sobanın fırınında pişen patates, mis gibi kokan yemeklerin lezzeti, alır bizleri götürür, Teknolojinin yaygın olmadığı zamanlara…
Aile fertleri akşamın dondurucu ayazına kalmadan toplanır sobanın başına, akşam yemeği telaşı sısacık sobanın üzerinde yaptığı yemekleri ile pamuk elleri üşüyen analar. Çoluk çocuk toplanınca oturulur sofraya…
Uzun kış gecelerinde her akşam bir komşunun evinde toplanılır. Komşular gündüz birlik olmuş kavurga, hedik yaparak akşam hazırlıklarını tamamlamış olurlardı. Sobanın üstünde demlenen çaylar karşılar misafirlerini.
Evin büyükleri başlar sohbete, askerlik anılarını, muhacırlık zamanlarını anlatır.
Uzun kış geceleri, hikaye, bilmece, maniler ile peş peşe devam eder. Her kes pür dikkat dinler, Araya ne çalan telefon zili, nede kapı zili girer.