Sayın valim,
Bazen ufak sorunlar olur fındıkkabuğunu bile doldurmaz. Fakat çözülmese büyür gerçek bir soruna dönüşür. Bazen büyük sorunlar olur, üzerine gidilir ve sorun olmaktan çıkar. Yani kısacası oluşabilecek tüm sorunların sebebi bizleriz. Sorunların üstesinden gelebilecek te biz insanlarız. Konuşarak çözülemeyecek dünyada hiç bir sorun yoktur. Yeter ki inanç ve kararlılık olsun. Bu üç beş günlük dünyada kırgınlıklar, dargınlıklar olmasın. Birbirimizi sevelim, sayalım ve en önemlisi birbirimize saygı duyalım. Göreceksiniz ki, her şey çok daha güzel olacak.
Malumunuz bizler deprem psikolojisi ile sarsılmışız. Yavaş, yavaş yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Deprem süreci oldukça sancılı bir o kadarda sıkıntılı geçti. Koşullardan kaynaklanan istemeyen kırgınlıklar ve dargınlıklar da oldu. Özellikle biz muhtarlar ve Sayın Valimiz Münir Karaloğlu arasında belki bir araya gelemediğimizden kaynaklı bir diyalog kopukluğu oldu. Bu kopukluk hem bizler için, hem de temsil ettiğimiz toplumun, sorunlarını kendilerine iletmemizde, sıkıntılara sebep oldu.
Sayın valim,
Ben muhtar arkadaşlarımın, düşünce ve fikirlerini bildiğimden dolayı, bundan sonra diyalog ve ortak akıl ile hareket etmenin, temsilcisi olduğumuz toplum için daha yararlı ve faydalı olacağını düşünüyorum. Neticede biz bir aileyiz. Ailede oğul, baba arası ve bazen kardeşler arası bile sorunların olması kaçınılmazdır. Önemli olan aile içerisinde ki sorunların çözümünü sağlamaktır. Ailede huzursuzluk oldumu ister istemez komşumuza da etkilenecektir.
Bundan dolayıdır ki ben bir araya gelerek aramızdaki bu iletişim kopukluğununun düzeltilmesinden yanayım. Bizlerde halk ile devlet arasındaki köprü vazifesini gördüğümüzden dolayı, halkın talep ve sorunlarını sizlere iletmek mecburiyetindeyiz. Yoksa şundan emin olun ki hiçbir arkadaşımın bunun aksine bir düşüncesi yoktur. Biz muhtarların muhtarlık vazifesinden herhangi bir çıkarı da bulunmamakta olup cüzi bir maaş ile fedakârlık yaparak çalıştığımız en iyi siz bilirsiniz. Sorunlarımız çoğaldıkça köprünün ayakları da zayıflamaktadır. Biz artık bir araya gelerek sizlere sorunlarımızı aktararak ortak akılda çözüm üretmek istiyoruz.
Sayın valim,
Örneğin: Muhtarı olduğum Şabaniye mahallesinde, Ferit melen ilköğretim okulunda, 2012-2013 eğitim öğretim sezonunun açılmasına 1 hafta kala yıkım kararı çıkmış öğrencilerimiz ve aileleri mağdur olmuştur. Oysa okulumuzun bahçesi uygun olduğu için prefabrik derslikler yapılarak eğitime devam edilebilirdi. Şu anda öğrencilerimiz Süphan mahallesindeki bir okula gitmek zorunda kaldılar. (Bu konuda yine bize destek olan, okulumuza servis taşımacılığında desteklerini esirgemeyen Ak Parti İl Başkanı Sayın Abdullah Aras'a buradan teşekkür ederim). Diğer mahallelerdeki yaşanan benzere sorunların bu şekilde aksamasını ben diyalog eksikliğine ve bir araya gelip toplantı yapmadığımıza bağlamaktayım.
Sonuç olarak şunu belirteyim ki sayın valim, siz baba bizler evladız ve bir aileyiz. Memleketimiz için hepimiz elimizden ne gelirse onu yapmaya çalışalım. Çünkü değişmeyen tek değişimdir. Hz. Mevlana'nın dediği gibi (Dün dünde kaldı can cazım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.) sağlıcakla kalın.