VAN'A ROL MODEL OLDUK
Van Bahçeşehir Okulları Müdürü Murat Atlıhan hedeflerinin son derece sosyal, özgüvenli bireyler yetiştirmek olduğunu belirterek, 'Yaptığımız etütlerimizle, özellikle sosyal alanda verdiğimiz kurslarla Van'a ve bu bölgedeki okullara rol model olduk' dedi.
Rıdvan Can- Hacı Yılmaz
Bahçeşehir Kolejlerinin Türkiye'deki diğer okullardan en önemli farklarından birinin kişiye göre özyönetim modeli olduğunu belirten Van Bahçeşehir Okulları Müdürü Murat Atlıhan, "Yaklaşık olarak 74 bin özel ve devlet okulu içinde Türkiye'deki en başarılı 50 okul arasına girdik. İlk yılımızda genel başarı ortalaması itibariyle Türkiye 41'ncisi, üçüncü yılımızda Türkiye 35'ncisi olduk" diye konuştu.
Bahçeşehir Koleji'nin her yıl açık ara ile birinci olduğunu söyleyen Atlıhan, "İlimize, ülkemize, ailesine gerçekten özgüvenli, sorumluluk bilinci olan, kurallı, disiplini bilen, ahlaklı başarılı bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kolejlerinde okuyan tüm öğrencilerle bire bir ilgilendiklerini ifade eden Atlıhan, "Yüzme başta olmak üzere Van Bahçeşehir Koleji'nde okuyan hemen her öğrenci voleybol, basketbol yaş grubuna göre jimnastik, bale modern dans, halk oyunları hizmetlerini ücretsiz alabilmektedir" dedi.
"Hizmet verdiğimiz her yıl bu bölgede sınav ortalamasında açık ara birinciyiz"
Bahçeşehir Koleji'nin Van'da 10. yıllarının olduğunu belirten Atlıhan, "Türkiye'de şuanda 71 tane Bahçeşehir kampüsü var. Biz Türkiye'deki 11. Kampüsüz. Biz Van'a Bahçeşehir Koleji'ni açtığımız zaman şuan Türkiye'de var olan 60 kampüs yoktu ve bizim açıldığımız yıl Alanya, Konya bunlar bizimle aynı yıl açıldı. Aslında 7'nci Bahçeşehiriz. Biz Van'da Bahçeşehir'i açtığımız zaman 8. Sınıf sonrası yapılan sınavların adı OKS'ydi. Sonraki son 4 yıl SBS sonra TEOG oldu. TEOG olduktan sonra bakanlık sıralama vermedi. Bakanlığın sıralama verdiği 5 yılın ikisinde biz Türkiye'de, yaklaşık olarak 74 bin özel ve devlet okulu içinde en başarılı 50 okul arasına girdik. İlk yılımızda genel başarı ortalaması itibariyle Türkiye 41'ncisi, üçüncü yılımızda Türkiye 35'ncisi olduk. Hizmet verdiğimiz her yıl biz bu bölgede sınav ortalamasında açık ara birinciyiz. Şimdi bazı okullar biz birinciyiz diye reklam veriyor fakat reklam yasak. Bakanlığa yapılacak şikayette aslında okulun kapanmasına sebeptir. Genel ortalamaya vurduğunuzda Bahçeşehir Koleji her yıl açık ara ile birincidir. Bahçeşehir Koleji sadece eğitimle, öğretimle değerlendirilmiyor. Sınavlar zaten bizim en güçlü ayağımız. Bunların yanında kadrolu 13 tane İngilizce öğretmenimiz var. Minimumda haftada 12 saat 5'nci sınıflarımıza haftada 19 saat sıfırdan alıp İngilizce eğitimi veriyoruz. Bahçeşehirle var olan sistemi okulumuzda yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Van değil bu bölgede bu kadar akademik yönden başarılı bir okul yok"
Bizim hedefimiz son derece sosyal, özgüvenli bireyler yetiştirmektir diyen Atlıhan, "Kadromuzda 7 tane beden eğitim öğretmeni var. Yüzme başta olmak üzere Van Bahçeşehir Koleji'nde okuyan hemen her öğrenci voleybol, basketbol yaş grubuna göre jimnastik, bale modern dans, halk oyunları hizmetlerini alabilmektedir. 5 tane kadrolu müzik enstrüman öğretmenimiz var ve her öğrencimiz haftada zorunlu 2 saat enstrüman eğitim almakta ve bu enstrüman eğitimini diğer okullardaki gibi 24 kişilik bir sınıfta bir öğretmene vererek değil, 5 öğretmen sınıfa girer sınıf kaç kişi 20 kişi. 4'der 4'der ayrılır gitar, keman, piyano, bağlama öğrenci hangi enstrümanı istiyorsa 3 kişilik, 4 kişilik gruplarla enstrüman eğitimi alır. Van değil bu bölgede bu kadar akademik yönden başarılı, sosyal aktiviteli, çocuğun sosyal gelişimini bu kadar önemseyen ve bu hizmetlerin tamamını ekstra bir kuruş ücret almadan veren bir okul yok. Bu verdiğimiz ekstra eğitimler batıda bizimle eşdeğer olmadığı halde 30-40 bin lira para alan okullar bu hizmetleri de ekstra kış okulu adı altında ayda 900 -1000 TL ücret alarak vermektedirler. Bizim bu hizmetlerimizin tamamı ücretsizdir" şeklinde konuştu.
"Her hafta takip edilen, her hafta ölçülen birey kendine çeki düzen verir"
Bahçeşehir Kolejlerinin Türkiye'deki diğer okullardan en önemli farklarından biri kişiye göre özyönetim modeli olduğunu belirten Atlıhan, "Bizim öğretmenlerimiz derse girdiği zaman ben ne anlatacağım diye düşünmez. Öğrenciye öğrenme biçimine göre ders verir. Kimisi dokunarak öğrenir, kimisi işiterek, kimisi görerek. Öğretmene bu anlama biçimlerinin içinde olduğu bir program gelir. Öğretmen derse girdiği zaman her öğrencinin anlayacağı şekilde dersi anlatır ve 5'nci sınıftan itibaren akıllı ölçme değerlendirme sistemi var. Öğrenci bizde her hafta sınava girer. Yani biz her hafta öğrencilerimizi ölçüyoruz. Her hafta takip edilen, her hafta ölçülen birey kendine çeki düzen verir. Ölçülen şeyin kontrolü sizdedir. Dolayısıyla her hafta sınavdan sonra veliye aynı gün mesaj gider ve bu AKORT dediğimiz sistemin şifresini veliye veririz ve veli öğrencisini buradan takip ediyor. Örneğin bir öğrenci 5. Soruyu çözememişse ona 5. Sorunun çözümü, diğeri 7. Soruyu çözememişse ona 7. Sorunun çözümü açılır. Yani kişiye özeldir. Çocuğun çözemediği sorularla ilgili öğretmen peşinden koşmasına gerek yok. Özel bir öğretmen tutmaya gerek yok. Yeter ki öğrenci veya veli SİS şifresi ile sisteme girsin çocuk hangi dersin hangi alt başlığında eksiktir, anlamadığı yerin çözüm videolarını dinleyebilir, çözemediği soruların çözüm videolarını izleyebilir. Fakat biz bununla yetinmiyoruz Salı, Çarşamba, Perşembe günleri öğrencilere sınav yaptırıyoruz. Öğrenci 10 sorudan 1 tane bile yanlış yapar ise biz o yanlışını sistemden çıkarır yanlış yaptığı yeri öğrenciye özel anlatırız. Bizim en başarılı olmamızın nedenlerinden biride budur. Bahçeşehir Koleji'nde okuyan öğrenci akademik başarı olarak evde biraz tekrar yaptığı zaman mutlaka başarılı olur" dedi.
"Van'a ve bu bölgedeki okullara rol model olduk"
Öğrencilerin haftada 2 saat enstrüman eğitimi aldığını söyleyen Atlıhan " Enstrümanda matematik gibidir. Sadece burada öğrendiğiyle kalırsa öğrenemez. Ama burada öğrendiğini günde 10-15 dakika tekrar ederse muhakkak Bahçeşehir Koleji'nden mezun olduğunda ful enstrüman çalabilir. Bizim hemen her öğrencimiz yüzmeyi bizden mezun olunca stilleriyle bilir. Ama bunun yanında basketbol oynayan çocuklarımız var. Voleybol oynayan çocuklarımız var. Bale yapan çocuklarımız var. Profesyonel diyebileceğim anlamda jimnastik dans yapan çocuklarımız var. Yani ilimize, ülkemize, ailesine gerçekten özgüvenli, gerçekten sorumluluk bilinci olan, gerçekten kurallı, disiplini bilen, ahlaklı ama başarılı bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Hedefledik, başarıyoruz. Yaptığımız etütlerimizle, özellikle sosyal alanda verdiğimiz kurslarla Van'a ve bu bölgedeki okullara rol model olduk. Örnek olduk. Şimdi diğer okullarda yavaş yavaş böylesi kurslar yapmaya başlamışlar. Ama bizim gibi 7 tane beden eğitimi öğretmeni ile, 5 tane enstrüman öğretmeniyle değil, 2 enstrüman öğretmeni, 3 spor hocasıyla yapmaya çalışıyorlar bu bile bizim adımıza, ilimiz adına güzel bir şeydir" ifadelerini kullandı.
"Bahçeşehir Kolejleri son 3 yıldır Türkiye birincisi"
Bahçeşehir Kolejlerinin bulundukları illerde son yıllarda açık ara önde olduğunu belirten Atlıhan, "Genel başarı ortalaması olarak Bahçeşehir Kolejleri son 3 yıldır Türkiye birincisi olarak hizmet vermektedir. Van Bahçeşehir Koleji, Bahçeşehir Kolejlerin içerisinde de en donanımlılarından, en başarılılardan ve kadrosu en zengin, en iyi hizmet verenlerden fakat velimiz memur olduğu için ucuzlarındandır. İstanbul'da Bahçeşehirler 45 bin lira, İzmir'de 35 bin lira, Ankara'da 30 bin lira. Van bölgemizde Diyarbakır, Urfa ile en fazla göç alan kenttir. Dolayısıyla Van'ın eğitimini değerlendirdiğimiz zaman Van merkez olarak değerlendirmiyoruz. Van'da yaklaşık 400 bin civarında öğrenci var. Genel anlamda Van'ın sıralaması Türkiye bazında verildiği zaman Van Merkezin sıralaması verilmiyor ki. Örnek veriyorum; Başkale'nin ücra köyünde öğretmen olmayan bir okulunda sıralaması bunun içindedir. Dolayısıyla Van Merkezde eğitim çok kötü değil. Bunu nerden biliyorum; deprem yıllarından biliyorum. Gerek bizim gönderdiğimiz gerek devlet okullarından depremde batıya giden aileler şunu gördüler ki burada kendi okullarında aslında daha güzel hizmet alıyorlar. Ama sınıra yakın yada çok ücra köylerden merkeze göçe etmiş, çocuk 5'nci, 6'ncı sınıfa geliyor daha okuma yazma bilmiyor. Öğretmenin burada yapacağı çokta bir şey yok. Ne yazık ki bu tip ailelerimizin çoğu okuma yazma bilmedikleri için öğretmen aileyi de işin içine katmaktan zorlanıyor. Zaten eğitim 3 ayaklı değil midir, öğrenci, aile, okul-öğretmen, bir ayak aile olarak zaten yok. Öğrenci de eksik gelmiş. Geriye bir okul-öğretmen ayağı kalıyor. Üçayağın ikisi gidip biri kaldığı zaman olabilecek sonuçta budur" dedi.
"Göçlerdir Van'ın eğitimini başarısız kılan"
Van Bahçeşehir Okulları Müdürü Murat Atlıhan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; "Aslında Van'ın eğitimini başarısız kılan göçlerdir. Aslında başarısızlığın bir ayağı da öğretmenlerdir. Atamalarda genç öğretmenlerin gelip bir yıl sonra evlilik vs. sebeplerden gitmesi de etkiliyor. Tabi bakanlık buna da çözüm buldu. Atanan öğretmen artık 6 yıl çakılı kalacak. Ben bunun çok doğru bir sistem olduğuna inanıyorum. 6 yıl kalan bir insan ister istemez elini taşın altına bırakacak. Buraya öğretmen alırken de mümkün olduğunca bölge insanını seçiyorum. Çünkü ben 2 yıl, 3 yıl yetiştiriyorum öğretmeni ondan sonra hocam ben Ankara'ya memleketime gidiyorum diyor. Cefasını biz, sefasını oradaki okullar sürüyor. Dolayısıyla bunun olmaması adına da bence bakanlık bölge insanını buraya atayabilir. Bırakıp gitmeyecek insanlar, elini taşın altına bırakacak insanları ataması gerekiyor. O zaman biraz daha iyi olacağını. O zaman Başkale'nin köyünde de öğretmen eksiğinin olmayacağını düşünüyorum. Bölge gençleri taşın altına elini bırakıyor. Ama bunu sağlayacak biraz da okul müdürüdür. Şimdi bakıyorum birçok okulun müdürü gençlerden oluşuyor. Bunu çok doğru buluyorum. Gençler daha idealisttir. Van'da bu göçler de biraz durulursa eğitimin daha iyiye gideceğine inanıyorum"