Van'dan Vaniköy'e
Yarım asra yaklaşan bir süredir İstanbulda yaşayan, lakin yüreği her daim Vanda olan, Vanlılık ruhunu özünde, sözünde, özlemlerinde, dostluk ilişkilerinde ve yazılarında yaşatan Haşmet Sırrı Akşener, fırsat buldukça Van üzerine araştırmalar yaparak makaleler, kitaplar yazan saygıdeğer bir Vanlıdır.
Kendisini ilk olarak 1995 yılında şimdi filmlere, dizlere sahne olan Sultanahmet Adliyesi’nde ki Ticaret Mahkemesi Başkanı olduğu odasında ziyaret ederek çayını içmiş, Dünyada Van Dergisi’nde yayınlanmak üzere kaleme aldığı yazısını almıştım.
Van’ın kültür ve sosyal hayatında çok önemli emekleri olan, Van Halkevi Temsil Kolu Başkanlığı yapmış merhum oRHAN Akşener’in oğlu olan, emekli yargıç ve yazar Haşmet Sırrı Akşener’den geçen hafta sonu Van kokan bir demet şiirin yer aldığı şiir antolojisi aldım.
Haşmet abi, imzalayarak gönderme zahmetinde bulunduğu “ Van Şiirleri ve Vanlı Şairler Antolojisi- Van’dan Vaniköy’e 3” isimli edebi eserinin arasına kendi el yazısıyla yazdığı güzel dileklerin ifade eden bir de not eklemiş.
Haşmet Sırrı Akşener gezi, alıntı ve düz yazılardan oluşan deneme türü “ Van’dan Vaniköy’e” isimli ilk kitabını 1996 yılında, ikici kitabını “ Van’dan Vaniköy’e 2” kitabını 2010 yılında yayınlamıştı. “Van Şiirleri ve Vanlı Şairler Antolojisi- Van’dan Vaniköy’e ” kitabı üçüncü kitabıdır. Kendi deyimiyle “ Van’dan Vaniköy’e” üçlemesi tamamlanmış oldu.
Bir uçta tarihi MÖ 7000 yıllarına kadar uzanan Urartulardan Selçuklulara, Osmanlılardan günümüze kadar önemini koruyan, 20. yüzyıla kadar Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Çerkez ve diğer toplulukların, farklı kültürlerin bir arada, huzur içinde yaşayabildiği, güzelliğini mavi Van Gölü ile bütünleştiren güzide Van…
Diğer uçta İstanbul Üsküdar ilçesinin sınırları içinde, Boğaziçi'nin Anadolu yakasında, Çengelköy ile Kandilli arasındaki Boğaz’da yer alan, Sultan 4. Mehmet tarafından Vani Efendi’ye verilmeden önce Papaz Bahçesi olarak bilinen, ismini Vanlı olmasından dolayı Vanî Mehmed Efendi olarak tanınan seyyid, ilmî ve siyasî hayatıyla tanınan 17. yüzyılda yaşamış Vani Mehmet’ten alan, Vani Mehmet Efendi’nin yaptırdığı cami medrese bulunan, güzelliğini İstanbul Boğaz’ının muhteşem mavisi, seçkin ailelerin oturduğu ünlü yalılarıyla tamamlayan Vaniköy…
Türkiye’nin iki uçtaki güzel ve özel köşesi Haşmet Sırrı Akşener’in uzakları yakınlaştıran gönül dünyasında, “ Van’dan Vaniköy’e” ismiyle bir araya gelerek simgeleşerek ölümsüzleşmiştir.
“Van’dan Vaniköy’e 3 “ Van Şiirleri ve Vanlı Şairler Antolojisi 128 sayfadan oluşuyor. Eserde Vanlı şairler, Vanlı olmayan ancak Van’a şiir yazanlar, benim gibi yaşamında bir iki şiir denemesi olan bazı isimlerin şiirleri usta şiirlerle bir araya toplanmış.
İleri Yayınlar tarafından basılan kitabın kapağında yazarın babası Orhan Akşener’e ait yağlı boya tablosunun resmi yer alıyor. Kapak tasarımını ressam Neslihan Bilge tasarlamış. Gönüllere dokunan 50’ye yakın şiiri duygulanarak, keyiflenerek bir solukta okudum.
Van’ın büyük ozanı Ercişli Emrah’ın, hikaye ve edebiyatımızın önemli ismi Sait Faik Abasıyanık’ın, değerli ozan Ruhi Su’nun, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in, Van Belediye Başkanlarından Tayyar Dabbağoğlu’nun, Molla Bozo’nun, Van’da Vali Yarımcısı olarak görev yapan Mustafa Korkmaz Dinçer’in, şiir ustası Selim Gülsoy’un, Necmettin Yazıcı’nın (Neco Hoca), Servet Mehterbaşı’nın, Kaya Kayaçelebi’nin, Demiray Şaşıhüseyinoğlu’nun, Hikmet Kandemir’in, Mehmet Feyat’ın ve daha bir çok ismin yazdığı içinde Van geçen şiirlerin yanı sıra, Türk Romancılığının büyük isimi Vanlı Yaşar Kemal’in şiir gibi Van anlatımını “Van Şiirleri ve Vanlı Şairler Antolojisi- Van’dan Vaniköy’e 3” eserinde zevkle okuyabilirsiniz.
Kaleme aldığı kitapta şiiri yer alamayan şairlere kitabın ön sözünde seslenen Haşmet Sırrı Akşener,“ Seçimimizde muhakkak ki ulaşamadığımız şiirler ve şairler de olmuştur. Bunların bu antolojide yer almaması asla bir değer vermeme, layık görmeme şeklinde algılanmamalıdır. Tasarladığımız kitabın şekil ve boyutu bir yerde durmamızı gerektiriyordu. Bu durumun hoşgörü ile karşılanacağını umuyorum” diyor.
Van’ın halk kültürü ile iligili yazdığım ‘Hıdırnebi’ şiiri daha önce Dünyada Van Dergisi’nde ‘Hıdırnebi’ makalem ile birlikte yayınlanmıştı. Bu şiiri antolojiye taşıyan, hazırladığı eserle Van’ın hafızasına, birikimine ve Vanlılık ruhuna katkı sağlayan Haşmet Sırrı Akşener’e teşekkür ediyorum.
Not: Yazarın kitapları kitapçılar, İnternete ve Bağdat Caddesi Üçevler Durağı Buğracan Sok. No 1/ Tat Ap. Kat/4 Daire 5 Adatepe-Maltepe /İstanbul adresinden temin edebilir. Tlf:2163057699
Anılarla Yaşamak
“ Üniversitelerdeki sorunlardan biri akademik kadrolara alımlarda sıkça görülen kayırmalardır. Çalışkan başarılı, kişilikli olmak, ilkeli olmak yeterli değildir. Ondan daha önemlisi birilerinin desteğini alabilmektir. Bu desteğin farklı kaynakları arasında; yönetime yakın olan, aynı siyasi görüşü paylaşanlar, eş-dost, arkadaştan akrabadan birileri veya sınav jürisine sözü geçen öğretim üyelerinden biri olabilir.”
Bunu ben söylemiyorum.
Bunları 1979 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin kuruluşunda Fen ve Edebiyat Fakültesi Sekreteri olarak 4 yıl görev alan, sonrasında vefasızlıklar gören halk bilimci, Folklor Oscar’ı sahibi Erzurum Horsanlı Dr. Lütfü Sezen, “ Bilim adamlığı bu mu” başlıklı anısında söylüyor.
Lütfü Sezen, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin ilk kuruluş çalışmaları süresince Van’da yaşadığı olayları, anıları bilgi belge doküman ekleriyle birlikte 2008 yılında “ Anılarıyla bir üniversitenin kuruluş sancıları” ismiyle kitaplaştırmıştı. Hafta sonu Lütfü Sezen’den imzalı yeni bir kitap daha geldi. Kendisine teşekkür ediyorum. Emekli akademisyen olan 12 kitabı bulunan Lütfü Sezen, ilerleyen yaşına rağmen ülke içinde ve dışında akademik toplantılara katılmaya, kitap yazmaya devam ediyor.
Lütfü Bey, 88 sayfadan oluşan, bir bölümünde Van’a yer verdiği anı kitabında eski İnönü İlkokulu’nun bir katında kurulan YYÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi’nden, ilk personeller Pınar Özyurt, Kemal Kuşman ve İzzet Kıran’dan, bugünkü Zeve Kampusu’nun bulunduğu arazinin metrekaresinin 8 TL’ye kamulaştırmasından, ilk rektörün atanmasına varan önemli kaynak bilgiler aktarıyor.
Sezen, birikimlerini anılarını birilerini yargılamadan gelecek kuşaklarla paylaşıyor. Hazırladığı ders niteliğindeki eseri 40 anıdan oluşuyor. Kitabı etkilenerek, bilgilenerek okudum. Eline yüreğine sağlık.
Ses ver
‘Van’dan Vaniköy’e 3’ antolojisinde eski Van Belediye Başkanı Aydın Talay ‘Ses ver’ şirininin bir yerinde şöyle diyor: ... Ben Van topraklarının çocuğuyum gardaş/Sevdalıyım değerine özüne/ Lif lif, hücre hücre edebin, şefkatin/Marifetin dantela gibi işlendiği topraklardır buralar/ Gönüller gibi kapıları da açık/Kuşku ve kurgu girmez içimize...”
Ah… Ey Van Şehri
Akşener’in kitabında yer alan bir başka isim de Turabi’dir. Şiirleri 1940’lı yıllarda Turabi mahlasıyla gazetemizde yayınlanan ismi Kemal olan Yozgatlı edebiyat öğretmeni 1945’de Van Gazetesi’nde (Vansesi'nin önceki isimi) yayınlanan ‘Ah… Ey Van Şehri’ isimli şiirinin ikinci dörtlüğünde bakın Van ruhuyla nasıl sesleniyor: … Bülbülün tahtını baykuşlar almış/Bedesten yıkılmış yollar daralmış/Yurt ehli yiğitler hülyaya dalmış/ Oba bizim aba sakini nerede…”