Van Denizinde Sefine-i Muine

Amin Maalouf'un deyişiyle "Çivisi Çıkmış Dünya"da kaygı verici olaylara tanık oluyoruz.İklim değişikliği,doğal afetler,ekonomik ve siyasal krizlerin yanı sıra yalnızlaşan,sevgisizleşen ve bunun sonucunda materyalleşen insanların arasında yaşam  her geçen gün daha da güçleşmektedir.Sokaklarda yaşayan onca insana,müşkül durumda olan bir çoğuna ne yapabiliriz? Sorusuna ise cevabım; manevi değerlerin yetersizliğinin tespitinde gizlendiğini düşünüyorum.
Toplum bilinci ile birlikte yaşayabilme ilkesini benimsediğimizde kısmende olsa oluşan bu derin yaralara bazı çözümler bulunabilir kanaatindeyim.Tarihimizin önemli işaret taşlarından olan Vakıflarımız yukarıda bahsettiğim sorunların yanı sıra toplumun başka alanlarında da etkin bir rol oynamış kanayan yaraların iyileşmesinde çok etkili olmuştur.Vakıflar Genel Müdürlüğünün"İlginç Vakıflar"tanıtım kitapçığı elime geçti.Tarihimizde çok ilginç vakıflar kurulmuş,etkili bir şekilde hizmet etmişlerdir.Bir kaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum,kuruluş tarihleriyle birlikte isimlerini.
-Kar Dağıtım Vakfı(1189):İzmir civarlarında yaz aylarında harareti dindirmek için kar dağıtırmış.
-Pikniğe Götüren Vakıf(1731):İstanbul'da öğrencileri pikniğe götürürmüş.
-Suyu Soğutan Vakıf(1837):Aydın  Orta Mahallesinde yaptırılan çeşmeye yaz günlerinde 90 gün süre ile kar konularak suyun soğutulmasını sağlarmış.
-Papuç Parası Veren Vakıf(1818):Gaziantep'te kurulan bu vakıf Ramazan ayında köyüne gitmeyip medresede kalan öğrencilere beşer kuruş papuç parası verirmiş.
-Yuva Kuran Vakıf(1865):İstanbul'da evlilik yaşına gelipte yoksul olduğu için evlenemeyen kızlara çeyiz almalarına yardımcı olurmuş.
-Kayıkçı ve Hamal Dostu Vakfı(1846):İstanbulda Anadolu yakası ile Rumeli iskelelerinden gece-gündüz isnanları taşıyan,eşyalarını karşıdan karşıya geçiren hamallar yaz-kış boğazın sularında kürek çekerken hastalanınca yada küreklere asılamayacak kadar güçsüzleşip yaşlandığında onlara bir çeşit sigorta ettirirmiş.
 En ilginci ise Türkiye'nin  en büyük,Avrupa'nın ise 5.büyük gölü olan,bizimde deniz olarak andığımız "Van Denizi" nde tarihin en eski dönemlerinden itibaren gerek taşımacılık alanında gerekse yolculuk niyetiyle seferler düzenlenmiştir.Kanuni Sultan Süleyman döneminde çok daha yaygın olarak bu seferler  düzenleniyormuş.Devlete ait gemilerin sayısının 7 tane olduğunu tanıtım kataloğundan öğrendim.Van Denizimizde hizmet eden bu gemilerin masrafı ve burada çalışan tayfaların ücretleri hazineden ödeniyormuş.Çoğunlukla odun taşımacılığında kullanılan bu gemiler bir süre sonra ihtiyacı karşılamayınca durumu iyi olan kişilerin gemi yaptırmasına izin verilmiş.Bir süre sonra gemi trafiği çok yoğun hale gelmiş.Gölde oluşan herhangi bir kazada yada arıza durumunda onların yardımına koşacak tam donanımlı Sefine-i Muine(Acil yardım gemisi)Dolaştıran Vakıf  imdada yetişirmiş.Vakıf 1588 tarihinde kurulmuş,malını göle düşürüp varlığını kaybedenlere ticaretin aksamaması için insanların yardımına koşup hayır duaları alınırmış.
İsmini burada yazamayacağım daha onlarca vakıf kurulmuş çok da faydalı hizmetlerde bulunmuşlardır.Soğuk havalarda  müşkül durumda olan onlarca insanımız sokaklarda yaşam mücadelesi  veriyor.Bir çok faydalı hizmetler verenler var.Çoğu düşkün,bu faydalı hizmetlerle ayakta durabiliyor,yaşama tutunmaya çalışıyor.Tarihdeki bazı konularda nasıl hassas düşünüldüğünün ve vakıf kavramının insanların nasıl harekete geçirildiğini biliyoruz.Günümüzde ise çok daha fazla  sıkıntıların olduğu bir çağda bu  yapıların  çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Sevgi ile kalın…

Bakmadan Geçme