Van depremi yüreklerdeki tazeliğini koruyor
Van'ın Erciş ilçesinde 2011 yılında 614 vatandaşın hayatını kaybettiği 7.2 büyüklüğündeki depremin acıları, aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala yüreklerdeki tazeliğini koruyor.
Sevgi Apartmanında ağabeyi Kadri Çemen, yengesi Güneş Çemen ile yeğeni Şeyma Nur Çemen’i kaybeden Sadrettin Çemen isimli vatandaş, aradan 5 yıl geçmesine rağmen depremin yüreklerinde açtığı yaranın halen tazeliğini koruduğunu söyledi. Ağabeyinden kendisine emanet kalan üç yeğenini hayata tutturmaya çalışan Sadrettin Çemen, çok zor günler geçirdiğini belirtti. Yıkıcı depremin 5. yıldönümü nedeniyle 13 yaşındaki yeğenini yanına alarak aile kabristanlığına gelen Sadrettin Çemen, depremin aileler üzerinde psikolojik travmalara yol açtığını kaydetti. Hayatta kalan üç yeğenine kendi çocukları gibi baktığını anlatan Çemen, “Depremin üzerinden beş yıl geçti. Kardeşim, yengem ve yeğenim Şeyma Nur namaz kılmak için evlerine girdiklerinde depreme yakalanıyorlar. Kaldıkları apartman zaten deprem sonrası yerle bir olmuştu. Durumu aileme anlattım. O gün zaten hep birlikte kıyameti yaşadık. Depremin 5. günü eski Başbakanımız, o dönem Dışişleri Bakanımız olan Sayın Ahmet Davutoğlu evimize geldi. Bizimle ilgileneceklerini söylediler. Ama maalesef ondan sonra gelen giden olmadı. Ben ortanca yeğenimin polis kolejine veya herhangi güzel bir okula verilmesini istedim. O zaman İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’i evimizden Sayın Davutoğlu telefonla aradı. İlgileneceklerini söylediler. Maalesef ondan sonra ilgilenen olmadı. O yeğenim de okulu terk etti. Şu anda 13 yaşındaki küçük yeğenimle mücadele veriyorum. Onu okutmaya çalışıyorum. Geçen yıl sosyal hizmetlere kaydını yaptı. Şu anda okuluna devam ediyor. Bakımını, her şeyini aile olarak üstleniyoruz. Zaten maddi olarak bizlere bir ek külfetleri de yoktur. Ancak, psikolojik olarak çok etkilendiler. Şu an anne ve babayı daha fazla aramaya başladılar. İnşallah bunları da atlatacağız. Depremin bugün yıl dönümüdür. Rabbim bir daha o günleri hiç kimseye göstermesin. Şu anda tek isteğimiz yeğenlerimizin bir an önce iyi olmaları ve hayata bağlanmalarıdır” dedi.
Kendi çocuğu ile yeğeni arasında zaman zaman kıskançlıkların da olduğunu belirten Çemen, “Kendi çocuğum babayı paylaşamıyor. Yeğenim de amca olarak yine beni paylaşamıyor. Çünkü babasını kaybederken henüz 7 yaşındaydı. Zaman zaman iki çocuk arasında sürtüşmeler oluyor. Ama bir şekilde bunu da yenmeye çalışıyoruz. Devlet yetkililerinden isteğimiz şudur. Depremde anne ve babasını kaybeden öksüz ve yetim çocuklara yardımcı olsunlar. Tespit etsinler. Zaman zaman bu çocukları kaldıkları evlerde ziyaret etsinler. Desteklerini esirgemesinler” ifadelerini kullandı.
“Yeğenim vefat eden kız kardeşini mezardan çıkartmamızı istedi”
Yanında kalan 13 yaşındaki M.Ç. isimli yeğeninin kız kardeşinin öldüğüne inanmadığını belirten Çemen, “Zaman zaman kendisiyle mezara geldiğimizde bana, ‘gel amca mezarı açalım, Şeyma acaba büyümüş mü’ gibi sorular yöneltiyordu. Çünkü bizler birçok kez ona ‘ölmediklerini, şehit olduklarını’ söylüyorduk. Onlar yaşıyorlar diyorduk. Anne ve babasını görmeyince hep onların sağ olduğunu düşünüyordu. Bazen mezara gelmiyor. Anne ve babasının kendisiyle küstüğünü zannediyor. Ama bu yıl itibarıyla biraz büyüdü. Aklı ermeye başladı. Sık sık mezarlığa ziyaret için getiriyorum. Anne ve babasının mezarlarını ziyaret ettiriyorum. İnşallah bu şekilde bu travmayı da üzerinden atar” diye konuştu.
“Çok istiyorum ancak, oğlum rüyama gelmiyor”
Babaanne Nazime Çemen ise, acısının çok büyük olduğunu belirterek, “Allah hiçbir anneye bu acıyı bir daha yaşatmasın. Oğlumun emanetleri olan üç torumun benim her şeyimdir. Ben oğlumun acısıyla yanıp tutuşuyorum. Bir kez rüyama geldi, onda ise bayıldım. Hep içimde yaşıyor. 5 yıldır fotoğrafını bile görmedim. Eşyalarını gördüğümde bile ağlıyorum. Evlat acısı inanın çok zor” şeklinde konuştu.