GÜNÜ GELİNCE
ŞAHBETTİNULUAT
Sanmayın bu dünya daimi mülktür,
Silinir gideriz günü gelince.
Yaşarken giysimiz ipektir, kürktür;
Kefeni giyeriz günü gelince.
*
Azrail zengine, yoksula bakmaz;
Evliye, bekâra ve dula bakmaz,
Cahile, avama, olguna bakmaz.
Mum gibi söneriz günü gelince.
*
Tutun ki, bu dünya bir tatil yeri,
Gezeriz, görürüz türlü yerleri;
Dağları, denizleri, şehirleri.
Seyahatten döneriz günü gelince.
*
Bu bir rüya, eni sonu bitecek,
Her kim ki gelmişse, bir gün gidecek.
Yaşam gerçek ise, ölüm de gerçek.
Mezara ineriz günü gelince.
*
Bunca insan gelmiş yaşamış hani.
Çağlar açmış, çağlar kapamış hani.
Sen fanisin, ben faniyim, biz fani;
Buhara döneriz günü gelince.
YENİLGİ
ARİFE ÖZDEN
Kırgınım
damıtılmış hüzünlerin zehri akıyor gözlerimden
keskin rüzgarlar okşuyor saçlarımı
avcı kuşların çığlığı yankılanıyor semada
kanlı bir kavganın ortasında
acımasızca dayanıyor boğazıma düğümler
hilkatimde dinginlik var oysa
kalbim ellerimde atar benim
bir köşede hıçkıran beden
bugünlerde usul usul eriyen ruh benim
Dargınım
pervasız ezgiler mırıldanıyor mevsimler
takvimler yaprak yaprak dökülüyor
çetelesini tutamıyorum geçen günlerin
nefesim kesiliyor
sesimde tükenmişlik var oysa
kulakları yırtarcasına çıkan avaz benim
asırlık çınarları deviren fırtınaları
bugünlerde cansiperane göğüsleyen benim
Yorgunum
zaman kızıl perdesini çekerken göğe
hislerimin şavkı vuruyor dizelere
kalender kelimeler süzülüyor dudaklarımdan
kan damlıyor acıya meftun umutlarımdan
çehremden gülücükler eksilmez oysa
çocuk masumiyetinde parlayan bakış benim
kıvrım kıvrım uzayan yol
bugünlerde yerli yersiz kaybolan yolcu benim
Yalnızım
sağımdan solumdan akan kalabalıkların
kayıtsız nefesleri karışıyor havaya
sokaklara taşan buhranlarından
nasibini alıyor kaldırım taşları
adımlarımda karıncayı incitmezlik var oysa
dizlerim titrer benim
omuzlarımdaki kül rengi bulutların
bugünlerde ağırlığında ezilen benim.
ŞAŞIRDIK
İMDAT FAAL
Dost köyünün yollarını kestiler
Hangi yöne gitsek inan şaşırdık
Suçsuz olanları önce astılar
Suçlulara sıra gelmez şaşırdık
Doğru söyleyene dokuz köy haram
Söylemesem olmaz kanıyor yaram
Kıyamet kopmamış bu nasıl dram
Kime ne söylesek inan şaşırdık
Divane dediler hak hamisine
Müebbet verdiler ta kendisine
Kulak tıkadılar mazlum sesine
Zulüm kol gezerken inan şaşırdık
Duvarlar konuşur diller lal olmuş
Pranga ses verir kelepçe susmuş
Medreseyi Yusufiyekoğuşmuş
Zindan kaç hecedir inan şaşırdık
Demem o ki canlar, firaridir söz
Uykudan kaldırsa yararlıdır söz
Müstakim üzere kararlıdır söz
Sap saman karıştı inan şaşırdık.
YENİDEN
AYŞE ÇETİNTAŞ
Çıkıp gelsen
tutsan ellerinden yüreğimin
tekrar yürümeyi öğrenir mi
koşmayı unutalı çok oldu
yürümeyi diyorum yürümeyi
Bu sene yaz gelir mi memlekete
ardı sıra kül rengi bulutlar kapladı
onlarda maviye değil
siyaha çalar oldu rengi
Ne desem bilmiyorum
ardından kurudu gözümün
ve gönlümün feri
Tomurcuklanmadı meyveler
açmadı bu bahar güller papatyalar
kurudu dikenli dalları
yeşile özlem duyar oldu
benim gibi buralar
Şöyle yarım çıkıp gelsen
ellerinden tutsam yüreğimin
yeniden yürümeyi öğrenir mi?
NE YAPMALI İNSAN
GÜLİSTAN AY
Bir tek seni sığdırabildiğim anı
başkasıyla yaşaman mıydı içimi deşen
seni kaybetmiş olmanın farkındalığı mı
ne yapmalı insan, söyle
izlemeli mi, kapatmalı mı gözlerini
hangisi daha çok deşer
Gözlerimi kapatmayı deniyorum
görmezden gelemiyorum, gözlerim anılarda
ne yapmalı insan, gitmeli mi
kalmalı mı, hangisi daha çok deşer
İzlemeyi deniyorum
görmezden gelemiyor yüreğim acımı
ne yapmalı insan, vaz mı geçmeli
kanamalı mı, hangisi daha çok deşer
Araf’ta kalmayı deniyorum
hortum misali çekiyor içine benliğin
ne yapmalı insan, söyle
ölmeli mi, yaşamalı mı
hangisi daha çok deşer
Söylesene, ne yapmalı insan
unutmalı mı, hatırlamalı mı
bir gün diner mi bu sızı
geçer mi gerçekten ya da alışılır mı
söylesene! hangisi daha çok deşer
varlığın mı yokluğun mu?
HAYAT VE BEN
ZİŞAN NUR ARDA
Acımasız bir dünyada
acıyla büyüyorum ben,
acaba bu dünya bir tek
bana mı acımasız bu kadar
Hayatın, dünyanın benim içim
bir önemi yok artık
bazen hayatın neden bana da
gülmediğini sorguluyorum
Sevmediğini düşünüyorum
bu hayat, sanırım
bu dünya bir tek beni sevmiyor
sanki hayattan sıfır aldım da
bana sinirlendi
Oysa hayat sınavına çok çalışıyorum
hep bu hayat kendini
sevenleri sevmiyor
caba ben paralel bir evrende mi
yaşıyorum?
Her şeye susuyorum
hayatı kırmamak için
bazen birçok şeyden
feragat etmem gerekiyor
hayather yerdeher zaman
benimle aynı kalbim gibi
Sanki içimde sönmeyen bir mum
bu hayatı herzeye rağmen
seviyorum...