EDEN BULUR GAZELİ
BEKİR OĞUZBAŞARAN
"Zulmetmeyin" buyurmuş, Peygamber-i Zîşan
"Zulme de uğramayın", İlk İken Sona Kalan
"Hak zâlimi sevmez, dâimâ âdil olun
Mazlûmun feryâdıyla, titrer yer, gök, âsuman"
Alma mazlum âhını, yanına kalır sanma
Çıkar âheste beste, iner göklerden şahan
Hakkını, hukûkunu, izzet ve şerefini
Sonuna kadar korur, hiç pes etmez Müslüman
Hayırla anılmak mı, lânetler okunmak mı?
Bizleriz sevgiyi de, nefreti de kazanan
Hakkını alır denmiş, boynuzsuz olan koyun
Büyük Hesap Günü'nde boynuzlu koyunlardan
Âhirete inanan, safını doğru seçsin
Allah'tan korkan insan, kullarından utanan
Hâlık'ı sever isen, incitme ins ü cânı
Haccac zulümle, Ömer, adâletle anılan
"Ben de affetmem", diyor, "kulla kul arasında"
"Helâlleşmek gerekir", buyurmuş, Ulu Yezdan
Zulüm bir kul hakkıdır, belki de en büyüğü
Hadleri tanımamak, filin daldığı dükkân
Mazlumluğu seçerim, zulmeden olmaktansa
Kuvvetli mü'min tabiî, hayırlıdır zayıftan
Hakkullah'a riâyet, birinci vazîfemiz
Tekebbürlük yüzünden, ebedî mahrum şeytan
Güçlüyken zulmetmeyen, kendini frenleyen
Âdil yöneticiye, cennet vâdeder Kur'ân
Hor görme hemcinsini; öksüz, dul ve yetimi
Zincire vur nefsini, Büyük Cihad'ı kazan
Zulme rızâ zulümdür, küfre rızâ küfürdür
Gerçek kahraman odur; zâlime başkaldıran
Yerinde konuşmalı, yoksa susmalı, ancak
Haksızlık karşısında, dilsiz şeytandır susan
Küfür pâyidâr olur, zulüm pâyidâr olmaz
Doludur nicesiyle, tarih denilen orman
Ulülemre itaat, boyunların borcudur
Fitne uyandırmamak, âdil olduğu zaman
Adâlet mülke temel, mutlu olmaktır emel
Devlet onunla güzel, yoksa hâk ile yeksan
"Men dakka dukka" ya da "etme bulma dünyâsı"
Bir temâşâ aynası; dersler, ibretler sunan
Tecrübeyle sâbittir, Ziyâ Paşa şâhittir
Hikmet ona âittir, bir darbımesel olan:
"Zâlim yine bir zulme giriftâr olur âhir
Elbette olur ev yıkanın hânesi vîran"...
BİR ADAM VAR
AYŞEGÜL AYAZ
Bir adam var içimde
Dünyanın kirine bulaşmamış
Yüreği titrek bir kuş gibi
Dokunsam kırılacak
Uzaklaşsam hüzne boğulacak
Bir adam var içinde
İçmeye kıymadığım
Berrak su misali
Akıp giden
Bir adam var
Ulaşılamaz hayaliyle yaşatan
Bana benden yakın
Benden yabancı olan
Bir adam var işte
Yüreğimi kışa çevirmeden
Bahardan önce gelen
Bir adam var zaman gibi
Sonsuza akıp giden…
DUR
KENAN GEZİCİ
Her kırılan kırgın kalmaz
Yeniden başlar bazen
Işığın kırılması
Görmemize olur neden
Yollar yokuş da olsa
Düzlükte ne fark eder
Gidecek yol varsa
Gönül inişe de
Yokuşa da olur hayran
Ömür bu nice yıllar
Nice yollar arar da duru
Gönül bir kere kırıldı mı
Tamiri yok tuz buz olur
Vakarım ahimde gizli
Elbet yerini bulur
Tutamayacağın eli var git
Uzanma etme mağdur.
SANA RASTLAMAK
KAMURAN ADIYAMAN
Sana rastlamak ölümden dönmek gibi
Yokluğun ki seni mumla aramak gibi
Kıtlık gibi kuraklık gibi bir şey…
Sana rastlamak yağmur duasının kabulü
Zulme uğramış masum ülkeye barış gibi…
Çocukluğumdaki bayram gibi
Sana rastlamak…
Yokluğun ki yetim bir çocuğun
Canı yandığında anne diye seslenmesi
Sana rastlamak yeniden doğmak gibi
Yokluğun ki yaşayan bir ölü gibi işte…
Yokluğun da buralar taş duvardan
Örülü mahpus gibi, zindan gibi…
Yokluğunda bir ölünün ismi kadar hükümsüzüm
Akşam üstü karanlık bir ay gibi ahenksizim
Şimdi sana rastlamak
Artık şiirlerde mısralarda kaldı…
YUHALAYIN
ALPER ALPEREN
Bomba yağdırılırken Müslüman beldelere
İsrail mallarını satarsam yuhalayın
Bir olup saldırırken Filistin’e kefere
Benim neyime deyip yatarsam yuhalayın
Beklerken vatanımın dağını ve taşını
Şehit düşen Mehmet’in görmezsem naaşını
Havai fişeklerle düğünü, yılbaşını
Sabaha dek çılgınca kutlarsam yuhalayın
Yıllarca çocuğumun emeğini çalanı
Zulüm ile bacımın örtüsünü alanı
Vatanı bölmek için kurdurulan planı
Unutarak yabana atarsam yuhalayın
İmparatorluk kurup sığmaz iken cihana
Yalan tarihi reva gördüler Hamit Han’a
Fatih, Alparslan, Yavuz, nice yiğit sultana
Uydurulan yalanı yutarsam yuhalayın
Ozan Alper Alperen der ki yüce şanıma
Beyaz al bayrağıma, dinime, vatanıma
Çanakkale ruhuyla sarsılmaz imanıma
Uzanan kirli eli tutarsam yuhalayın.
HİCRANIN KUCAĞINDA CAN VERMEK
KURTAY SERTKAL
Her dakikamı mahvediyorsun
Kendim için yaşadığım
Her saniyede sensin
Ve gönlünden ırak olmak
Farksızdır
Kanlar içinde boğulmaktan
Ben ise yalnızca
Gözlerine iltica ettim,
Başka hiçbir yerde
Huzur yoktu.
KURTUL GİTSİN
İMDAT FAAL
Toz duman her taraf, yoruldu insan
Manzara hoş değil, kaç kurtul gitsin
Adım başı günah, her yerde nisyan
Elde olanları, saç kurtul gitsin
Vurgun yemiş herkes, zokayı yutmuş
Ninniler çok masum, halkı uyutmuş
Doyumsuzluk dere, tepe, kurutmuş
Kapanmış yolları, aç kurtul gitsin
Kınama kimseyi, yorma kendini
Coşkun sular yıkmış, taştan bendini
Kimse bulamamış, gönül dengini
Söylenene bakma, geç kurtul gitsin
Ekinler boy vermez, çayırlar susuz
Yastıklar kuş tüyü, başlar uykusuz
Tahammül kalmamış, el alem huysuz
Abı Kevser’inden, iç kurtul gitsin
Ayvanın tadı yok, narın tadı yok
Hep başına buyruk, yârin tadı yok
Bütün olanların, bende adı yok
Göçmen kuş misali, uç kurtul gitsin
Suya hasret çaylar, akmaz dereler
Vurdumduymaz herkes, beni yareler
Lokman hekim susmuş, bitti çareler
Sap ile samanı, seç kurtul gitsin
İmdat’ım, gemiler, limana durdu
İşe yarayanlar, terk etmiş yurdu
Şu temmuz sıcağı, erken kavurdu
Gayrı buralardan, göç kurtul gitsin.
KALBİNDE
HATİCE ERDEMCİ
Kalbinde üşüdüm senin
Ruhunda sakla beni
Sevginle başladım
İhanetinle öldürme beni
Gözler uykusu, ruhum sensiz
Bu ayrılık uzun sürer
Dayanamaz yüreğim
Hasret olmak çok zor
Özleminle tutuşur yüreğim
Ruhum da, kalbim de seni istiyor
Artık özlemimi bitirmeye gel
Bir ezan selasıyla ismini işitir
Bir gün bil ki o masum badem gözlerini
Göremediğimden gitmişimdir
Merak etme Elfium, ahirette
Meleklere anlatacağım seni
Güzelliğinin eşi benzeri olmadığını
Herkese anlatacağım
Aşk denilen bu cehalete
Düşülmemesi gerektiğini bildireceğim
Düşülecek bir cehalet varsa
Senle yaşadığınızda aşk denilmesin...
KENDİNE İNAN
BİRSEN EKER
Bazen hayatı zor sanırız
Kaybolmuş gibi hissederiz
Kaybedilen hiç bir şey yoktur
Bir yerlerde hep durur, bekler
Özlemler, hasretler
Keşkelerle dolu yıllar geçici
Yüreğinde hep bir umut var
Gelecekte seni bekleyen güzellikler
Her düşte büyüyen sevdalar
Kalemle yazılır, dilde söylenir
Ve kalır, hiç silinmez o hatıra
Kendine inan, hiç korkma
Zorluklar sadece geçici bir yoldur
Huzur, en derinde seni bekler
Geriye dönüp bakma
Her şeyin bir zamanı vardır.