Van Gölü İncileri

Van Gölü İncileri


DOLAŞSAK ŞU VAN'I NE GÜZEL OLUR

ADNAN ÖZKAN

Horhor'dan su içip kaleye çıksak

Şöyle göle karşı semaver yaksak

Ordan kuş bakışı Süphan’a baksak

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Şamranaltı bağı, bostanı meşhur

Fidanlıkta yüzsek olur mu olur

İskele masmavi onla can bulur

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Edremit sahili tam piknik yeri

Onun gibisi yok gezdim illeri

Acaba sılaya dönsek mi geri,

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Ereğ'in dağında gitsek uşkuna

Yürüyüp tırmansak tam doruğuna

Oy kurban olurum Sıhke yoluna

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Bedenim gurbette, yüreğim Van'da

Kıymeti çok olur uzak kalanda

Kurtuluş gününde,2 Nisan'da

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Ğaraba mahallede Ferit'in bağı

Orda mezarlık var şehit yatağı

Heveste bıraktık çoktan kursağı

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Selam versek hele Vanlı gardaşa

Davet etse bizi o tatlı aşa

Arabaya binip gitsek Gevaş'a

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Erciş'te uğrasak balık bendine

Varsak balıkların güzel seyrine

Belki bu gariban gelir kendine

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

Özkani anlatır, anlatmak olmaz

Vatan hasretiyle ağlatmak olmaz

Dünya ölümlüdür, kimseye kalmaz,

Dolaşsak şu Van'ı ne güzel olur...

KÖRPE BİR BEKÇİYİM

EMİRE KARAKOÇ

Virane yüreğin körpe bekçisiyim

dilim lâl, yolunu gözlerim

benliğim adınla sarhoş olur

gecenin ayazında seni zikrederim

Mayhoş gözlerle hayalini görürüm

hicran damlaları yağar tenime

sen ki merhamet etmezsin

hayalinle her hücrem sızım sızlar

Hâlbuki körpe bir bekçiyim

kapında hasretle beklerim.

MEMLEKETİM VAN

ERCAN ULUTAŞ

Şan, şeref doludur tarihin zengin

Şu Şark diyarında bulunmaz dengin

Gök mavi, göl mavi, yemyeşil rengin

Cennetten parçasın memleketim Van!

Ovaların engin, dağların ulu

İran’a uzanır ta İpek Yolu

Aratmazsın bize hiç İstanbul’u

Bitmeyen sevdasın memleketim Van!

Yıllardır ayakta yıkılmaz kalen

Senden vazgeçer mi bir defa gelen

Nice yiğitler var uğrunda ölen

Şehitler yatağısın memleketim Van!

Öz be öz Vanlıyam, Ercan’dır adım

En güzel günleri sende yaşadım

Eşine dünyada hiç rastlamadım

Doğunun incisi memleketim Van!

SEVDA YÜKLÜ GÖLGELER

HÜSEYİN ABİ

Hasretlik gönül bağımda  şiir

dize dize sözlerinde sen

hicran yolculuklar kalemim

siyah mürekkebim sensin

Irmaklar çağlar vuslat boyunca

şifa bulur harebe goncalar

yaprağında güneş doğar ay gölgelenir

sessiz sessiz akan yaşlar sensin

Ab-ı hayatın yudum ömrü

keder ile neşenin ak teli

mezar sevdanın son kefeni

toprak toprak örten sensin

Mevsim hep gözlerinde bahar

tomurcuk çiçekler hep sen kokar

solgun, kırık sevda yüklü satırlar

harf harf yazdığım sensin

Yollar yorgun düşman mesafe

sen gör kendini bendimde

güneş kızılım, bulut gölgem

her günüm sensin.

OYSA

KENAN GEZİCİ 

Uzak bir yerdeyim

düşlerimdeyken sen

hiçliğin ortasında

bir çölde / kâh mars yüzeyinde

seni sevmenin cezası

bağları çözülen ayaklarımda

Bir çocuk hüznü…

anlamadığım, anlatamadığım

ağır mı ağır

Gözler…

başıma ne geldiyse

tek sebebi onlar

beni bu hüzün öldürür

Yoksun, nedensizim

amacım yok

sokaklarda, sensiz

yaşamaya sürgünüm

Gittin ya, seni sevdim

elin elimde

gözlerine baktım

hep seninleydim

doyasıya yaşadım…

gerisini sen düşün.

CABBAR AĞAM

ZEYNEP SÜMER

Neden böyle dertlisin hayatına küskünsün

Sat gitsin beş kuruşa boş ver be Cabbar ağam

Dünyanın derdi gamı tek sana mı kalacak

At gitsin üç kuruşa boş ver be Cabbar Ağa’m

İyilikten vazgeçip kötülük salamadın

Sen mi kurtaracaksın diyenden olamadın

Art niyetli olup da meydana dalamadın

Yut gitsin helalinden boş ver be Cabbar Ağa’m

Mevlâ'ya teslim oldun semalara bakındın

Adımlarını saydın kötülükten sakındın

Kem bakan göze geldin, dualarla yakındın

Kat gitsin sevabına boş ver be Cabbar Ağa’m

Geldi geçiyor ömrün erenler ocağından

İnim inim inledin gariplerin vahından 

Devrana bir hâl olmuş o dillerin ahından

Çat gitsin zalimlere boş ver be Cabbar Ağa’m

Çalı çırpı toplayıp yakmazsa yanlış sözü

Tertemiz bir şekilde bakmazsa gönül gözü

Semadan rahmet olup akmazsa göğün yüzü

Bat gitsin bu düzende boş ver be Cabbar Ağa’m

Kalemde bir mısra ol kelamında bir dilim

Aldıysan kâinattan küçük bir parça ilim

Safran şerbeti olur reyhasından bilirim

Tat gitsin teberiktir boş ver be Cabbar Ağa’m

Derler ki bakacaksın temiz akan kaynağa

Dökülme diyemezsin gazel olan yaprağa

Bedenin karışacak gün gelince toprağa

Yit gitsin kim kaldı ki boş ver be Cabbar Ağa’m

Söylesene oldun mu eksik kafaya yama

Geçmişi unutmadın minnetle battın gama

Sen kendinden mesulsün bu kadar umursama

Yat gitsin koy başını boş ver be Cabbar Ağa’m.

LAZIM MI Kİ

ZİLAN ÇELİK

Herşeyin kökenine inmek

şayet cesaret ister benimkine inebilmek

her bir santimi ölümle kaplı zihnim

her biri meşru azmin

sendin diyecekti, unutma sendin

Yağlı urganı boynuma geçiren

 en delikanlı çağda

 çığlık ve haksızlık dolu zamanda

yolumu ölüme çeviren

 her bir canı gözlerimde ipe dizen

asılsız bir bakış yerini

uçsuz bir yokluğa bırakacak benliğim

daha kimi iki defa astıracak

ufku masmavi bir devrim

Gençliğin seken ceylanı

şimdi yerim celladın koynu

koynunda getiriyor dicle özgürlüğü

biraz daha uzun olacağım

karanlıkta sımsıcak bir yoklukta

tanrının en güzel bahşı ışıkta

hislerim düşlerim

ve daha birçok yola girişecek bileklerim

kesildiler ben Hüseyin ve Yusuf

kesildiler art arda bu yoldan

sarılmış halde dört koldan

tenim aykırı, ruhum aykırı, bakışım aykırı

kokusu sinmiş her karanlığa

Bir kez daha seslenip arkamızdaki kalabalığa

en dinç damarindayım Dicle’nin

sesi çığlığıdır her ifademin

boyum uzayarak yürüyorum

sevdaya, masmavi ufka

ve kanlı çanaklardan kurtarılmış devrime.

BENİ İYİ ETMELİSİN

DOĞAN SANCAK

Beni iyi etmelisin

çünkü iyi değilim

Canım okumak istiyor

kitap aradım,

sohbet edecek yazar bulamadım

beni iyi etmelisin

çünkü iyi değilim

Ben kitaba küs

şiir bana küs

yazar ikimize küs

beni iyi etmez isen

ı̇ki gözüm yüreğine aksın ki

şikayetimi kitaba

kitap şiire

şiir seni şaire havale eder

tüm dünya duyar bizi

Beni iyi etmelisin

çünkü iyi değilim...

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme