- Haberler
- VAN GÖLÜ SUYUNDAN SABUN ÜRETİYOR
VAN GÖLÜ SUYUNDAN SABUN ÜRETİYOR
Van Gölü suyundan sabun üretmeye başlayan Van Sabun Evi sahibi Murat Said Yaşar, üretilen sabunların içinde hiçbir kimyasal madde olmadığını söyledi. Yaşar, 'Van Gölü suyu itibariyle dünyanın en büyük ikinci sodalı gölüdür. Türkiye'nin de en büyük gölüdür. Van Gölü'nün sodalı suyu temizlik yapmaya son derece müsaittir. Geçmişte ailelerimiz Van Gölü suyundan ürettikleri pereği temizlikte kullanırlardı. Van'da bin 40 yıl önce sabun üretimi yapılmış. Fazlası da İran'ın kentlerine ihraç edilmiş. Van Sabun Evi olarak biz sabunculuğu canlandırıyoruz. 18 çeşit doğal sabun üretimi yanında Van Gölü'nün sedef hastalığı ve diğer cilt hastalıklarına iyi gelen sodalı suyundan sabun üretmeye başladık. Çevre illere Van Gölü suyundan yaptığımız sabunu gönderiyoruz. Van Gölü Sabunu büyük ilgi görmeye başladı. Hedefimiz ihracattır' dedi.
Burhan Ergin- Vansesi Özel
Van’da sabun üretimi yapan Van Sabun Evi işletme sahibi Murat Sait Yaşar, Van Gölü’nün sodalı suyundan yaptığı sabunları farklı illere ve Kuzey Irak’a ihraç ediyor. Dede mesleğini sürdürdüğünü ifade eden Yaşar, hedefinin Van’ı sabunda marka yapmak olduğunu belirtti.
“18 çeşit sabun üretiyoruz”
Üretilen doğal sabunların çeşitli hastalıklara iyi geldiğini belirten Yaşar, “Ben Van doğumluyum, 1974 yılından bu yana ticaret yapıyorum. 12 yıl önce dedemin mesleği olan sabunculuğa başladım. İlk önce bir çeşit sabun ürettim, şuan 18 çeşit sabun üretiyoruz. Sabunlarımız tababetlidir. Sabunlarımız çeşitli hastalıklara iyi geliyor. Örneğin çam katranı sabunu sivilceler için iyidir. Tarçınlı sabun gözaltlarındaki lekelere iyi geliyor. Lavanta sabunu hem uyku için hem de ciltteki boşlukları kapatır. Bıttım sabunu çok faydalı bir yağ içerir oda hem cilt hem de saç için çok faydalıdır. Katran sabunu sedef hastalarına merhem oluyor. Saç dökülmesi için çörek otu sabunu, kepekler için ısırgan otu sabunu, ciltteki lekelerin giderilmesi için eşek sütü ve keçi sütü sabunları üretiyoruz ” dedi.
“Eşek sütü sabun en pahalı olan sabundur”
Sabunlar içinde en pahalı sabunun eşek sütü sabun olduğunu söyleyen Yaşar, “Eşek sütü sabun anne sütüne en yakın sabundur. Eşek sütü vücuttaki lekelere, yaralara çok faydalı oluyor ayrıca cildi de yumuşatır. Türkiye’de iki tane eşek çiftliği var. Biri Antalya’da diğeri Çanakkale tarafında bulunuyor. Eşek günde 700 gram süt veriyor. Eşek sütünün kilosu 160 liradır. Eşek sütünü zeytinyağıyla birlikte sabun yapımında kullanıyoruz. Eşek sütü sabununun kilosu 160 TL’dir. Bilenler tercih ediyor” şeklinde konuştu.
“Üretimin üçüncü haftasında sabunu piyasaya sunuyoruz”
Sabunu üretmeye başladıktan 3 hafta sonra satışa hazır hale getirdiklerini kaydeden Yaşar, “Biz burada insan sağlığı açısından çok önemli ve iyileştirici olan sabunlar üretiyoruz. Sabun üretimini aşama aşama gerçekleştiriyoruz. Sabuna göre karışım hazırlanır. Belli bir kıvama gelince sabun kalıba dökülür, kuruması beklenir. Sonrasında sabunlar kesilir ve paketlenir. Van Gölü’nün sodalı suyundan ürettiğimiz sabunların üretimi biraz farklıdır. Mollakasım sahilinden getirdiğimiz Van Gölü suyunu sabun yapımında kullanıyoruz. Kostiği göl suyunun içine karıştırarak soğumaya bırakıyoruz hazır hale gelince de kalıba döküyoruz. Sabun karışımlarımızı yaptıktan sonra bu karışımı kalıplara yerleştiriyoruz. Sabun kalıplarda bir hafta kaldıktan sonra bu kez de kesme işlemi yapıyoruz. Üretimin üçüncü haftasında ise sabunu piyasaya sunuyoruz" dedi.
“Sabunlarımızın içinde hiçbir kimyasal madde yoktur”
Üretilen sabunların içinde hiçbir kimyasal madde olmadığını söyleyen Yaşar, “Biz butik işletme olarak işe başladık fakat daha sonra Ülkemizin çeşitli illeri ve Kuzey Irak’a sabun gönderiyoruz. Şuan İran, Almanya, Kanada ile görüşmelerimiz sürüyor. Van Gölü sabununu sedef hastalığının en çok görüldüğü Norveç’e satmak istiyorum. Biz piyasada Sağlık Bakanlığından izinleri olan üretim yapan bir firmayız. Merdiven altı firma değiliz. Dedem 1910 yılına kadar Eski Van Şehrinde sabun üretmeye başlamış, babam Baki Yaşar ve Amcam İsmail Hakkı Yaşar Sanat Okulunun ilk mezunlarındandır” dedi.
“Doğal sabunlar fazla köpürmezler, renkli olmazlar”
Kişisel temizlikte bazı uyarılarda bulunan Yaşar, “ Doğal sabun tercih edilmelidir. Doğal sabunun birkaç özelliği vardır. Doğal sabunlar fazla köpürmezler, renkli olmazlar, esans içermezler. Esans ve boya sabunu doğal halinden çıkarır. Doğal sabun kullananların saçları kepeklenmez ve daha geç dökülür. Cilt yumuşak ve parlak olur. Türkiye’de bunu yapıyorlar ama Avrupa da boyalı, esanslı ve çok fazla köpüren sabunu almazlar. Bizim yaptığımız sabunların içinde kesinlikle hiçbir kimyasal madde yoktur. Hatta sabunun sertleşmesi için tuz bile atmıyoruz. Sabunlarımızda bitkisel yağlar kullanıyoruz. Zeytinyağından sabun yapıyoruz. Sabunları yaparken 6 madde kullanıyoruz. Isırgan otu sabunu için ısırgan otu yağı ve ağırlıklı olarak zeytinyağı kullanırız. Zeytinyağını da Gaziantep’ten alıyordum ama Hatay’dan almaya başladım. Hatay’ın yağı sabun yapmaya daha müsaittir. Hatay’ın yağının rengi yeşil olur ama Gaziantep’in veya Balıkesir’in yağının rengi sarımsı olur. Zaten sabunun doğuş merkezi Hatay’dan başlayarak, güneye inen Mezopotamya bölgesidir. Dünyada sabunun merkezi orasıdır. Asurlardan kalmadır, 6 bin yıllık tarihe sahiptir” diye konuştu.
“Sabunu kilosunu 40 ile 160 lira arasında satıyoruz”
Şampuan ve banyo jellerinin sağlığa zarar verdiğini belirten Yaşar, “Dünyada şuan kişisel temizlik malzemesi kullanımında doğal ürünlere hızla dönüş var. Şampuan ve banyo jelleri gibi malzemelerin tümü kimyasaldır. Vücut bunları kolay kolay atamaz ve emer. Okurlarımız banyo yaparken sabunla birde jel ile yıkandığında aradaki farkı görecekler. Banyo yapıldıktan sonra şampuan uzun süre su dökülse dahi deride kalanı çıkmaz. Yağ gibi üzerinde kalır ama sabun öyle değildir. Hem çabuk durulanır, hem de vücuttan çıkar. Ayrıca sabun daha ekonomiktir. Sabunun kilosunu 40 ile 160 lira arasında satıyoruz. Halbuki orta ölçekli bir şampuan 30 liradan başlıyor” ifadelerini kullandı.
“Van Gölü suyundan sabun üretmeye başladık”
Van için petrolden daha iyi olan Van Gölü suyundan yaptıkları sabunu çevre illere göndermeye başladıklarını belirten Murat Said Yaşar, “Van Gölü suyu itibariyle dünyanın en büyük ikinci sodalı gölüdür. Türkiye’nin de en büyük gölüdür. Van Gölü’nün sodalı suyu temizlik yapmaya son derece müsaittir. Bin 40 yılında Van’da sabun yapılıyor. Fazlası da İran’ın kentlerine ihraç ediliyor. Eskiden Vanlı aileler perek kullanırdı. Van sabun konusunda eski bir tarihe sahiptir. Bununla ilgili kaynaklarda çeşitli bilgiler var. Bir kaynak da yer alan bilgide Van Gölü kenarındaki Süphan Dağında bir canavar var. Hz. Ali canavarın Müslümanları rahatsız ettiğini duyuyor ve gelip öldürüyor fakat üstü başı kan oluyor. Bu kanı temizlemek için Van Gölüne giriyor ve kanı temizliyor. O sırada cebinden bir sabun kayarak düşüyor. Kaygan özelliği olan bir suya sahiptir. Hz. Ali’de Allah’a dua ederek “inşallah insanlar Van Gölü’nün suyundan kıyamete kadar temizlenir” diyor. Van Gölü suyunda insanlarımız sabun kullanmadan temizleniyor. Biz 10 yıl önce Van Gölü’nün suyundan sabun üretmeyi hedefliyorduk. Ama nasip bugünlereymiş, Van Gölü suyundan nihayet sabun üretmeye başladık. Çevre illere Van Gölü suyundan yaptığımız sabunu gönderiyoruz. Gayet olumlu dönüşler alıyoruz. Van Gölü suyundan yaptığımız sabun egzama ve sedef hastaları için iyi gelmektedir” dedi.
“Bugüne kadar hiçbir yerden destek alamadık”
Hiçbir kurum kuruluştan, kişiden bir destek alamadıklarını belirten Yaşar, “Bir asır sonra sabunculuğa başlamamızın en büyük nedeni Van’ın sabunculuğunu geliştirmek, ata baba mesleğimizi yaşatmak ve ilimizdeki endemik bitkilerin zenginliğidir. Dünya endemik bitkilerin yüzde 23’ü Van ve çevresinde bulunuyor. Van’ın bitkileri özelliklidir. Örneğin kekik otunun 1700 rakımlı Van’da yetişmesiyle Adana’da yetişmesinin arasında çok büyük fark var. Rakımdan dolayı buradaki yağ oranı daha yüksektir. Bu zamana kadar hiçbir yerden destek gelmedi. KOSGEB’e destek için başvuruda bulunduk fakat kabul edilmedi. İŞGEM’e de başvurduk destek alamadık. Yalnızca Van Ticaret ve Sanayi Odası sabunlarını bizden alarak destek veriyor. Damat-gelin, yeni doğan çocuklar için şık ambalajlarda hediyelik Van Sabunu yapmayı da düşünüyoruz. Hedefimiz Van’ı sabunda marka yapmaktır. Yeter ki biz girişimcilerin elinden tutulsun, destek verilsin. Mesleğimi çocuklarıma öğretiyorum. Oğlum sabun üretimini yapacak bilgi beceriye sahiptir. Çünkü Van sabunculuğunun yaşamasını ve tanıtılmasını istiyorum. Benden sonraki nesillerin de sabunculuğu devam ettireceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
"Van kokulu sabunlar üreteceğiz"
Van'ın endemik bitkilerinden, meyve türlerinden sabun üreteceklerini söyleyen Van Sabun Evi sahibi Sait Murat Yaşar, " Van'ın kendisine has aslik elma gibi hoş kokulu meyve türleri var. Ayrıca iğde çiçeği, leylak, zeringadek, Van Lalesi, Van Gülü gibi endemik çiçekleri var. Biz bu kokuların hissedildiği doğal sabunlar yapacağız. Örneğin aslik elma sabunundan elmanın o eşsiz kokusunu alacaksınız. Meyve ve bitkilerden Van kokulu sabunlar üreterek kültürümüze katkı yapmak istiyoruz. Sabun kullanmak isteyenleri çarşı merkezi Faruk Levent İş Merkezi altında bulunan Van Sabun Evi’ne bekliyoruz" dedi.