Van Gölü tehlikede
Dünden itibaren gözler Van Gölüne çevrildi. Bu kez seyir harikulade gün batımına, dağların arasında boy veren ve gökyüzünün ikiz kardeşi olduğunu çağrıştıran mavisine değil. Sodalı sularının, köpük köpük dalgalarının yakamozlar çaktıran sularına değil. Bu kez seyir Van Gölünün doğasında sinsi ve habis bir ur gibi serpilip gelişen ve korkutan çevre kirliliğine
Dünden itibaren gözler Van Gölüne çevrildi.
Bu kez seyir harikulade gün batımına, dağların arasında boy veren ve gökyüzünün ikiz kardeşi olduğunu çağrıştıran mavisine değil. Sodalı sularının, köpük köpük dalgalarının yakamozlar çaktıran sularına değil. Bu kez seyir Van Gölünün doğasında sinsi ve habis bir ur gibi serpilip gelişen ve korkutan çevre kirliliğine…
Yüksek deniz olarak ta adlandırılan ülkemizin en büyük gölün seyircileri şimdi korkusuzca ve gür bir sesle:
“Van Gölü tehlikede! Van Gölü için görev başına!” Diye haykırmalılar.
Ya da kapalı bir havza gölü olan Van Gölünün yavaş yavaş bataklığa dönüşmesine aldırmayarak:
“Bana ne!” Aymazlığında uyumaya devam etmeliler.
Ama inanıyorum ki Van Halkı tüm değerler gibi çevre değerlerini bir kutsal emanet gibi görecek, yürekli gazetecilerin tehlike sinyaline ilgili mercilere sunacakları dilekçelerle sahip çıktıklarını belirteceklerdir.
Şu an sürüncemeye bırakılmadan yapılması gerekenler şunlar olmalıdır.
Van Gölü, bölgenin doğası ve çevre değerleri ile birinci derece korumaya alınmalı.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi çalışmalara aktif olarak katılmalı
Van Valiliğine bağlı çevre müdürlüğü bünyesinde çevre bilinci ve ruhu taşıyan Van Gölü birimi oluşturmalı.
Ve öncelikle kirliliğe neden olan etkenler saptanarak gereği yapılmalıdır.
Çalışmalara müdahil olarak katılacak Van Sesi Gazetesinin yayını da kale alınmalı ve işaret ettikleri üzeri sıkıntılar üzerine vakit kaybedilmeden gidilmelidir.
Tüm bunlar yapılırken hiçbir bahaneye sığınılmamalıdır.
Bu bahaneler şöyle olabilir.
“Zaten kış geldi, göl kendisini temizler.”
“Bu konuya ayrılacak bütçe yok.”
“Sorun falan muhtarlığın, filan belediyenin, şu kurumun.”
Bu bahaneler gölün etkilenmesine neden olan sorunların devamını sağlar ki ileride üstesinden gelmek çok daha büyük finansa ve çabaya gereksinim doğurur.
Van Gölünün birçok noktası bugün el değmemiş durumda. Ama nüfus yoğunluğunun olduğu, plansız kentleşmenin yaşandığı noktalarda arıtmasız akıntılar gölü ciddi biçimde tehdit etmekte ve bu tehdit kapalı bir göl konumundaki Van Gölüne ölümcülük davetiyesi çıkarmaktadır.
Vansesi Gazetesi ve sosyal medyada çoğu zaman yayınlanan yazı, haber ve paylaşımlarda Van Gölü ve çevresindeki kirlilikten dem vurulmuştu. Ancak Van Sesi Gazetesinin bugünkü (17.10.2016) birinci sayfa haberi gelinen noktanın tehlikeli bir nokta olduğunu haykırmaktadır.
Çevre Bakanlığı, Van Valiliği, 100.Yıl Üniversitesi, Van Belediyeleri duyun bu sesi!
Ve siz Van’da yaşayanlar, Van’a gönül verenler, çevreciler bu yükselen sesin yetkililere ulaşması için demokratik hakkınız olan dilekçe sunma, sosyal medyada yapıcı ve yol gösterici çağrılar yapma iradenizi kullanın.
Van Gölü tehlikede!
Van Gölü’ne hep birlikte sahip çıkalım.
Bu görev hepimize!