Van Gölü ve Süphan'a nazır konutlar...
Rahmetli babamızdan kalan taşınmazları satıp yedi kardeşe pay ettikten sonra Van'da ki kız kardeşim Nuran ve eşi Ali, Cumhuriyet İlköğretim okulu yanında giriş katı bir daire almıştı.
Kutu gibi, tertemiz bir daireydi… Satın alma öncesi görüşmelerde Van'daydım. Konut, Maraş caddesine yakın ve diğer kız kardeşim Şükran'a beş dakikalık mesafedeydi. Kalorifer sistemi olduğu için anacığım da sevinmiş:
"İsten, pisten kurtulduk hem de küçük kızıma bir nefes mesafeyi yakaladık."Diye dua etmişti.
Alın yazsını yazanın deprem kurgusunu nereden bileceğiz ki.
23 Ekim 2011 tarihindeki deprem, alınan o daireyi ve dolayısıyla koca apartmanı ağır hasara uğratınca; yıkım emri verildi ve koca apartman iş makineleriyle yerle yeksan edildi.
Ve macera başladı. Oradan oraya göç derken, gelinen son nokta, yıkımı yapılan mahalledeki iki katlı, minik bahçeli bir evin birinci katına kiracılık oldu.
Namazdan selam verip çıkmış, namazlığını toplayam anam seslenip:
"Yine mi sallandı oğlum?" Diye sordu.
-Hayır, sana öyle gelmiştir. Dedim.
Ak saçlarını, beyaz leçeği altına toplayan anamla söyleşirken, anladım ki geçmiş depremlerdeki gibi bu deprem de yaşlı yüreğine hayattan sızı verecek yeni bir çizik daha atmıştı.
Sevgili arkadaşım ve kardeşim Vahdettin Tuğrul ile deprem konurlarının yapıldığı Edremit ve Kalecik yerleşkelerini gezip geldikten sonra anlattım o güzel evleri.
-Olurda kura çekiminde kızın ve damadına Edremit evlerinden biri çıkarsa, karşında Van Gölü ve Süphan Dağı olacak anacığım.
Gönülden dileyince olurmuş ya deprem konutlarından kurada onlara Edremit'teki TOKİ deprem konutlarından bir daire çıktı.
Karşısında yekpare Van Denizi ve dumanlı doruklarını sanki yüz görümlüğü istercesine kimseye göstermeyen ulu Süphan Dağı!
Yazımın girişine Van Sesi Gazetesinin haberlerinde kullanılan o konutları ve karşılarında yükselen Van Gölü ve Süphan Dağı manzarasını koydum.
Anam Van'ın Gem( Köprülüler) köyünden. Ailesi daha çocukken kente göç etmiş.
Hayırlısıyla yeni konutlarına yerleştiklerinde köyüne de yakınlaşmış olacak. Allah izin verir ev görümü için ziyaret edip, elini öptükten sonra; al gözümü seyreyle deyip köyüne, akrabalarına ziyarete de götüreceğim.
Dilerim Tanrım bir daha doğal felaketlerle kullarını sınamaz.
Ve derim ki…
Van'a el uzatıp güç veren tüm halkım ve dünyada dini, ırkı ayrımcılığı bir yana bırakıp, ben insanım diye yaralara merhem olanların yüzünü Tanrım bu dünyada da, o dünyada kara çıkarıp, dara düşürmesin.
Konutlarına kavuşan hemşerilerimizin yuvaları hayırlı, uğurlu olsun. Sağlık ve esenlik içinde otursunlar.