Van'ı çok iyi gördüm

"Van'ı çok iyi gördüm. Dedikodu yapma spor yap"

 
Van'ın sorunlarını, heyecanını,  gelişmeleri, değişimleri köşesine en çok taşıyan, depremlerde ve sonrasında Van'ı en çok ziyaret eden gazeteci Yavuz Donat'tır.
Telefon açtı,"  İkram, Van'a geliyorum" dedi.
"Bekliyoruz"  dedim
Sabah gazetesinin deneyimli, usta gazeteci-yazarı değerli dostumuz ağabeyimiz, meslektaşımız Donat, deprem sonrası dün 6. kez Van'a geldi. Van'ı yalnız bırakmadı. 
Donat, Van'ı seviyor, her fırsatta köşesinde Van'ın sesine ses katıyor, Van'ın Türkiye ve bölge için ne denli önemli olduğunu, Van nezle olursa Türkiye'nin grip olacağını ısrarla anlatmaya çalışıyor.  
Tabi ki Van'da, Vanlılar da Donat'ı seviyor.
 Donat,  Van'da adımını attığı her yerde ilgi, sevgi ve değer görüyor.  Vanlılar geleneksel konukseverliklerinin bir yansıması olarak Donat'a ısrarla çay, yemek ikram etmeden de bırakmıyorlar. "Olmasa başka sefere mutlaka" diyorlar.
Donat,  Ferit Melen Havaalanı'na dün uçaktan iner inmez önce Vali Münir Karaloğlu ile görüştü. Ardından her gelişinde olduğu gibi Vansesi'ne uğradı. 
23 Ekim 2012 günü yapılacak olan deprem anma törenleri öncesi Van'ın nabzını tutmak,  fotoğrafını çekmek,  Vanlıların duygularına tercüman olmak ve gözlem yapmak üzere gelen Donat'la gazetemizin imtiyaz sahibi Erdal Perihan ile birlikte büromuzda uzun uzun sohbet ettik. Deprem sonrası hızla yaşama dönen,  gelişen, değişen,  güzelleşen Van'ı konuştuk. 
İyi bir gazeteci olmanın yanında iyi bir de gözlemci olan Donat'a  "Van'ı nasıl buldunuz" diye sorduk.
"Van'ı çok iyi gördüm.  Yaraları hızla iyileşiyor. "  dedi.
Vansesi'nin bazı sayılarını inceledi, bir kısmını da yanına aldı.
Dışarı çıktık. 60 yıllık berber Seyfi ustaya (Demirkan)  uğradık.  Donat, ustaya, depremi, sonrasını sordu. Seyfi usta da gözyaşlarıyla depremleri, gördüklerini, yaşadıklarını,  ışıkları yanmayan insansız sokakları, sessizliğe bürünen caddeleri ve yeniden ayağa kalkan Van'ı anlattı. Van'ın duyulmamış şiirlerinden de birkaç mısra okudu.  Çay ikram etti.  O sırada Seyfi ustanın berber dükkanına dünürü, eski Tekel Baş Müdürü Mehmet Polat (Rüzgâr Mehmet )  girdi.  Donat, Rüzgar' dan 1970'lere dair ilginç notlar aldı. Fotoğraf çektirdi.  Ve vedalaştı. Kahvelerde oturan, sohbet eden Vanlıların çay keyfine ortak oldu.  Çay tekliflerine teşekkür etti.
Van'ın yemek markası Şeref Şahin'in lezzetli yemeklerinden bamya, pilav ve cacık yerken, bir taraftan da kahvaltıcılar sokağındaki canlı kalabalıkları ilgiyle gözledi.   Sonbaharın son sıcaklarında, ekim ayının ortasında Van'da, dışarıda oturmanın keyfini yaşadı.  Yemek sonrası Van sofra kültüründe önemli yeri olan imanlı (yağlı) otlu Van peynirinden bir iki lokma aldı.
Ardından  "Çay ne say ne"  diyerek çaylar içilerek yemek faslına nokta konuldu.
Donat,  her adımda, her anını defterine kaydetti.
Önceki geldiğinde gazeteci dostu Haber Türk gazetesi genel yayın yönetmeni ve yazarı Vanlı Fatih Altaylı'nın amcasının oğlu, gazetemiz yazarlarından Cem Altaylı ve Yalçın Kitapçı'yı görmek istemiş ancak görememişti.
"Uğrayalım" dedi
İş yerlerine gittik. Yalçın Kitapçı ve Cem Altaylı ile sohbet etti.
Kahve arasında onlarda Van'ın deprem sonrası havasını sordu.
Gazeteci-yazar Yavuz Donat  o arada eski Van fotoğraflarına bakarken zengin dağarcığından bir anekdot aktardı;
"Bir süre önce Sabah gazetesi genel yayın yönetmenimiz Erdal Şafak Bey beni ziyaret etti. O sırada odamın duvarında bulunan sararmış eski fotoğraf ilgisini çekti.  Fotoğraf Halkevi açılışına ait. Fotoğrafta toplumun bütün kesimleri var.  Açılış kürsüsünün bir tarafında Türk bayrağı, diğer tarafında ise altı oklu CHP bayrağı asılı. Tabi ki tek parti  dönemi. Fotoğrafta birde ilgi çekici bir pankart var.  Pankartta,  "  Dedikodu yapma spor yap"  yazıyor. O günün önemli meselesi demek ki dedikodu. Erdal Bey, bu fotoğraftan bir adet istiyorum dedi. Gönderdik. Aradan 90 yıl geçmiş, bugün hala ülkenin meselesi dedikodu."
Donat, sabah uçağı ile geldiği Van'dan ilginç notlar alarak öğlen sonrası uçağı ile Ankara'ya döndü. 
 

Bakmadan Geçme