Van İli Bölgenin Cazibe Merkezi Olabilir

Terörle tavizsiz mücadele kararı alan devletimiz bu kararlılığını sürdürmeyi devam ettirir ve kamu düzenini tam anlamı ile sağlayabilir ise, vatandaşın, devlete olan güveni artacak ve terörün gelişmesine de izin verilmeyecektir.

Vatandaş, devlete güvenmediği için devletin yanında olmaktan korkuyor. Bu korkuyu ortadan kaldırmamız gerekiyor. Terör örgütünün, Kürt halkının dostu olmadığı gerçeği, iyi bir şekilde vatandaşa anlatılmalıdır. Devlet, vatandaşı ile birlik olmak zorundadır.

Terörle mücadeleyi devlet tek başına yürütmemelidir. Halkla birlikte mücadele edilebilecek yapı oluşturulmalıdır. Devlete karşı düzenlenen her yanlış, vatandaşlarca güvenlik kurumlarına bildirilmelidir. Vatandaşın kesinlikle devlete yardımcı olabilmesinin şartları oluşturulmalıdır.

Bu terör belasından mutlaka kurtulacağız. Terörden sonra yeniden yapılanma başlatılmalı. Cennetten bir parça olan Van ilimiz, başta Türkiye'nin sonra İran'ın Irak'ın Azerbaycan'ın cazibe merkezi haline gelecek ve bölgemizin parlayan yıldızı olacaktır. Buna yürekten inanıyorum.

Beşir Atalay beyefendiyi çok önemsiyorum. Çok kıymetli bir insan olduğuna inanıyorum. Van Milletvekili olması Van için önemli bir şans olduğu kanaatindeyim. Bu şansı çok iyi bir şekilde değerlendirmek zorundayız. Bunun için Sayın Atalay'ı en iyi şekilde donatmalıyız.  Sorunlar, yapılabilecek işler, hizmetler, doğru bir şekilde sayın Atalay'a aktarılmalı... Bu noktada meslek kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına, gazetecilere ve hepimize önemli görevler düşüyor. İktidar partisinin il başkanının koordinasyonunda gerçekleşecek bir komisyon vasıtası ile bu organizasyon sağlanmalıdır. İşlerin takip ve sonuçlandırılması il başkanının nezaretinde olmalıdır.

İki değerli Bakanımız Van'ı ziyaret etmiştir. Van gölünde bulunan Türkiye'nin en büyük Feribotunu Bakanlar incelerken, acaba birileri Van gölünün kirlilik meselesini de Sayın Bakanlara aktarabilmişmidir. Van gölü yoğun bakımdaki bir hasta gibidir. Bu hastaya acilen müdahale edilmelidir. Müdahale edilmediği taktirde Van gölü komaya girecektir. Komadan çıkma şansı da görülmemektedir. Bu acil mesele Van'ın en önemli meselesidir. Bu mesele çözülmediği taktirde Van'a yapılabilecek hiç bir yatırımın anlamı olmaz. Van gölünün kirlilikten arındırılma projesi tüm Vanlıların ortak projesi olmalıdır

TRT Van bölge Müdürlüğü radyo ve televizyon stüdyolarıyla birlikte kurulmalıdır. TRT göç alan, kültürü yozlaşan, devletin sesinin daha gür ve güçlü şekilde çıkması gereken Van'da kaliteli yerel yayıncılığa başlamalıdır. Van'ın terör sorunu, ekonomik sorunu, eğitim sorunu, sosyal ve kültürel sorunu bir bütün olarak ele alınmalıdır. TRT Van Bölge Müdürlüğü konusu sadece Van için değil, Doğu ve Güneydoğu bölgesinde ki tüm iller bu kapsam içinde değerlendirilmelidir.

BÜTÜN SİVİL İNİSİYATİF OLUŞUMU Genel Başkanlığı olarak 2013 yılında Türkiye Barış ve Kardeşlik projesini hazırlayarak hayata geçirilmesi doğrultusunda ki çabalarımıza istediğimiz düzeyde destek bulamadık. Kendi imkanlarımızla hayata geçirmeye çalıştık ancak istediğimiz verimi elde edemedik. Bu büyük projenin tam anlamı ile hayata geçmesi için devletin desteği ve denetimi gerekiyordu. Bu anlamda BÜTÜN SİVİL İNİSİYATİF OLUŞUMU'nun proje tanıtım işini Genel Başkan olarak ben ( İdris Ortakaya) üstlendim. Devletin ilgili kurumlarına iletmeye çalıştım. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterini ziyaret ettim. Bir saat Sayın Genel Sekretere bilgi sundum. Hazırlamış olduğum projeyi içeren dosyamı resmi olarak Sayın Genel Sekretere sundum. Kamu Güvenliği Müsteşar yardımcısı ile bir toplantı yaptık. Sayın Müsteşara bir saat projenin içeriği ile ilgili bilgi aktardım. Projemizi oluşturan dosyamızı kendilerine sunarak ayrıldım. Ayrıca, Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Sayın Beşir Atalay'a ve MİT Müsteşarlığına Projelerimizi dosya halinde posta kargosu ile gönderdim.

Bu projenin en önemli konusu Devletin PKK ile yürüttüğü çözüm süreci konusudur. PKK ile yada uzantıları ile yapılacak bir antlaşma PKK'yı meşrulaştırarak Kürtlerin hamisi durumuna getireceğini anlatmaya çalıştım. Devletimiz, çok tehlikeli ve çok yanlış bir yola girmişti. Bu yol ülkenin bölünmeye atılan adımıydı. PKK ile bir anlaşma imzalanması öncelikle Kürtlere sonrada ülkeye ihanet demekti. Üç yıl boyunca bu doğruyu bıkmadan usanmadan ilgililere aktarmaya çalıştım. Sonuçta Devlet yanlış yaptığını fark ederek bu yanlışından döndü. Şu anda bizim projemiz devlet tarafından harfiyen uygulanmaktadır. Bundan çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.

Haziran ayında yapılan Genel seçimlerden sonra, devletimiz kendisini dev aynasında gören PKK ya ilişkin eylem planı ile devletin doğru işler yapacağının sinyalini verdi. Bu doğru ve tavizsiz mücadele terörün belini kırmış ve kalıntılarını da süpürmeye başlamıştır. Devlet kamu düzenini egemen etme doğrultusundaki mücadelesinin doğru bir şekilde yürütülmesi vatandaşın da devlete olan güveninin artmasını sağlamıştır. Güvenlik tedbirlerinden sonra bir dizi iyileştirme çalışmalarının da Van'dan başlamasını planlamıştık. Projemizde yapılan tek bir değişiklik, Van yerine Mardin'den başlatılmış olmasıdır.

Doğru bir tanedir. Devlet yanlış yapıyordu. Uyardık. Yanlışınızdan dönün dedik. Doğrusu budur dedik. Doğruyu bir proje şeklinde ilgililere sunduk. Devletin, geçte olsa doğru yapmaya başlaması bizleri ülkemiz adına sonsuz derecede sevindirmiştir. Biz bu hizmetleri yaparken kimseden bir paye beklemedik. Ülkemizin içinde bulunduğu bu olumsuzluktan nasıl kurtulabilmenin hesabını yaptık.  Her şeyi ülkemiz, insanımız için yaptık. Çocuklarımız için yaptık. Torunlarımız için yaptık.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın gece gündüz demeden samimiyetle bu ülke için olağan üstü bir çalışma içine girmiş olmalarından dolayı kendilerine ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyoruz. Biz bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak sorumluluk bilinci ile Ülkemizi yönetenlerin doğrularına doğru diyerek desteklerimizle birlikte şükranlarımızı sunacağız. Yanlışlarına da yanlış deyip, eleştireceğiz. Doğruyu projelendirerek kendilerine sunacağız. Allah yar ve yardımcıları olsun.

Saygılarımla...