Van'ın Gündemi Deprem Tazminatı

Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depremde binası, evi yıkılan veya ağır hasar gören deprem mağdurları tarafından idari mahkemede açılan davalarda mahkeme Van Büyükşehir Belediyesi, AFAD, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve sorumlu müteahhidin tazminat ödemesine karar verdi. Dava açan vatandaşlar kusur oranı, bina ve evlerinin metrekaresi ölçüsünde 40 bin liraya kadar tazminat almaya hak kazandı. Tazminat davalarının kazanıldığının duyulması üzerine yüzlerce vatandaş tazminat davası açmak üzere girişim başlattı. Bu arda TOKİ konutlarının kapılarına 'Dava aç 40 bin lira al' yazılı küçük kağıtlar bırakıldığı görüldü.

İlhan Siyahtaş/Vansesi Özel Haber

23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde Van'da meydana gelen iki yıkıcı depremde binası, evi yıkılan veya ağır hasar gören deprem mağdurları tarafından yerel idari mahkemelere açılan tazminat davaları  halkın en önemli gündem maddesi haline geldi.  Vatandaşlar tazminat kazanma umuduyla avukat bürolarına akın ediyorlar.

DAVALAR SONUÇLANMAYA BAŞLADI

Van ve Erciş'te Ekim 2011 ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen iki yıkıcı depremde 644 kişi hayatını kaybetmiş, 4 bin 152 vatandaşımız yaralı olarak kurtulmuş, 22 bin 62 bina yıkılmış ve ağır hasarlı duruma gelmişti. Halen çok sayıda ağır hasarlı bina yıkılarak kaldırılmayı bekliyor. Aradan geçen 4 yıl içersinde depremlerde binası, evi yıkılan veya ağır hasar gören deprem mağduru bazı vatandaşların idare aleyhine açtıkları davalar sonuçlanmaya başladı. Tazminat davalarının depremzedeler leyhine  40 bin liraya kadar değişen oranlarda sonuçlanması üzerine depremzede vatandaşlar arasında dava  açma  yarışı başladığı öğrenildi.

"SORUMLULUKLARI ÖN PLANA ÇIKTI"

Açtıkları tazminat davalarının idare aleyhine sonuçlandığını Vansesi Gazetemi'ze  açıklayan Avukat İkram Çetinkaya deprem ve benzeri afetler karşısında binaların yapımını denetlemekle yükümlü kurumların hizmet kusurları nedeniyle hukuk devleti ilkesi gereği, hukuki sorumluluklarının ön plana çıktığını söyledi.

"BU GEREKÇELERLE DAVA AÇILABİLİR"

 Ülkemiz ve yaşamış bulunduğumuz bölgenin jeolojik ve topografik yapısı nedeniyle büyük can ve mal kayıplarına yol açan deprem felaketleriyle sık sık karşılaşan yerler arasında ilk sıralarda yer aldığını kaydeden Çatinkaya, bu nedenle inşa edilecek binaların deprem koşullarına uygun şekilde dayanıklı olması ve denetlenmesi gerektiğine işaret ederek, " Binaların yapımı deprem yönetmenliğine uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu durumu sağlamakla yükümlü olanlarda yetkili idarelerdir. Yetkili kuruluşlar 2011 yılında Van'da meydana gelen depremde ve deprem öncesinde yapılan binaların yönetmeliğe uygun ve sağlam yapılması için yeterli denetim görevlerini yerine getirmediklerinden dolayı bu durum hukuki sorumluluk doğurmaktadır. Eğer yetkili kurumlar deprem yönetmenliğine uygun bir şekilde denetim yetkilerine dayanarak binaların yapımını sağlamış olsalardı (Japonya modelinde olduğu gibi) Türkiye'de olası depremlerde ve Van depremlerinde ağır bilanço olmayacak veya daha az hasar ve can kaybı meydana gelecekti. Bu nedenlerle deprem ve benzeri doğal felaketler karşısında binaların yapımını denetlemekle hükümlü kurumların hizmet kusurları hukuk devleti ilkesi gereği, hukuki sorumlulukları ön plana çıkmaktadır. 2011 yılında Van ilimizde meydana gelen deprem sonucunda on binlerce vatandaşımız yaşanan yıkımlar nedeniyle mağdur duruma düşmüş, yüzlercesi hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu durum ise idarenin hukuki sorumluluğunu gerektirmektedir. Bu gerekçelerle dava açılabilir. Bu tür davalar spesifik davalar olup yalnızca yıkıcı ve ölümcül depremlere maruz kalan yerlerdeki mahkemelerde görülen dava türüdür" dedi.

"YAKLAŞIK BİNE YAKIN DAVA AÇILMIŞ"

Açılan davaların sayısına dikkat çeken Çetinkaya, "2011 yılında Van'da yaşanan ölüm ve yıkıcı deprem sonunda kesin olmamakla beraber yaklaşık bine yakın dava açılmıştır. Bu davalardan bir kısmı evi yıkılan hak sahipleri, bir kısmı ise meydana gelen ölümler nedeniyle açılmıştır. Açılan davalar sonucunda bir kısım hak sahiplerinin dosyalarının kararı çıkmıştır. Yerel idare mahkemeleri tarafından alınan kararlara bakılacak olursa,  depremde binası ve evi yıkılan veya ağır hasar gören mağdurlar davalı idarelere tevcih edilen kusurları,  bina ve konutlarının metrekaresi oranında tazminat almaya hak kazanmışlardır. Davası karara henüz çıkmamış hak sahiplerinin de davalarını kazanmaları kuvvetle muhtemeldir" diye konuştu.

"TAZMİNAT MİKTARLARI DEĞİŞKENDİR"

Tazminat oranı ile ilgili açıklamalarda bulunan Avukat İkram Çetinkaya, "Yetkili idarelerin hizmet kusurları  ve meydana gelen zararlar nedeniyle başvurucu veya dava açan mağdur hak sahiplerinin ne kadar tazminat alacakları konusunda kesin bir bilgi vermek doğru değildir. Bu tür davalarda bilirkişilerin tanzim etmiş bulundukları raporlar doğrultusunda bina veya dairelerin metre karesine göre tazminat miktarları değişken rakamlar arz etmektedir" dedi.

"VAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÖDEMEYE BAŞLAMIŞTIR"

Davalarda sorumlu olan kurumlar ile ilgili bilgi veren Çetinkaya, "Van depreminden dolayı açılmış olan davaların sonucunda binaların plan ve projelendirme, uygulama ve iskan konularında mevzuatlara uygunluğunu denetlemekle yükümlü olan kurum Van Büyükşehir Belediyesidir. Ancak deprem durumu gözetilmediği afet öncesi ve sonrasında planların denetlemekle yükümlü olduğu, kısaca bölgede plan ve proje denetimlerini yerine getirmediği ve sorumlu olan kurum ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yada Bakanlıktır.  İl AFAD ve Acil Durumu yönetimi ise ilin tehlike ve risklerinin belirlenmesinde sorumluluğunu tam olarak yerine getirmediği hususunda sorumlu olup hükmedilen tazminat bu üç kurum tarafından kusurları oranında ödenmektedir. Van yerel idare mahkemeleri tarafından verilen nihai kararlar sonucunda Van Büyükşehir Belediyesi bu durumda mahkemenin kararlarına karşı sorumluluk hisseden bir kurum olarak, bilirkişi raporları doğrultusunda mahkeme tarafından kendisine atfedilen kusuru oranında aleyhine çıkan tazminatları davacılara ödemeye başlamıştır. Davalı Çevre ve Şehircilik bakanlığı ile İl Afet ve Acil Durum yönetimi ise bu durumda ödeme yapıp yapmayacakları henüz kesinlik kazanmamıştır" dedi.

"MAĞDURLARIN TÜMÜ DAVA AÇABİLİR"

Kazanılan davaların emsal teşkil edeceğine dikkat çeken Çetinkaya," Konusu aynı olan bütün davalar her zaman emsal teşkil etmektedir. Bu nedenle dava açma konusunda hak sahibi olan kişiler 2011 yılında yaşanan Van depreminde binası, işyeri, veya konutu yıkılan ve AFAD tarafından binası ve konutu ağır hasarlı olarak tespit edilen, bunun sonucunda oluşturulan nihai hak sahibi listelerinde adı geçen mağdurların tümü dava açabilir. Depremzedeler 2011 yılında Van'da meydana gelen bu yıkıcı depremden sonra önemli ölçüde maddi ve manevi zarar görerek mağdur duruma düşmüşlerdir. Bu durum sonucunda derin üzüntü ve kayıplar yaşamışlardır.  Bu davaların sonucunda alacakları maddi, manevi tazminat karşısında bir nebzede olsa zararları karşılanacaktır. Dava ile birlikte ayrıca depreme karşı kendilerini ve hukuki haklarını nasıl koruyacakları bilinci yerleşecektir" dedi.

"DAVAYI TEMYİZ EDEBİLİRLER"

Davaların Danıştay'a temyiz edilmesine açıklık getiren Avukat İkram Çetinkaya şunları söyledi: "Van idari mahkemeleri tarafından verilen bu nihai kararlar aleyhine davalı idareler 30 gün içerisinde Danıştay'a gönderilmek üzere davayı temyiz edebilirler. Danıştay, yerel idare mahkemelerinin nihai kararlarını usul ve esastan inceler, usul ve yasaya uygun bulmadığı kararlar bozar veya düzelterek o dosyayı onar. Dava dosyasını tekrar yerel mahkemeye geri gönderir."

 "YARGILAMA GİDERLERİ VE VEKALET ÜCRETİ DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILACAKTIR"

Depremde evi, iş yeri ve binası yıkılan vatandaşların idare aleyhine Van yerel idari mahkemeler nezdinde açılan davalara hukuk süreci ve sonucu açısından  Vansesi Gazetemize değerlendiren Avukat Erdem Yavuz Ekici ise şunları söyledi:   "Son günlerde ilimizde 2011 yılında  meydana gelen deprem felaketinden sonra ağır hasarlı olan bir takım binaların yıkılmasının akabinde kusuru olduğu düşünülen devletin bir takım kurumlarına dava açılıp kazanılabileceğinden bahisle söz konusu kurumlara karşı idari yargı merciinde dava açmak için vatandaşlarımız başvuruda bulunmaktadır. Bu tür davalar idari yargı merciinde açılmakta olup tam yargı Davası olarak görülmektedir. Tam yargı davasında maksat idarenin şahıslara verdiği zararları yine idarenin kendi eliyle ödemesidir. Açılacak davalara konu ise yıkılan binalarda devletin kusur ve sorumluluğunun ne olduğudur, bu tür bir kusuru mahkeme eliyle alınacak bilirkişi raporu belirleyecektir. Dolayısıyla halk arasında alınacak tazminat miktarına ilişkin dile getirilen rakamlar yanlıştır. Bu rakamlar binaların durumuna, yaşına ve yapısına göre değişecektir. Kusur durumlarının da yine aynı şekilde değişeceği aşikârdır. Çevre ve Şehircilik  İl Müdürlüğü veya Bakanlık, AFAD, Van Büyükşehir Belediyesi ve yüklenici firma veya binayı yapan müteahhidi sorumluluk oranına göre kusurlu bulunmaktadır. Bu durumda kusurun büyük bir kısmı binayı inşa eden müteahhide verilmesi yüksektir. Ancak binaların eski ve yapanlarında çoğunlukla kooperatif veya halen bu işi yapmayan ya da vefat eden kişiler olması nedeniyle yüklenicinin ödemesi gereken tazminat miktarının davacılar tarafından alınması çok güç görünmektedir. Bu konuda ikinci bir sorun zaman aşımı konusunda karşımıza çıkmaktadır. İdari Yargılama usulü kanununun 13. Maddesinde tam yargı davaları ve açılma süresi belirtilmiştir. Söz konusu madde şu şekildedir: "İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir."demektedir dolayısıyla binanın ağır hasarlı veya yıkım durumunda öğrenilmesinden itibaren geçecek olan 1 yıllık süre depremin 2011 yılında olduğu düşünüldüğünde Çoktan dolmuş olduğu görülmektedir. Bu durumda davanın açıldığı mahkeme olan idare mahkemesi zamanaşımı konusunu ilk olarak inceleyeceğinden Dosyanın esasına girmeden dava Şartı yokluğundan dosyayı usulden reddedecektir. Çünkü davanın açılma Şartı Zararın öğrenilmesinden itibaren bir yıl içerisinde ilgili idareye başvurma ve akabinde 60 gün içerisinde dava açmaktır. Bu Şartları taşımayan her dosya reddedilmeye mahkûm gözükmektedir. Ayrıca bu davalar kabul edilirse dahi temyiz mercii olan bir üst mahkemede dosyalar tekrardan incelemeye tabii tutulacaktır. Davaların reddedilmesi halinde ise Yargılama giderleri ve karşı Tarafın hakedeceği vekalet ücreti davacı üzerinde bırakılacaktır. Kitleler halinde bu davalara yönlenen veya yönlendirilen halkımızın bu gibi durumları göz önüne aldıktan sonra söz konusu davaları ikame etmeleri görüşündeyiz."

"BİZE GELİN DAVA AÇALIM, YAKLAŞIK 40.000 TL PARA ALIN"

 Tazminat davalarının kazanılması Van'da güncelliğini korurken deprem sonrası Edremit, Kalecik, Bostaniçi, Kevenli de yapılan TOKİ afet konutlarının kapılarına üzerinde " Depremde eviniz yıkıldıysa bize gelin dava açalım, yaklaşık 40.000 TL para alın. Tek yapmanız gereken avukatımıza vekâlet vermek" yazılı adres ve telefon numarasının bulunduğu küçük boy notlar bırakılması vatandaşların dikkat ve ilgisini çekti.

Bakmadan Geçme