Van'ın Kapalı Sebze Hali vardı
Van Kent Yaşam Alanı Projesi Büyükşehir'de halen beklemede. Kentimizin karakterini lokal olarak değerlendiren bu proje DAKA ve Büyükşehir işbirliği ile hayata geçirilebilir.
Gelişmeye ve kalınmaya savaş, işgal ve can ve mal kayıpları nedeniyle istemeden ara veren Van gibi şehirlerin hikâyeleri insanları, türküleri gibi hüzünlüdür. Satır aralarında hafıza kaybı, bir geç kalmışlık, eksiklik ve özlem hep vardır. Nereden söze başlarsanız başlayın hüzünlü gerçekler karşınıza dikilir. Geçmişi yok saymak, ondan vazgeçmek isteseniz de mümkün değildir. Birileri yok saymaya çalışsa da tarih ve zaman yok saymaz.
Vanlıların kayıplarının yanı sıra yararlı yürekleriyle hayata tutunmaya çalıştığı, yokluğun, hâkim olduğu 1930-40'lı yılların Van'ında birçok resmi kurum, otel, iş yeri, yol, çarşı inşa edilmiş. İğneden ipliğe, ayakkabı boyasından kumaşa, çividen baltaya, kremden yara merhemine hemen hemen her şeyin bir arada satıldığı Van'da " Binbirçeşit " olarak adlandırılan çift kanatlı tahta kaplı, tahta kepenkleri, küçük vitrin camları içerisi loş ışığı, kestirilemeyen toprakla karışık kokusu, iç içe geçmiş eşyaların görünümüyle hizmet veren dönemin mağazalar aynı zamanda kente gelen yabancıların danışma masası, şehir eşrafının sohbet adresi, güvenilir sözünün eri kişilere bir miktar faizsiz kredi verebilen banka, değerli eşyaların bırakıldığı emanetçi, özel sorunların paylaşıldığı sırdaş ve dost yerleriydi.
Cumhuriyet sonrası 1930'l yıllardan itibaren Van'ın modern anlamda iş yerlerinin bir arada olduğu ilk ve tek toplu Alışveriş Merkezi (AVM) Kapalı Sebze Hali dönemin Van Belediye Başkanı Şaban Boysan tarafından kente kazandırılmış.
Karkas yığma çatlı, dört yöne açılan cezaevi kapılarını andıran demir kapıları olan mimarisiyle, insan hareketliliğiyle şehrin en önemli ticaret merkezi olan Kapalı Sebze Hali'nde dürüstlükleri, esnaflık anlayışları ve saygınlıklarıyla bugünde anılan esnaflar vardı. Meyve, sebze, şarküteri, süt ürünleri satışı yapan sıralı dükkânlarda Niyazi Mecscioğlu, Hakkı Hacırüstemoğlu, Şeref Önay, Bahri Beyaz, Remzi Coşkun, Abdullah Çakır, Sofi Dayı, Mahmut Kılavuz, Niyazi Dayıoğlu, Fehim Gürbüz, Selahattin Gültepe, Kemal Avcı, Şerif Can, Muhsin Apaydın, Fehim Gürbüz, Refik Akay, Sultan Erkan… Kasap olarak; Zeki Arık Baboş Kaspoğlu, Munci Irak, Yusuf Türközü, Abidin Kasapoğlu, Naif Kazancı, Enis Arık, Mustafa- Oktay Arık, bulunuyordu.
Rahmetle andığımız şehrimizin renkli simalarından Şoratan Salih (Salih Uçdal) ile yaptığım röportajda eski kapalı sebze halinde (Peynirciler Çarşısı) belediye tarafından dükkan kiralama ihalesi yapıldığını, bir dükkanı kendisinin kiraladığını Şortan lakabının o dönemden kalma olduğunu belirterek şöyle demişti: " Belediye reisi rahmetli Salih Türkoğlu bana adın nedir dedi. Bende Salih Üçdal dedim. Rahmetli Refik Akay araya girerek reis bey esasen onun adı Şoratan Salih'tir dedi. Reis bey benim adım Salih Üçdal'dır dedim. Reis beyde "Boş ver senin adın Şoratan Salih olsun. Bir şey olmaz dedi." O gün lakabım Şoratan oldu. Bana Şortan Salih derler. Şoratan sözüne asla kızmam."
Rahmetli babamın iş yerinin yanı başında olduğu için çocukluğumuzdan aşina olduğumuz Kapalı Sebze Hali eski Türk filmlerinin sahnesi gibi hareketli, heyecanlı ve renkliydi. Sabah saat 05'de kapılarını açan yaz mevsimiyse Van'ın bahçe ve bostanlarından gelen sebzeleri meyveleri, Sıhke'den gelen kavun, karpuzları özenle dizen esnaflara Şamranlatı'ndan da yoğurt, çevreden yumurta, yağ gelirdi. Toplamda 15-20 Mt2'yi geçmeyen dükkânlarda sebzeden yağa, makarnadan sucuğa yiyecek olarak her şey bulunurdu.