VAN'IN SORUNLARI ANKARA'YA TAŞINDI

Rıdvan Can/ Ankara

Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva Ankara'da yoğun görüşmelerinde, Sınır Ticareti, Esentepe,  Gelincik ve Kapıköy Sınır Kapısı başta olmak üzere kentsel dönüşüm, TOKİ, Vergi terkini, çağrı merkezi, gibi ana başlıklar altında Van'ın temel sorunlarını görüştüklerini söyledi.

Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Yönetim Kurulu üyeleri, ve Meclis üyelerinin yanı sıra Van Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Bozkurt, Van Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Emin Tuğrul, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ı makamında ziyaret ederek Van'ın sorunlarını ilettiler.

Kalkınma Bakanı Yılmaz, ziyaretinden dolayı TSO heyetine teşekkür ederek, "Her zaman sizlerle birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Daha önce de çeşitli vesilelerle bir araya geldik. Bundan sonra da inşallah işbirliğimiz devam edecektir Van rahat olsun Van'ın Kalkınması konusunda ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.

Kalkınma sürecinde kamu ile özel sektörün ortak olduğunu sözlerine ekleyen Bakan Yılmaz, "Sizler daha rahat çalıştıkça, daha fazla ürettikçe ülkemiz gelişiyor, kalkınıyor. Bizim de amacımız kamu olarak size daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak" diye konuştu.

 "Kapıköy'ün 24 saat hizmet vermesi gerekiyor"

Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi'ye Van'ın önemli sorunlarını aktardıklarını belirterek, "Bizim temel sorunumuz olan özellikle sınır kenti olmanın hasebiyle başta İran pazarıyla birlikte Kafkaslar Orta Asya ve Orta Doğu'ya açılımımızı sağlayacak sınır kapısında yaşadığımız sorunlar konusunda bilgi vermek istedim. Kısa bir zaman içinde ambargonun da kalkmasıyla birlikte İran pazarıyla olan entegrasyonumuzu Van üzerinden büyük faydaya dönüştürecek bir beklenti içerisindeyiz. Biz bu fırsatı kaçırmak istemiyoruz. Bu hem dezavantajlı olabilir. Hem de ilimizin ve bölgemizin kalkınması dolayısıyla ülkemizin 2023 hedeflerine etkin şekilde erişimine katkı sağlayacak bir yaklaşım içerisindeyiz. Bizimde bağlı olduğumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bir iştiraki olan günlük turizm işletmelerinin taahhüdünün bir an önce hayata geçirilmesi için talimat verilmesini bekliyoruz. Bu geçmiş taahhüdün bir an evvel hayata geçmesi gerekiyor. Kendi kurumumuzu belki şikayet etmiş gibi olabilir ama doğrusu budur. Çünkü bizim kentimizin menfaati bugün bağlı bulunduğumuz tüm organizasyonların üzerinde bir anlam ifade ediyor. Hiçbir karşılığı olmayan çünkü Hakkâri'ye bağlanmış 4 tane kapının 3'ünün tamamlanmış olması ve Kapıköy'ü biz garanti ediyoruz.  Bizim vereceğimiz taahhüdü ister yazılı olarak, ister sözlü olarak biz o kapının zarar etmeyeceğini taahhüt ediyoruz. Zararını Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van'daki diğer STK'lar olarak üstlenmeyi kabul ediyoruz. Kapıköy'ün 24 saat hizmet vermesi gerekiyor. Biz zaman zaman İran tarafıyla da değerlendirmelerde bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

"Van ikinci bir kapıyı istiyor"

Sınır kapıları ile ilgili sorunlara değinen Van TSO Başkanı Necdet Takva, "Bir diğer sorunumuz Başkale Gelincik Sınır Kapısı 1996 yılında orası 6 ay boyunca çalışmış, tabi İran'daki sıkıntıları biliyoruz. Urmiye, Tebriz, Gürbulak üzerindeki ticari potansiyellerini varsaydığımızda Urmiye'nin eserleri üzerindeki potansiyeli, beklentisi bir nevi Kapıköy'ü İran açısından sıradan bu haliyle sürdürülebilir kılınması yönünde politik bir algı oluşturulmuş. Gelinciği sürekli gündemde tutmamızın sebebi de Van ikinci bir kapıyı istiyor. Ama öncelik Kapıköy, daha sonra belki Gelincik Sınır Kapısı özellikle Salmas bütün alt yapısını tamamlamış 4 şeritli yol ile kapıya kadar gelmiş ve hatta bize şunu da öneriyorlar. Biz Güzeldere Tünellerine kadar yolu da üstlenmeyi taahhüt ediyoruz. Salmas Belediyesi, Kaymakamı ve diğer esnaf odaları defalarca geldiler. İran parlamentosunda onlarda çok güçlü bir lobiye sahipler şuan bu da ikinci bir alternatif ve orada Kapıköy'ün gelişimini kolaylaştıracak bir diplomasi tarzı olarak gündemde tutuyoruz. Malumunuz bizim ilimiz Türkiye'de dezavantajlı bölgenin illerinden bir tanesi ve gayri hasılattan aldığımız pay itibariyle de dezavantajlı bir konumda bulunuyoruz. Biz bunun bir kader olmadığına inanıyoruz. Ülkemizin kaynaklarıyla bölgeler arası gelişmişlik farkını giderme çabasının da mutlaka gelecek süreç içerisinde ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Yani bu şekliyle bizim ülke ekonomisini sürdürülebilir kılmamız mümkün görünmüyor. Kaldı ki bu Kürt sorunu çözülse bile yeni bir anayasayla Türkiye çok demokratik bir ülke aşamasına gelse bile bölgeler arası gelişmişlik farkı kesinlikle Türkiye'nin gelecek 20 yılını bloke edecek en önemli gündemlerinden biri olarak önümüze çıkacaktır" şeklinde konuştu.

Görüşme sonrası Bakan Yılmaz'a tablo hediye edildi.