VAN MUKKADES TOPRAKLARDIR

Vansesi Haber Merkezi

Erzurum’da katıldığı program sonrası beraberindeki vakıf müdürü ve dostlarıyla İstanbul’a gitmek zere Van’a gelen Timsal Karabekir Yıldıran, Yazı İşleri Müdürümüz İkram Kali ile sohbet ederek Kurtuluş Savaşı döneminde Doğu Cephesi Komutanlığı yapan babası Kazım Karabekir Paşa'nın Van anılarını anlattı. Karabekir, “  Çok büyük acılar yaşayan, badireler atlatan Van, mukaddes topraklardır. Herkesin ülkemize olan borcunu ödemesi ve sahip çıkması gerekiyor” diye konuştu. 

“Tarihini bilmeyenin coğrafyasını başkaları çizer”

Van’da olmaktan son derece mutlu olduğunu belirten Karabekir, "Van’a daha önce çok geldim ama bu sefer geliş amacımız Erzurum Kongresinin 100. Yıl kutlamaları nedeniyle Erzurum’daydık oradan Van’a geldik. Özellikle gelirken Ahlat’ı çok sevdiğim için ziyaret ettim. Çok büyük acılar yaşayan, badireler atlatan Van mukaddes topraklardır. Herkesin ülkemize olan borcunu ödemesi sahip çıkması gerekiyor. Bugün çok mavi gölü, güzel havası ve kadirşinas insanlarıyla gördüğümüz Van’da geçmişte yaşananları gerçek anlamda hmememiz mümkün değil. Tarihin canlı tanıkları olan eski Van şehrini, Zeve şehitliğini gördüğümde hüzünleniyor, duygulanıyorum. 'Kars’ta muhtar paşa konağında bir yazı var. Orda şöyle yazar: “Tarihini bilmeyenin coğrafyasını başkaları çizer” Dolayısıyla evlatlarımızın da kendi tarihini en az bir tarihçi kadar bilmeleri zorunludur.  Van’da olmaktan son derece mutluyuz. Her gelişimde olduğu gibi bu kez de aynı heyecanla, şevkle Van’dayım. Bütün Vanlı hemşerilerime gazeteniz aracılığıyla sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum” dedi.

“Bu topraklar ve ahalisi çok ıstıraplar çekti”

Babası Kazım Karabekir’in Van için söylediklerini aktaran Karabekir, “Bu topraklar ve ahalisi çok ıstıraplar çekti. Babamın Van ile ilgili anılarından anlatırsam ne benim yüreğim ne de dinleyenin yüreği kaldıramaz. Babam Kazım Karabekir 1915 sonrası geldiği Van’ı yakılıp yıkılmış şekilde görüyor.  Gördükleri karşısında  ‘Allah benim gözümün gördüklerini dünyada başka hiçbir göze göstermesin’ diyor.  Babam Çanakkale, Kutul Amare’de savaştıktan sonra tekrar Van’a dönüyor. Bunları ve daha fazlasını sizin davetliniz olarak 2008 yılında geldiğimde Van Kazım Karabekir Lisesi öğrencileri ve Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın salonunu dolduran sevgili Vanlı hemşehrilerime anlatma imkânım oldu.  Bugün mahalle ve okulda isimi yaşatılan dedem Mehmet Emin Paşa Van’da jandarma komutanı olarak zor günlerde görev yapıyor. Dedem Van’da Taşnaklar öncülüğünde başlayan Ermeni isyanlarını, katliamları önlemek için özveriyle görev yapmıştır. Babamın çocukluğu bu dönemde Van’da geçiyor. Hata babam burada okula gidiyor. Babam çocukluğunda Van’da çok güzel anılar yaşamış. 1915 sonrası Van’a gelince Sıhke Caddesi’nde yaşadığı evi görmek istiyor, fakat ne yazık ki yakılarak yıkılmış buluyor ve çok üzülüyor” diye konuştu.

“Van’ın ailemiz için çok ayrı bir önemi vardır”

Van ile ilgili duygularını anlatan Timsal Karabekir, "Güzel ülkemiz, vatanımız Türkiye'nin her tarafını çok seviyorum fakat babamın çocukluğunun bir döneminin geçtiği Van’ın ailemiz için çok ayrı bir önemi vardır. Babamızın İstanbul'daki evini Kazım Karabekir Paşa Vakfı''na dönüştürdük. Vakıf bünyesinde Kazım Karabekir Paşa Müzesi var. Vakıf ve müzede babamızın anısını yaşatmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun, davet edildiğim her yere zevkle, heyecanla giderek konferanslar veriyorum. İstanbul’a yolu düşen Vanlı hemşehrilerimiz de müzeye bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Babam bana taşıyamayacağım yükü vermez”

Babası ile ilgili bir anıyı İkram Kali ile paylaşan Karabekir, ''Dedemizin Emin Paşa Van'da görev yaptığı sırada, çocuk olan babamız  bir sünnet düğününde yabancı bir generalle konuşuyor. General, babama ne olacağını soruyor. Babam asker olacağım karşılığını veriyor. General, peki bu görevi kaldırabilecek misin diye sorusunu sürdürüyor. Babam Kazım Karabekir ise babam bana taşıyamayacağım yükü vermez cevabını veriyor. Babamdan etkilenen yabancı general, içerisinde mermileri olan gerçek bir silahı daha sonra babama hediye olarak gönderiyor. Bu olay dikkatimizi çeken Van anıları arasında yer alıyor. Babamın çocukluğunda yabancı generale söyledikleri de yıllar sonra gerçekleşiyor. Babam, Kuleli Askeri İdadisi'nde öğrenim görüyor. 1902'de Harbiye Mektebi'ni bitirerek 1905'te de Erkan-ı Harbiye'den yüzbaşı rütbesiyle mezun oluyor. Çanakkale Savaşı'nın başlaması üzerine de cepheye gönderilerek Kerevizdere'de Fransızlara karşı üç ay boyunca mücadele ediyor. 1916 senesinde de Kutü'l-Amare'yi kuşatan 18. Kolordu komutanlığına getiriliyor. 15. Kolordu Komutanı iken hazırlıkları yapılan Erzurum Kongresi'nin toplanmasında önemli rol oynuyor. Milli Mücadele’yi ve Mustafa Kemal’i destekliyor ''   diye konuştu.

“Yetimlerin babası Kazım Karabekir Paşa Hazretleri”

Kazım Karabekir Paşa'nın dünya'ya geldiği 1882'li yıllarda Anadolu topraklarında Ermenilerle Türklerin kardeş ilişkileri içerisinde yaşadığını, o yıllarda Kazım Karabekir Paşa'nın çocukluğunu Ermenilerle birlikte geçirdiğini, birçok komşularının Ermeni olduğunu kaydeden Timsal Karabekir Yıldıran, Türklerle Ermenilerin birbirine çok benzediği ve iyi komşuluk ilişkilerinden dolayı o dönemlerde Ermenilere Türklerin Hıristiyanlaşmışı denildiğini ifade ederek, “ Biz kendi toprağımızda büyük acılar yaşadık. Birtakım insanlar, Osmanlı’nın zorunlu göçünü bize sözde soykırım olarak yapıştırmaya çalışıyor. Bunun böyle olmadığının en büyük kanıtı Ermeni yetimlerin babama yaptığı resimdir. Babam Kolordu Komutanlığı sırasında savaşta yetim kalan 6 bin  çocuğu sefaletten kurtararak sahip çıkıyor.  Erzurum’da Darül Eytam  -Yetimler Yurdu kurarak Türk, Kürt evlatlarına, Trabzon’da Yetimler Yurdu kurarak yetim kalmış Ermeni evlatlarına sahip çıkıyor. Onlara gerçek bir baba oluyor. O çocuklar da bir şükran ifadesi olarak babamın portresini karakalemle çiziyor. O karakalem resmin altındaki yazı “Yetimlerin babası Kazım Karabekir Paşa Hazretleri, imza: Trabzon Ermeni Yetimleri tarafından” bu soykırım yalanına tokat gibi cevaptır.

Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran, kısa gezinti sonrası İstanbul’a gitmek üzere Van’dan ayrıldı.