Van Raporu
Seçimden önce Van'daydık... Nisan başında... Manzara şuydu:
Van -çoğu İranlıturist kaynıyordu.
Oteller doluydu... Rescate Hotel... Urartu Hotel... Elite World Van Hotel... Akdamar Hotel...One City Park Apart... Ve diğerleri.
"Kafeler" kalabalıktı... Canlıydı... Kahve Diyarı... Robert's Cafe... Kahve Deryası... Şükrü Kafe... Özsüt... Akdamar Kafe... People's Cafe... Yalı Kafe... Star 2000 Kafe... Paşa Konağı...Kahve Durağı.
Çarşı pazar kalabalıktı.
Gece geç saatlere kadar insanlar dışarıdaydı.
Özetle... Van hareketliydi... Cıvıl cıvıldı... Huzur içindeydi.
Ya şimdi?
Manzara Tatsız
Seçimin üzerinden üç ay geçmedi...
Van'daki manzara şu:
Gazeteler manşet atmış... "Turizm çöktü" diye.
Vansesi Gazetesi'nin manşeti: "Turizm durdu."
Otellerdeki eski doluluğun yerinde yeller esiyor..."Bomboş."
Gazeteci dostumuz İkram Kali ile dolaşıyorduk... Birden önümüzdeki iki kişi kavgaya tutuştu... Sonra ortalık karıştı... Hızla oradan uzaklaştık... "Kendimizi ana caddeye attık."
Ana cadde kalabalıktı... Yürüyüş vardı... İnsanlar "Em Aşiti Dıxwazin" yazılı afişler taşıyorlardı... Türkçesi... "Biz barış istiyoruz."
Meydanlarda... Yol kenarlarında... "Polis araçları" vardı... "Tomalar."
Bölge gergin... İnsanlar tedirgin... Kiminle konuşsak aynı sözleri söylüyor: "Önümüzü göremiyoruz."
Nerede gece saat 2'ye kadar açık eğlence yerleri?.. Kafeler?.. Sıra geceleri... "Akşam saat 9'da 10'da hayat sona eriyor." Son zamanlarda Van'ı hiç bu kadar "Tatsız" görmemiştik.
Kahvaltıcılar sokağı
Van'da siyasetin nabzının attığı yerlerin başında "Kahvaltıcılar Sokağı" gelir.
Sokak "Eski canlılığında" değil... Ama yine de kalabalık sayılır.
Unutmadan... Van'da, Kahvaltıcılar Sokağı'nı görmemek...Sütçü Kenan'da... Sütçü Fevzi'de, Sütçü Selim'de... Yöresel Kahvaltı Salonu'nda kahvaltı etmemek... Paris'e gidip de Eyfel Kulesi'ni görmeden dönmek gibi bir şey.
Van'da 40'tan fazla "Kahvaltı salonu" var.
Sadece Kahvaltıcılar Sokağı'nda değil... Van'ın değişik semtlerinde.
Örneğin... Van'a yolunuz düşerse... İskele Caddesi'ndeki "Bak Hele Bak, Yusuf Konak"ta, kahvaltı etmeseniz bile... Mutlaka bir çay içmelisiniz.
Kahvaltı dedik de... "Masanıza nelerin geleceğini" söylemedik... Otlu peynir, Kavut,Murtuğa, Van çöreği, bal, reçel... Çeşit bol.
Uzatmayalım...
Kahvaltıcılar Sokağı'nda oturduk.
Neler mi dinledik?
Çözüm sürecinde devlet boşluk yarattı... Boşluğu örgüt doldurdu... Şimdi devlet o boşluğun sıkıntısını çekiyor.
Çözüm sürecinde örgüt şımardı... Halka baskı yaptı... Müteahhitlerden vergi topladı... Devletin otoritesi zayıfladı.
Yine çözüm sürecinde devlet bazı olaylara göz yumdu... Hoşgörülü davrandı... Görmezden geldi... Sonra da bölgeye hâkim olamadı.
“Arada Kalanlar”
Kahvaltıcılar Sokağı'nda... Vanlı'nın biri... "Adımı yazmazsanız size bir şey söylemek istiyorum" dedi.
Ve söyledi:
- Durumumuz iç açıcı değil... Zira bölgede hem geri kalmışlık var ve hem de arada kalmışlık.
- Ne demek arada kalmışlık?
- Bunu, burada yaşamayan anlayamaz... Devletimiz ile PKK arasında sıkıştık kaldık.
Para Para Para
Cumhuriyet Caddesi'nde gezerken... Esnaftan biri "Size bir şey söyleyeceğim... Çok önemli" diyerek yolumuzu kesti.
"Söyle bakalım" dedik.
Esnaf "Dükkâna girmemizi" istedi:
- Burada... Kaldırımda... Herkesin gözü önünde söyleyemem... Önce içeri girin.
Dükkâna girdik.
Vanlı esnaf "Çay, kahve" teklif etti:
- Ne içersiniz... Önce hatırınızı soralım... Bir şey ikram edelim.
Çayını içtik... Sonra da o söyleyeceğini söyledi... "Az ve öz."
Dedi ki:
- Para her şeydir... Bu adamların (PKK'nın) para kaynakları ile ilişkilerini kes, gık çıkaramazlar.
Arkası Yarın
Bitmedi... Van raporu uzun... Anlatacak çok şey var.
Yarın Van notlarına devam edeceğiz.
Siyaseti de yazacağız, seçimi de.