Van seçmeni ne istiyor?

Seçimin gerçek kazananı geleceğine sahip çıkarak yüksek katılımla sandığa giderek oylarını kullanarak önemseyen, demokrasi kültürü her yeni seçimde ivme kazanan seçmenler ve Türkiye olmuştur. Kendilerini akıllı, seçmeni saf sanarak algıyla yönlendirmeye çalışanlar yanılmıştır.

Seçimleri spor kulüplerinin futbol takımları arasında yapılan müsabakalara benzetiyorum İyi kadro kuran, maçına disiplin içinde hazırlanan, plan-program sahibi oyun kurucu teknik sorumlusu olan, rakiplerinin zaaflarını bilen, taraftarlarına güven veren başarıya inanmış takımlar; sorunlarını çözememiş, takım ruhu yakalayamamış,  mevkisine göre yetenekli kadro kuramamış, oyunu okuyamayan teknik sorumluyla başarıya inanmamış, taraftarını arkasına alamamış ve yenildiği her maçın ardından hakemi, taraftarı rakibini suçlayarak mazeret bulan takımları her maç rahat yener. Bir süre sonra takımlarının maçına gitmeyen taraftarlar da başka takımları tutmaya başlarlar. Türkiye’de muhalefet partilerinin durumu biraz buna benziyor. 

Demokrasi siyasi partiler, seçmen ve seçimler sayesinden gelişir. Siyasi partiler demokrasimizin vazgeçilmezleridir. AK Parti’de, HDP’de diğer bütün partilerde bu ülkenin önemli siyasi partileridir. Bütün partilerin başarılı çalışma yapması ülkemize, topluma sadece yarar sağlar.

Van halkı bu anlamda yorularak yıprandı ve bıktı. Van halkı artık huzur, mutluluk veren normalleşen bir yaşam istiyor.

 

Van’a bakalım:

Van’da seçmenler Meclise 6 HDP, 2 AK Partili vekil gönderdi. 7 Haziran’a göre AK Parti oylarını 47 bin artırırken HDP 57 bin oy kaybına uğradı.

AK Parti neden oyumuzu daha fazla artıramadık, HDP ise neden oy kaybına uğradık sorularının cevabını analiz ederek değerlendirecektir. Seçmenin sandıkta verdiği mesajı önemseyen partiler böyle yaparlar.

Yetki alan 8 Van Milletvekilimiz 2 Kasım gününden itibaren artık bütün Vanlıların siyasi temsilcileridir. Milletvekilleri kendilerine oy versin veya vermesin bütün vatandaşları ayrımsız kucaklayarak sorunlarını dinleyerek yardımcı olmaları gerekir. 

Toplum Van’ı ilgilendiren bütün konularda AK Parti ve HDP Milletvekillerinin Meclis çatısı altında ve dışında güç birliği yapmalarını gönülden arzuluyor. Van’ın bu dayanışmaya ihtiyacı var.

AK Parti ve HDP öz eleştiri yaparak önce çuvaldızı kendilerine, sonra da iğneyi seçmene batırmaları, yapıcı eleştirileri dikkate alarak katılımcı demokrasiye olan inançlarını sergilemeleri gerekir.

Bu anlamda Vanlıların AK Parti ve HDP’den ayrı ayrı ve birlikte beklentileri var.

Partilere gelince…

AK Parti

Van halkı 7 Haziran’da kırmızı kart gösterdiği AK Parti’ye 1 Kasım’da göz kırparak yeni kredi açtı. Seçmen AK Parti’ye sonsuz kredi açmış değil. Seçmenlerin büyük bir kesimi istikrar, huzur, kalkınma, birlikte kardeşçe yaşama düşünceleriyle tercihte bulundu. Yeni kredi  vekillerin performansına, verilen sözlerin gerçekleşmesine bağlı olarak gelecekte değişebilir.

13 yıllık AK Parti iktidarı döneminde hak ettiği yatırımları yeterince alamayan Van, siyasi deneyim sahibi parti içinde ağırlığı bulunan Van Milletvekili Beşir Atalay ile yeni bir sıçrama yapmak istiyor.

AK Parti yerelde kişileri adaletsizce zenginleştirmek yerine toplumun zenginleşmesini önemseyen, vatandaşları esas alan siyasi yapılanmaya gitmesi gerekir.

AK Parti tarafından seçim beyannamesi ve seçim çalışmalarında dile getirilen vaatler Davutoğlu hükümeti tarafından yerine getirilmelidir. Gazetemiz Van’ın sesi, gözü kulağı sorumluluğu ile vaatlerin takipçisi olacaktır.

AK Parti’ye oy veren, vermeyen bütün Vanlılar Van’ın çatışmaların, huzursuzluğun odağı olmaktan, iş ve sosyal hayatı olumsuz etkileyen negatif görüntüden kurtarılmasını istiyor.   Van halkının huzuru, mutluluğu perspektifiyle yeni bir atılım başlatılmalıdır.

Yeni sivil Anayasa hazırlanmasına Van güçlü destek vermelidir.

Geçmiş hatalarından dersler çıkarılarak Türkiye’nin bütünlüğü içinde Çözüm süreci devam etmelidir. Buzdolabına konulan Çözüm sürecinin çıkarılması bir ölçüde HDP’nin elindedir.

Van’ın beklentilerinin sorumluluğu, halkın oylarıyla belirlenen 8 milletvekilinin omuzlarındadır.

HDP

Türkiye’nin siyasi, demokratik yaşamına katkıları olan HDP-DBP’yi Van’da yerelde iktidara taşıyan seçmen 7 Haziran’da da HDP’ye 7 vekil vererek büyük bir kredi açmıştı. Ancak HDP-DBP seçmenden aldığı krediyi çok doğru kullanamadı.  Seçmen 1 Kasım de açtığı kredinin bir bölümünü tahsil etmiştir.  

14 belediyenin 12’sini kazanan belediyelerin bir kısmının “öz yönetim”  ilan etmesi, yurttaşları endişelendirdi. Karşılığı olmayan bu fanteziye gerek yoktu.

 Tandır evi, park ve siyasi toplantılarla değerli zamanını harcayan belediyeler yeterince başarılı olamadı. En büyük siyasetin toplumun her kesimine çağdaş hizmetler götürmek, vatandaşın memnuniyetini kazanmak olduğu gerçeği göz ardı edildi. Siyasi söylemlerde hatalar yapıldı.

 1 Kasım seçim propagandasında “ İnadına” vurgusu seçmene itici geldi. Gerilimi, tepkiyi, nefreti ifade eden “inat” ile hoşgörüyü, sabrı, birlikteliği anlatan “ barış”   olgusunun birlikte kullanılması çelişki yarattı.  “İnadına”  teması başarısız, sevimsiz propaganda malzemesiydi.  Halk kültürümüzde yer alan “ “İnatla kalkan zararla oturur” sözü boşuna söylenmemiştir.

 

Van seçmeninin yetki verdiği 6 HDP’li milletvekili küskünlük yaratarak, mesafe koyarak işe yaramayan sert eleştiriler ile siyaset yapmak yerine ilin ve toplumun yararına diyalog kurmaktan, pozitif davranmaktan el sıkmaktan kucaklaşmaktan çekinilmemelidir.

Rövanş, öfke duygusu, negatif düşüncelerle hareket edilmemelidir.1 Kasım da HDP’ye oy verenlerin dost, vermeyenler ise hain gibi görülmesi seçmene saygısızlık hata olur.

14 kez seçim kaybeden MHP lideri Devlet Bahçeli’nin her şeye “hayır” anlayışının partisini sonunda nereye getirdiğinden ders çıkarılarak HDP-DBP’nin de Van’da siyaset yaparken atanmışlarla, farklı çevrelerle “ hiçbir toplantıya katılmıyoruz, yan yana gelmiyoruz”  inada dayalı yararı olmayan duruşuna son vermesi gerekir.

Bugün itibariyle çarşıda pazarda sokakta,  evde, günlük yaşamda, ticari ilişkilerde 31 Ekim’e göre daha güneşli, daha bir umut yaratan heyecan veren güzel hava var. Türkiye’nin de, Van’ın da bu havaya ihtiyacı var. Bu söylediğim siyaset üstü  bir olgudur.

 

İlk defa

Seçim kampanyaları sessiz, kavgasız geçti.

Sandık başında karmaşa, kargaşa olmadı.

 Güvenlik önlemleri seçmeni sandığa yöneltti.

Seçmenlere hiçbir şekilde müdahalede bulunulmadı.

Elektrikler kesilmedi, şüpheler oluşmadı.

Sandık kavgaları, seçim ölümleri yaşanmadı.

Tehdit, baskı gibi söylemler ifade edilmedi.

İki saat içinde seçim sonuçları açıklandı.

Kazananlar da, kaybedenler de centilmence davrandı.

Sonuçlar demokratik olgunlukla karşılandı.

Demokrasiye, milli iradeye gölge düşmedi.

Anket şirketleri tahminlerinde yanılarak özür diledi.

 

 

Günün sorusu

Spor takımlarını yöneten teknik direktörler, başkanlar, yöneticiler takımları üst üste başarısız olduklarında değişim için görevlerinden istifa ederler. Takım oyunu olan siyasi partilerde seçimlerde üst üste başarısız olan siyasi liderler neden istifa etmezler?

 

Fare dağa küsmüş

 Şair Yılmaz Odabaşı, 1 Kasım seçim sonuçlarına tepki amacıyla Türkiye’yi terk etme ve Fransa’ya yerleşme kararı aldığını açıkladı....   Ülkenin  kibirli, çok bilmiş  halka tepeden bakan  sözüm ona bir aydını dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Odabaşı’nın tavrı saygısızlıktır.

Bakmadan Geçme