Van Ünversitesinin Kuruluş Gerçeği

Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin çekirdeğini oluşturmak amacıyla, Atatürk Üniversitesi'ne bağlı olarak 1979 yılında kurulan Van Fen - Edebiyat Fakültesi, Fakülte Sekreterliği görevine atanan, bu görevi yanında, Van, Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin kuruluş çalışmalarında görev alan Dr.Lütfi Sezen'in yaşadığı ve tanık olduğu olayları kaleme aldığı   "Anılarıyla Bir Üniversitenin Kuruluş Sancıları" isimli kitabında yer alan ilginç bölümleri ve kendi yorumlarımı cuma günü köşemde yazmaya başladım.
Yazıya bugün, kaldığım yerden devam ediyorum. 
1978 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan Van Fen-Edebiyat Fakültesi'ne ilk kurucu dekan olarak Prof. Dr. A. İhsan Türek'i atanıyor. Bunun dışında önemli bir gelişme olmuyor.  Türek'in  görevi  süresince  hiçbir gelişme sağlamadan 1978 yılını da  sona eriyor.  Dekanlar 5 - 6 ayda bir birkaç günlüğüne Van'a geliyorlar.. İdareye ters düşen memurlar ise Van'a gönderiliyor. Atatürk Üniversitesi Saymanlığı ise bağlı fakültesine yeterince destek vermiyor.
10.07.1978 tarihinde Van Valiliği'ne atanan, 1979 yılı sonlarına kadar valilik görevini yürüten Doğan Pazarcıklı'nın üniversite konusunda samimi çalışmaları oluyor.1979 yılı sonlarında Van Valiliği görevine atanan Yurda Uğur Ünal ise  tersine  Van'a üniversite kurulması konusuna, sıcak bakmıyor.  12 Eylül 1980 İhtilâli sonrası, Van Fen-Edebiyat Fakültesi'nin üniversiteye dönüştürülmesi  için Van Valiliği ile Van'a Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği'nin çabalarını yoğunlaştığını  görüyoruz.
İhtilâl sonrası Van Valiliği'ne atanan Nazmi İyibil'in Büyük Önder Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yılı(1981) münasebetiyle oluşturduğu İl Kutlama Komitesi'nin 28.01.1981 gün ve 4 sayılı oturumunda çeşitli kararlar alır. Bu kararlardan birisi de " Atatürk Üniveritesi'ne bağlı Van Fen-Edebiyat Fakültesi'nin üniversiteye dönüştürülmesi konusunda il çapında gerekli girişimlerin başlatılması" başlığı taşır.
Böylece, Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yılı kutlamaları, onun Van'da üniversite kurulması yönündeki vasiyetinin gerçekleştirilmesi konusundaki çabalara hız kazanır.
Belediye Başkanı Tayyar Dabbağoğlu Van'da üniversite kurulması ile ilgili çalışmaları yürütürken, kurduğu  "Van'a Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği" başkanlığına 1977 yılı Ekim ayında Tayyar Dabbağoğlu'nun vefat etmesi üzerine, Vanlı Dr. Özçelik Okayer getirilir. Özellikle Dr.Okayer  ve   dernek yönetimi Van'a üniversite kurulması konusunu ciddi  çaba ve emek veririr.  Sıhke caddesinde bulunan eski İnönü İlkokulu'nda çalışmalarını sürdüren fakülte Vali Doğan Pazarcıklı'nın talimatıyla kaloriferli bir bina olan Vali Mithat Bey Mahallesinde bulunan yeni İnönü İlkokulu'na taşınır ve okulun bir bölümünü fakülteye verilir.
Van mücadelesiz,  emeksiz bol ödenekli üniversitelere kavuşan iller kadar şanslı olamıyor. Vanlıların bir asra dayanan üniversite kurma mücadelesi, çabaları sonuç veriyor. 
YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı ile Valiliğin görevlendirdiği Van'a Üniversite Kurma Yaşatma Derneği Başkanı Dr. Özçelik Okayer ile Van Yöresi Kalkınma Vakfı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Akyürek görüşürler.
Van'a üniversite kurulması konusunda Okayer'in Ankara'daki yetkililerle nezdinde bulunduğu girişimler neticesinde, Kenan Evren'in sınıf arkadaşı olan Vanlı İzzettin Sarımurat'ın aracılığı ile 21 Mart 1981 günü için Van'a üniversite açılması konusunda Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden randevu alınır. Devlet Başkanı Kenan Evren'le görüşecek heyet şu isimlerden oluşuyordu: Dr. Özçelik Okayer, Dt. Sadettin Özok, İzzettin Sarımurat ve Yıldız Sarımurat. Yapılan görüşmede Van'a üniversite kurulması sözü alınır ve yine bu görüşmede kurulacak üniversitenin adının da "Yüzüncü Yıl Üniversitesi" olması kararlaştırılır. Ertesi gün Millî Eğitim Bakanı Hasan Sağlam Van Millî Eğitim Müdürü Necmettin Çaldağ'ı arayarak Devlet Başkanı Kenan Evren'in sözlü emirleriyle, kurulacak yeni üniversitelerle ilgili YÖK tasarısına Van'da "Yüzüncü Yıl Üniversitesi" adıyla bir üniversitenin eklendiğini müjdeleniyor. 21 Aralık 1981 gün ve 17751 sayılı Resmi Gazete'de çıkan atama kararı ve YÖK Başkanlığı'nın almış olduğu ilk karar arasında, Van'da Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin kurulacağı ifadesine yer verilmesi, Van'da üniversite kurma mücadelesi veren ve üniversite özlemi çeken Vanlılar arasında büyük sevinçle karşılanır. 
Van Fen-Edebiyat Fakültesi 12 Eylül 1980'de kapatılan, kaloriferi çalışmayan Eğitim Enstitüsü binasına gönderilir.  Van Valiliği'nin DSİ, Bayındırlık, Karayolları Bölge Müdürlüğü, İller Bankası Bölge Müdürlüğü, Topraksu Bölge Müdürlüğü gibi vd. çeşitli kurumlardan sağladığı destek ve fakülte personelinin yoğun çabası ile binanın bir bölümü oturulabilir konuma getirilir.  Binaların tamir ve onarımına, boya ve badana işlemlerinin yürütülmesine Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği' de katkılarda bulunur.  Binanın bir bölümü "Öğretmenevi" olarak hizmete girer.   14 Mayıs 1982 tarihinde üç YÖK üyesi Vecdi Gönül, Prof. Dr. Gürol Ataman ve Prof. Dr. Selâhattin Gürtürk Van'a inceleme için gelir.
3 Temmuz 1982 tarihinde Elazığ, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hümeyra Özger  üç-dört kişiden oluşan bir heyetle Van'ı ziyaret ederler. Van'a Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği başkan ve üyeleri de gelen heyete Akdamar Oteli'nde akşam yemeği yemeği verir. Prof. Dr. Hümeyra Özger  yemek sırasında; 14 Mayıs 1982 tarihinde Van'a gelen YÖK üyelerinin Ankara dönüşü Fırat Üniversitesi'ni ziyaret ettiklerini, kendisine yeni kurulacak olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne kurucu rektörlük teklifinde bulunduklarını Vali Behçet Eren'e aktarır. Ne var ki 25 Temmuz 1982 tarihinde yayımlanan TRT haberlerinde yeni kurulan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne 1916 Kıbrıs doğumlu Prof. Dr. Hakkı Atun'un en yaşlı rektör olarak atanır.
Kamulaştırılan alanda inşaat gerçekleşinceye kadar kurulacak üniversitenin kullanımına uygun Van- Edremit yolu üzerinde Van'a 20 km mesafede 14.400 metrekarelik arazi üzerinde sahile kurulmuş 200 yatak kapasiteli Göğüs Hastanesi uygun bulunur.  
Ferit Melen' in desteği ile dönemin Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Vekili Hasan Celal Güzel üniversite adına kamulaştırılan arazi için DPT'nin 15.000.000 TL'nin Van Fen-Edebiyat Fakültesine aktarılmasını sağlarlar.                                                                                            
Kamulaştırma sırasında Köy Muhtarı Sıddık Bora: "Yeter ki üniversite kurulsun, tarlalarımız Devlete kurban olsun" diyor. Diğer köylüler de muhtarın bu görüşüne katılır.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi ilk önce bütçesiz olarak kurulur. 20 Temmuz 1982 tarih ve 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnâme'de şöyle bir hüküm vardı: "Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin bütçesi 1983 yılında ihdas edilecek"  O tarihte Milliyet Gazetesi'nde çıkan Yüzüncü Yıl üniversitesi ile ilgili haberde fotoğrafını çekmiş olduğu İbrik gündeme oturur ve büyük yankı yapar. "Van Üniversitesi'nin Varlığı Rektör. Dekan ve İbrik" başlıklı haber basının gündeminde günlerce yer alır. Haberler üzerine YÖK Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne 100 Milyon TL civarında  ödenek sağlıyor.
 Bu yıllarda Van Valilerinin görev süreleri de çok dikkat çekicidir. Doğan Pazarcıklı (1978-1979), Yurda Uğur Ünal (1979-1980), Nazmi İyibil (1980-1981) ve Behçet Eren (1981-1983)  yılları arasında görev yaptıklarını görüyoruz. Bu da Van'ın başka bir acı gerçeği.
Van YYÜ kuruluşunda emeği geçen Dr.Lütfi Sezen'e teşekkür ediyoruz. Emeği asla unutulmayacaktır.
Vanlı şahsiyetlerin Van'a üniversite kurulması sürecinde verdikleri mücadeleye, emeğe dikkatiniz çekmek isterim. Ne hazindi ki bu çabaları gösteren cefakar, fedakar Vanlıların ismi günümüzde yok sayılarak unutuluyor.  Öyle ki Vanlı başbakanlık, bakanlık yapmış, saygın devlet adamı, Van'ı Van yapan merhum Ferit Melen'in ismi bile YYÜ' de ancak kütüphanede lütfen yer bulabiliyor! Van'ın Üniversitesi'nde hak eden Vanlıların ismi yaşatılması gerekirken ilginçtir Van'da maaşı karşılığı görevini yapan ve hayatta olan Prof. Dr. Dursun Odabaşı'nın ismi Van halkının, meslek odalarının,  sivil toplum kurutuluşlarının, görüşü alınmadan tepeden inme, masa başı jet kararla YYÜ Hastanesi'ne veriliyor! ?  Birlerini mutlu eden karar,  Van halkını  derinden yaralıyor,  incitiyor.  Hastaneye asılan uzun isim kamuoyu nezdinde kabul görmüyor, kısa kalıyor.  
Vanlı kendi yurdunda garip,  kendi yurdunda mahzun.

Bakmadan Geçme