Araştırma İnceleme: İkram Kali
Van'ın yakın tarihiyle ilgili önemli bir belge günışığına çıktı. Vansesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu sonrası, Başvekâlet (Başbakanlık) Yüksek Vekâlet Makamı, Birinci Umum Müfettişliğin 06.11.1936 tarih, 250/7222 sayılı yeni Van şehrinin kuruluşu ile ilgili yazılı emirleri üzerine yapılan teknik çalışmalar sonrası, yeni Van şehrinin nereye kurulmasının daha uygun olacağını gerekçeleriyle tespit eden, rapor niteliği taşıyan, önemli bir belgeye ulaştı.
Belge, depremler sonrası Van'ın yeni imar planını ve kentsel dönüşüm çalışmalarının hazırlığı üzerine günümüzde yapılan tartışmalara da ışık tutan bilgiler içeriyor.
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde yer alan 25.03.1937 tarih ve 3587 sayılı 1937 tarihli yazıda; Yetmiş (70) bin nüfuslu Van şehrinin Birinci Dünya Savaşı sırasında (1915-1918) çeşitli işgallere uğrayarak harabe halini aldığı ve bugün (1936) ancak hicretlerle yedi (7) bin nüfusa ulaştığına dikkat çekilerek Başvekâlet (Başbakanlık) Yüksek Vekâlet Makamı, Birinci Umum Müfettişliği emirleri üzerine Nafia Vekaleti (Bayındırlık Bakanlığı) Yapı İşleri Umum Müdürlüğünce yeni Van şehrinin yerinin tespiti için teknik incelemeler yaptığı dile getiriliyor
Yazıda, "Bu incelemelerde, dönemin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bugünkü (1936) Van şehrinin (Eski Van şehri, Van Kalesi güneyi) bulunduğu mevkide önemli tadilatlar yapılması ve yeni bir şehir kurulması gerektiği tespit edilmiştir" denilmekte.
1930'lu yıllarda başlatıldığı tahmin edilen, yeni Van şehrinin hangi bölgede kurulmasının teknik açıdan daha uygun olacağına yönelik yapılan incelemeler sonucunda; Birinci Dünya Harbi sırasında (1915-1918) Rus işgali ve Ermeni çetelerinin katliamlarına maruz kalan, yakılıp yıkılarak harabe haline dönen, Vanlıların muhacir (göç) ettiği Van şehrinin (Van Kalesi önünde bulunan eski Van şehri) mevcut durumunun; iktisadi, idari açıdan, şehirlerarası yollardan uzak olması, bu alanın bataklık olması, bataklığın ıslahı için de zamana ve kaynağa ihtiyaç olacağı, ayrıca sağlık bakımdan da eski Van şehrinin sakıncalı olduğu, bu nedenlerle yeni Van şehrinin buraya kurulmasına uygun olmayacağı tespit edilir.
Başbakanlığına gönderilen, Van'ın geleceğine, Van şehir halkının yaşamına önem veren yazıda; mevcut şehrin Van gölü sahiline uzak bir mevkide bulunmakta olmasından dolayı halkın Van gölünün çok güzel olan manzaralarından ve şehir halkının medeni ihtiyaçlardan mahrum kalacağı, bu şekilde alınacak kararın da daima eleştiri çekeceği de dile getiriliyor.
Günümüze ışık tutan yazıda sonuç olarak; dönemin DSİ teşkilatının olab Sular İstikşaf Fen Heyeti tarafından yapılan inceleme sonuçlarının da Birinci Umumi Müfettişliği ve Van Valiliğinin görüşleriyle paralel olduğu, ayrıca gündeme gelebilecek eleştirilerinde dikkate alındığında yeni Van şehrinin (eski Van) bulunduğu mevkide inşasının sakıncalı olacağı ve inşasından vazgeçilmesinin gerektiği ifade ediliyor.
Bu nedenle; belirlenen sakıncaları giderecek şekilde; idari, iktisadi, sağlık ve gelişme bakımından, Van şehrini inceleyen, bilen ve ziyaret edenlerce de ilk bakışta kabul edilen, Van Gölü üzerinde ve İskeleye yakın uzaklıkta bulunan Zivistan (Edremit-Elmalı) etekleri üzerinde yeni Van şehrinin kurulmasının her yönüyle uygun ve başarılı olacağı görüşü gerekçeleriyle Nafia (Bayındırlık) Vekili (Bakanı) A. Şükrü Kaya imzasıyla Başvekalet (Başbakanlık) Yüksek Vekalet Makamı İsmet İnönü'ye bildirilir.
Van şehri 76 yıl önce yapılan resmi incelemelere ve gerçeklere karşın, Edremit- Elmalı eteklerine kurulmuyor! Bunun yerine, Van'ın kaderini değiştiren, geleceğini etkileyen kararla, verimli, tarım arazisi, üzüm bağları, bahçeli Van evlerinin bulunduğu yeşilliklerle bezeli "Bağlar Mevkii" ,"Van Ovası" olarak adlandırılan bugünkü yere kuruluyor!?
VAN HABER,HABERLER VAN