- Haberler
- VAN'DA GÜÇLÜ BİR 'EVET' ÇIKACAK
VAN'DA GÜÇLÜ BİR 'EVET' ÇIKACAK
Van Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen Yeni Anayasanın Ekonomi Üzerine Etkileri konulu panelde konuşan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, 'Bizim getirdiğimiz düzenlemeler dünya standartlarına uygundur. Üstelik daha az güç ve daha az yetki var' dedi. Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci de, 'Van geçmişten bu yana hep sağduyudan yana oldu 16 Nisan'da Van güçlü bir şekilde evet çıkararak milat olacak' diye konuştu.
Burhan Ergin
16 Nisan'da yapılacak referandum seçimleri kapsamında siyasi partilerin seçim çalışmaları devam ediyor. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, Yeni Anayasanın Ekonomi Üzerine Etkileri konulu paneli katıldı. Van TSO Erek Salonunda yapılan konferansa Şentop ve Çiftci’nin yanı sıra Milletvekili Burhan Kayatürk, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, eski milletvekilleri İkram Dinçer, Kayhan Türkmenoğlu, Mustafa Kaçmaz, Van TSO Başkanı Necdet Takva, OSB Başkanı Şemsettin Bozkurt, OSB Başkan Yardımcısı Hasan Perihanoğlu, Van Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Muhyettin Aydemir, Van Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Emin Tuğrul, Van Ticaret Borsası Başkanı Enver Memduhoğlu, Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan ve çok sayıda davetli katıldı.
Van Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen Yeni Anayasanın Ekonomi Üzerine Etkileri konulu panelin moderatörlüğünü Van TSO Başkanı Necdet Takva yaptı. Takva, Van TSO malumunuz Doğu Anadolu’nun en büyük ticaret odalarından birisi. Dolayısıyla üyelere karar alma sürecinde doğru karar vermelerini temin etmek, bu konuda soru işaretlerini ortadan kaldırmak nedeniyle böyle bir çalışma yaptık. Bunun da en üst seviyede çalışmasını yürüten Mustafa Şentop’u davet ettik” dedi.
“VAN İNANILMAZ BİR KENT”
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, Van’ın tarihte 5 kez yerle bir edildiğini vurgulayarak yeniden kurulduğunu belirterek, “Her zaman kendini yeniden var edebilen bir şehir. Van gücünün farkında olan bir şehir. Bununla birlikte elbette Talihsiz süreçlerimiz de var. Van bölgesel arası gelişmişlikte dezavantajları olan, gelişmişlikte son sıralarda olan, Türkiye’de en çok genç işsizin bulunduğu olan ve istihdam sorunu olan bir kent. Bu yeni değişimin bahsini ettiğim konulara etkisi ne olacağı bizim de merak konumuz. Bizim bir sihre, bir zenginliğe ihtiyacımız var” dedi.
“AK PARTİ BÜYÜK REFORMLARA İMZA ATTI”
Daha sonra konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Fatih Çiftci, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini ifade ederek, AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana ülkeye çok büyük reformlar yaptığını söyledi.
Çiftci, “Kurulduğu günden bu yana AK Parti hükümetimiz ülkenin temel sorunlarını teşhis edip öncellikle parti tüzüğü sonrasında hükümet programlarına alıp çözen ve toplumla paylaşan önemli bir harekettir. Kurulduğu günden bu yana Türkiye’de birçok reform yapmış, birçok devrimler yapmış ve bu devrimler sayesinde ülkemiz hamdolsun çok önemli mesafeler kat etmiştir. Geldiğimiz noktaya baktığımızda da 2002 yılından bu yana adeta ülkemiz çağ atlamış bir süreç yaşamıştır. AK Parti halkın sorunlarını çözmek için canla başla uğraştı, alt yapı, üst yapı yatırımlarına bakıldığında Türkiye’de çok ciddi reformlar yapılmıştır. Bunlarla beraber AK Parti’nin hukuk alanında demokrasi adına yapmış olduğu reformlarda hakikaten müthiş ve önemlidir. Bu reformlarla birlikte ülkemizde konuşulmayan şeyler konuşulmaya başlandı. Türkiye yoluna istikrar ülkesi olarak devam ediyor. AK Parti döneminde Türkiye’de sessiz bir devrim yaşandı. Bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hükümetlerimiz, kıymetli vekillerimiz ve teşkilatlarımızla birlikte bu ülkenin kalkınması, büyümesi ve gelişimi adına bugüne kadar hep demokrasiden, kalkınmadan yana olduk” şeklinde konuştu.
“ÇÖZEMEDİĞİMİZ SORUNLAR İÇİN HALKA GİTTİK”
Türkiye Büyük Millet Meclisinde çözemedikleri sorunların çözümü için halka gittiklerini anlatan Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, “Mecliste çözemediğimiz sorunları çözmek için halka gittik ve Allaha hamdolsun vatandaşlarımız bugüne kadar en doğru kararı verdi. Bugün geldiğimiz noktaya bakıldığında bu istikrar süreci olmasaydı, ülkemiz bugünlere gelemezdi. AK Parti gücünü milletten alarak bu ülkeye çok şey kazandırdı. Bundan sonraki süreçte de inşallah bu reformlar devam eder. Bizim bölgemizde istikrarın, huzurun, barışın ne kadar önemli olduğunu en iyi bizler ve buradaki halk yaşayarak biliyor. Bugün Türkiye’nin istikrarına kast edenler çok ciddi adımlar attılar. İlk etapta 17-25 Aralık darbesi, sonrasında Gezi olayları, sonrasında bölgede çukur siyasetini devreye koydular. Hep bölgenin huzuru ve iş dünyasının ve insanlarımızın geleceğini karartmak adına üretimin durdurulması adına çok ciddi adımlar atıldı ama hamdolsun Cumhurbaşkanımız, başbakanımız ve hükümetimizin kararlı duruşuyla bunlar son buldu. 16 Nisan’da inşallah güçlü bir evet çıkmasıyla birlikte bu ülkede istihdam, istikrar ve üretim artarak devam edecektir. Ülkemiz küresel güç olma yolunda Allah’a hamdolsun emin adımlarla yoluna devam edecektir. Van geçmişten bu yana hep sağduyudan yana oldu ve 16 Nisan’da Van’da güçlü bir evet çıkarak milat olacak” ifadelerini kullandı.
“2 YILDA BİR ANAYASA DEĞİŞİYOR”
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türkiye’nin 16 Nisan’da sandık başına gideceğini hatırlatarak, “Türkiye daha önce de halk oylamaları yaptı. Hatta anayasa değişiklikleri yaptı. 1982’de yürürlüğe giren bu anayasa 18 defa değişti. 35 yılda 18 kez değişti. Yani her 2 yılda bir anayasa değişiyor. Buna rağmen yetmedi 19’uncusunu yapıyoruz. Son değişiklik mi? Bunun için kesin bir şey diyemeyeceğiz. Yeni anayasa yaparsak belki bu son olacak. Bizim metinde olmasını istediğimiz farklı değişiklikler vardı. Ama mutabık kalamadık. CHP’nin de HDP’nin de istediği değişiklikler oldu. Yani meclisteki tüm maddeler bu anayasada değişiklik istiyor. Nedir Türkiye’nin meselesi bu anayasa ile? Hala neden 35 yıldır bu anayasayı konuşuyoruz? Şimdi anayasanın hem metni hem de bir ruhu var. Şimdiye kadar hiç ruhu konuşulmamış. 18 değişiklik yapılmış ama değişen bir şey olmamış. Çünkü değişiklikler hep sözde olmuş. Yani hiç ruhuna dokunulmamış. AK Parti’nin istediği de bu yüzden yeni bir anayasa. Yeni bir anayasa olursa Türkiye’nin sorunu çözülecek. İşte bu noktada yeni anayasa ruhu önemli. Bu ruh 1960 darbesinden sonra konulan bir ruh. Yeni değişikliği anlamak için bunu anlamak önemli. 1945’ten sonra bazı gelişmeler oluyor dünyada. Bunun hem uluslararası hem Türkiye boyutu var. Uluslararası boyutu şu: 2. Dünya Savaşı’nı ABD öncülüğünde bazı ülkeler kazanıyor” dedi.
ŞENTOP, YENİ ANAYASAYI ÖRNEKLERLE ANLATTI
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, örnekler üzerinden anayasa değişikliğine değinerek, “Aday sürücü eğitimi verilen araçlar var. Bu araçlar trafiktekiler ile aynı. Ama içi farklı. Solda sürücü oturuyor, sağda ise eğitmen. Sürücü eğitmeninin oturduğu yerde aracı kumanda edecek mekanizma var. Yani hem gaz, fren, debriyaj ve direksiyon var. Aracı aday kullanıyor gibi görünüyor ama kritik yerlerde eğitici müdahale ediyor aslında. İşte Türkiye’de 61’den sonra kurulan anayasal sistem bu. Biz de diyoruz ki biz bunu bir kenara bırakalım. Yeni bir araç yapalım. Bunu yapamadık. Bunu yapamayınca araca müdahale etmenin yolu olarak sağ taraftaki ikinci bölüme müdahale etmekle olur diye düşündük. İşte geçmişteki 18 değişiklik aracın çalışma mantığına değil kaportasına, sağına soluna yapılmış. Ama biz ilk kez bu çalışma mekanizmasına dokunacağız bu değişiklikle” ifadelerini kullandı.
“YENİ ANAYASA MUTLAKA DEĞİŞMELİ”
Yeni anayasanın mutlaka değişmesi gerektiğini vurgulayan Şentop, “Bize diyorlar 14 yıldır iktidardasınız hala vesayetten bahsediyorsunuz. Bir şey yapmadınız? Yaptık. Önce sağda aracı kontrol eden vatandaşı rahatsız etmeye başladık. Sonra yavaş yavaş onu etkisiz hale getirdik. Daha da güçlenince kapıyı açtık aşağı attık. Şimdi vesayet yok artık. Fakat bu yeterli değil. Sağ taraf boş ama herhangi birisi yeniden gelip bu aracı kontrol edebilir. FETÖ’cüler yıllarca sağ tarafa oturuyorlardı 16 Temmuz’da sağ tarafa oturmaya kalktılar. 15 Temmuz’da buna teşebbüs ettiler. Çünkü biliyorlar ki bu araba sağdan da kullanılıyor. Onlar da araçtan atıldı. Ama ilerde bir yenisi olabilir. Çözüm de sağ taraftaki bu mekanizmayı sökmektir. İşte 16 Nisan’da oylanacak değişiklik bu. Biz ilk defa ruha dokunuyoruz. Bu aracı biz normalleştireceğiz” dedi.
“VESAYET SİSTEMİ ORTADAN KALKACAK”
Cumhurbaşkanlığı sisteminin gelmesiyle birlikte vesayet sisteminin tamamen ortadan kalkacağını söyleyen Şentop, “Biz mevcut sistemle seçim yapıyoruz ama hükümeti seçmiyoruz. Sadece meclisi seçiyoruz. Hükümet meclisin içinden çıkıyor. Ama hep çıkmıyor. 90’lı yıllarda hep böyle oldu. Meclis içindeki dengeler hükümette etkili oluyor. İşte sağdaki adam ile araç nasıl yönetiliyorsa hükümet de böyle, kurulup yıkılabiliyor. Vesayet yıllar içinde bunu yapmış. Hükümete görev bıraktırmış, istediği isimlere güvenoyu aldırmış. Daha yakında bir örnek: 28 Şubat’ta Refah Yol’da yapıldı. 28 Şubat’ta Erbakan hocaya dediler ki bırak. Direnince operasyon başlatıldı. Bir süre sonra hükümete güvenoyu desteği bile kalmadı. Ardından bakıyorsunuz ki yeni bir Mesut Yılmaz hükümeti kuruldu. Hiç imkânı yokken bu hükümet güvenoyu aldı. Tehdit, şantaj, vaat ile milletvekilleri partilerden istifa ettirildi, dengeler değiştirildi, hükümetler düşürüldü, hükümetler kuruldu. Yani sağdaki adam işte ülkeye de böyle müdahale ediyordu. Hükümeti meclisteki dengelerden kurtarmak lazım. Biz değişiklik ile hükümet işini tamamen millete veriyoruz. Şimdi iki sandık kurulacak. Bir sandıkta meclisi seçeceğiz, diğerinde hükümeti seçeceğiz yani Cumhurbaşkanını seçeceğiz. Seçim gecesi hükümet de belli başkan da belli yani. Süre de 5 yıl. Ne olursa olsun hükümet düşmüyor. İstifa da olsa meclis devam ediyor. Hükümetlerle ilgili müdahaleyi ortadan kaldırmak için yani yetkiyi hükümete veriyoruz. Vesayet bu adımla kökten ortadan kalkacak. Ama kalıcı hale gelmesi lazım. İkinci gerekçe istikrar. Cumhuriyetin 94’üncü yılında 65’inci hükümetteyiz. Amerika 228’inci yılında 45’inci hükümeti var şu anda. Biz istikrar deyince şunu söylüyorlar: Siz 14 senedir iktidardasınız. Doğru şu an bir istikrar var. Ama bu Erdoğan gibi güçlü bir liderin eliyle olan bir istikrar. Seçime giriyor, kazanıyor. Ama her zaman bu ülkede istikrar olmayabiliyor. Biz diyoruz ki güçlü siyasi lidere bağlı olmayan bir iktidar olsun. Sistem üretsin bunu. Bu yüzden bu istikrar bizi aldatmasın. Seçim sonucunda da bu istikrar çıkacak. Yüzde 50’yi alan ilk turda hükümet olacak. Bu olmazsa ikinci tur olacak. En kötü ihtimalle ikinci turda hükümet kurulacak” şeklinde konuştu.
“AK PARTİ 14 SENEDE ÇOK BÜYÜK ŞEYLER YAPTI”
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte seçilecek iktidarın hem ekonomik, hem uluslararası itibar sağlayacağını belirten TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Hükümet ömrü ortalama 1 buçuk sene olunca, sürekli hükümetlerin değiştiği bir tabloda hesap, plan yapılmıyor. Bu istikrar haliyle ekonomik istikrarı da temin edecek. Uluslararası anlamda da yurt dışından gelen önemli aktörler sürekli değişen aktörler ile ne görüşebilecek? Güçlü bir iktidar ve istikrar olacak ki herkes ülkenin 5 yılını detaylı bir şekilde görebilecek. Üçüncü sebep de şu: AK Parti 14 senede çok büyük şeyler yaptı. Çağ atlama dediğimiz olay gerçekleşti. Ama bu yapılanların hepsi bugüne kadarki paradigma ve sistem içerisinde yapılabilecek olan şeylerdi. Biz bunun sınırına vardık. Bir kaç senedir bu sistem içerisinde yapılabilecek olanların sınırına varınca bu sistemle devam edersek, bu seviyeye değiştirmekse büyük şeyler yapamayacağımızı anladık. Bir sıçrama yapmamız lazım. Bu da bu sistem değişikliği ile olacak. Bu değişiklik ile bürokrasi de değişiklik de değişecek. Çünkü kamu bu ülkede halkı kontrol altına almak için çalışmıyor. Ama değişiklik ile bakanlık ve teşkilatlanmalar yeniden dizayn edilecek. Bürokrasi de yeniden şekillenecek. Bu değişikliğin içeriğine de biraz bakmak gerekirse 4 önemli başlık var. Bu 4 başlık aslında geneline cevap veriyor. Bu değişikliğini özü dışında 3 tane değişiklik var” ifadelerini kullandı.
ŞENTOP, MUHALEFETE TEK TEK CEVAP VERDİ
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili muhalefetin eleştirilerine Van’dan cevap veren Şentop, “Buna itirazlar var. Biz daha önce 2002’de Ak Parti iktidara geldiğinde seçilme yaşı 30 idi. Bunu 25’e yine biz indirdik. Şimdi 18’e iniyor. Bu yeni bir hak değil aslında. Biz bir haksızlığı ortadan kaldırıyoruz. 8,5 milyonun üzerinde genç var bu ülkede. Bu isimler oy verebiliyor ama oy alamıyor. Gelsin bu gençlerimizin ülke yönetsin deyince yaşları küçük deniliyor. Yeterlilik meselesi yaş işi değil bu büyük yaştaki isimler için de geçerli. O yüzden kendisini yetiştirmek gençleri de seçmek gerekiyor. Dünyada 51 ülkede, Çin dahil seçilme yaşı 18. 600 milletvekiline de itiraz ediliyor. Buna en çok da Kılıçdaroğlu itiraz ediyor. Ama en son onun da içinde bulunduğu milletvekili sayısı komisyonda 600’e çıkarılmış. Sonra mecliste 550’ye indirilmiş. O zaman destek veren isimlerden birisi de Kılıçdaroğlu’nun partisi. Türkiye’de 1980’e kadar seçilen parlamenter sayısı 600. 1950 ile 60 arasında da 600 küsur vekil. Dolayısıyla bunun teorik olarak bir mahsuru olmadığı gibi sebebi de var. 3-Askeri yargı kaldırılıyor. Askeri sivili herkes aynı mahkemede yargılanacak. Aslında değişiklikteki esas sorun şu. Metni okumuyorlar. Yalanlarla ortada bir kafa karışıklığı oluşturmaya çalışıyorlar. Tabi yalanlar uzun süre kalmıyor. Gerçek bilgiler anlatıldıkça bunların hepsi nihayete eriyor” dedi.
“HÜKÜMET SİSTEMİ DEĞİŞİKLİĞİDİR”
Getirilmek istenen sistemin hükümet sistemi değişikliği olduğunu vurgulayan Mustafa Şentop, “Bugünkü sistemde meclis seçiliyor, hükümet bunun içinden çıkıyor. Şu anki mevcut hükümet sisteminin gözlüğü ile yeni hükümete bakarsanız yanlış olur. Çünkü sistem farkı var. Mesela gensoru niye yok diyorlar: Gensoru parlamenter sistemin özelliği. Yeni sistemde ise meclis güvenoyu vermiyor ki. Güvenoyunu halk veriyor. Hükümet varlığını meclise değil halka borçlu. Bugün ülkede kararı iki kişi veriyorsa, bizim önerdiğimiz sistemde tek kişi veriyor. Biz bundan utanmıyoruz. Tek kişi veriyor ama yasama, yargı, yürütme ayrı. Biz buna itiraz edene soruyoruz: Kaç kişi istiyorsunuz peki? Bakanlar var ama onların görevleri farklı. Çalışmayan bir bakanın değişikliğini de yine iki kişi söylemiyor mu? Mesele zaten bu çift başlılığı bitirmek. Dünyada da son sözü tek kişiler söyler. Başkanlık da, yarı başkanlıkta da bu böyle. Biz yeni bir sistem icat etmiş değilmiş. Dünyadaki standartlara göre Cumhurbaşkanına daha az yetki veren bir değişiklik hazırladık. ABD’de başkan kanun gücündedir ama bizde kanun kadar güçlü değil. Cumhurbaşkanın yargılanması için 3’te 2 gerekiyor. Bunun için çok diyorlar. Dünyadaki diğer sistemlerde de böyle. Bunun neyi çok? Biz değişikliğimizi CHP’nin gücüne göre yapacak değiliz ki. Bizim getirdiğimiz düzenlemeler dünya standartlarına uygundur. Daha az güç ve daha az yetki var üstelik” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANIN GÖREV VE YETKİLERİN İANLATTI
Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini anlatan Şentop, “ Bu yetkileri yazan maddelerin biz sadece başlıklarını yazdık. Bunların nasıl kullanılacağı anayasanın diğer maddelerinde yazılı zaten. Savaş ilanı kararı öyle cumhurbaşkanı isteyince olmuyor, bu meclis kararı ile olur. Olağanüstü hal ilanını meclisin ilanına sunarak ilan eder. Meclis isterse bunu kaldırabilecek. Bu yüzden başlıkları okuyunca her şeyi keyfi olarak yapacak gibi görünüyor. Ama anayasa bir maddeden oluşmuyor. Bu yetkileri nasıl kullanacağı diğer maddelerde yer alıyor. Biz 5 senedir bu değişiklik üzerine çalışıyoruz. Bu metin 105 maddeden oluşuyordu. Bunlardan sadece 18 madde çıkarabildik. Son bir örnek ile çarpıtmaya değineceğim. Anayasa mahkemesinin üyeleri ile ilgili madde. Hem bu üyeleri seçecek diyorlar hem de bu üyeler tarafından yargılanacak diyorlar. Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez 12 üye ataması yapmayacak. Görev süresi dolmayan anayasa mahkemesi üyesinin yerine atama yapılmayacak. Süresi dolarsa Cumhurbaşkanı kendine düşen kontenjan kadar atama yapacak. Bunun aksinde bir şey yok” dedi.
MUSTAFA ŞENTOP, ERDOĞAN’DAN SONRA NE OLACAK? SORUSUNA YANIT VERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra ne olacak olacağını da anlatan Mustafa Şentop, “Biz işte bunun için Erdoğan’dan sonrasını garantiye almak için bu sistemi değişiyoruz. Peki bugünkü sistemde Erdoğan’dan sonra ne olur ona bakmak lazım. Yüzde 50 oy alabilecek liderler bu ülkeyi yönetsin istiyoruz. 25 milyonun üzerinde bir oy alan lider güçlü olmasa da güçlü hale gelir. Batılıların itirazı buydu. Onlar Türkiye’de uzaktan kumanda bir sistem varlığı istiyorlar. Erdoğan’dan rahatsızlar çünkü ABD’li bir ismin deyimiyle Erdoğan onların çifte standartlarını yüzlerine vuruyor. Erdoğan gitsin istiyorlar. Gezi’yi desteklediler, 17-25’i desteklediler, 15 Temmuz’u desteklediler. Halk desteklediği sürece de gitmeyecek. Onlar gitsin diye beklerken biz Erdoğan’ın seri üretimine geçiyoruz. Bu sistem ile Erdoğan gibi güçlü liderler olacak artık Türkiye’de. Dünya yeniden kuruluyorken biz de kendimizi yeniden kurma sürecindeyiz” şeklinde sözlerini bitirdi.
Toplantı daha sonra soru-cevap kısmıyla son buldu