Van’dan Musul’a tarihten bir kesit

Ortadoğu’nun stratejik noktasında yer alan, çok çeşitli kültür ve medeniyetlerin buluştuğu, 637 tarihinde Müslümanların eline geçen, uzun yıllar Osmanlı idaresinde kalan, Mondros Mütarekesinden sonra Misak-ı Milli sınırları içinde yer alan, İngilizler tarafından işgal edilen Musul, tarihinin en zor günlerini geçiriyor. Musul’da bugün sahnelenen görüntüler bazı yönleriyle 101 yıl önce yakılıp, yıkılan, işgale uğrayan Van’ın yaşadıklarına benziyor.

Ortadoğu’nun stratejik noktasında yer alan,  çok çeşitli kültür  ve medeniyetlerin buluştuğu, 637 tarihinde Müslümanların eline geçen, uzun yıllar Osmanlı idaresinde kalan, Mondros Mütarekesinden sonra Misak-ı Milli sınırları içinde yer alan, İngilizler tarafından işgal edilen Musul, tarihinin en zor günlerini geçiriyor. Musul’da bugün sahnelenen görüntüler bazı yönleriyle 101 yıl önce yakılıp, yıkılan, işgale uğrayan Van’ın yaşadıklarına benziyor.

ABD öncülüğünde   “Musul Dünya Savaşı” başlayınca  aklımıza 1915’te Van’dan  Kerkuk Musul’a kadar gitmek zorunda kalan kayıtlı sayısı 128.288’ini bulan, aslında bu rakamdan çok daha fazla olan Vanlı muhacirler ile Musul’un İngilizlere teslim edilmesini kabul etmeyerek askeri görevinden onurluca istifa eden, Van’ı 2 Nisan 1918’de düşman işgalinden kurtaran Ali İhsan Sabis Paşa geldi

Uzakta ki yakın Musul.

1915 Mayıs ayında Ermeni çetelerinin isyanı sonrası Ruslar tarafından işgal edilen Van. Rus birlikleriyle gelen Ermeni gönüllüler ve Van’da bulunan Ermeni çetelerince yakıp yıkıldı. Büyük katliamlara uğrayan Van’da silahsız, savunmasız ahali canlarını kurtarmak için sefalet içinde yollara düşerek Anadolu’nun dört bir yanına dağıldı. Vanlı muhacirler Anadolu’nun birçok vilayetinin yanı sıra Osmanlı sınırları içinde bulunan Kerkuk, Musul’a kadar gitmek zorunda kaldı.  Van Musul arasında var olan gönül bağının gecmisi bu muhacirliğe dayanır. Van’dan Musul, Kerkük ve diğer vilayetlere giden Vanlıların bir kısmının geri dönmediği bilenen bir gercektir.

I. Dünya Savaşı'ndan önce Osmnanlı hâkimiyetindeki  İngilizlerin eline geçen Musul çevresi petrol varlığı sebebiyle, İngiltere, Fransa, Almanya arasında rekabet konusu olmuştur. Musul,  1916 tarihli Sykes-Picot Antlaşması ile önce Fransa'ya,  Nisan 1920 San Remo Konferansında  ise Fransa tarafından Orta Doğu'daki menfaatlerini destekleyen İngiltere’ye hediye edilir. İngiltere Mondros Mütarekesinin 7. maddesine dayanarak Osmanlı’dan Musul'un kendilerine terk edilmesini ister. Musul'da yerleşik Osmanlı 6. Ordusu Komutanı, Van’ı 2 Nisan 1918’de Rus işgalinden kurtaran Ali İhsan Paşa şehri İngilizlere terketmeyi kabul etmez.  

Onurlu, cesur asker duruşu sergileyen Ali İhsan Paşa baskılar üzerine görevinden istifa eder.  Yerine atanan Binbaşı Halit Akmansü İstanbul'dan aldığı emri yerine getirerek Musul'u boşaltır. 15 Kasım 1918 tarihinde İngiliz askerleri Musul'a asker çıkararak Osmanlı şehrini işgal eder.

Lozan Antlaşmasından sonra Türkiye ile İngiltere arasında uzun süre anlaşmazlık konusu olan Osmanlı’nın toprağı olan Musul, 1926'da Irak sınırları içinde kalır. Bugün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Irak Federal Cumhuriyeti arasında yer alan an Musul’un statüsü esasında belirsizliğini korumaktadır.

Ali İhsan Sabis Paşa, Van ve Musul

I. Dünya Savaşı'nda kolordu ve ordu komutanı olarak Kafkasya ve Irak cephelerinde bulunan, 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sırasında Sabis mevkiinde karşı saldırıya geçen İngiliz ordusuna karşı zafer kazanan Ali İhsan Paşa’ın 1914’de Tortum'da başlayan başarıları, Sarıkamış, Dilman ve memleketimiz  Van'ın kurtarılmasıyla devam eder. 9., 4. ve 13. Kolordu kumandanlıklarında bulunan, 1917'de Mirliva rütbesini alan  Ali İhsan Paşa, 2 Nisan 1918'de Rusların ve Ermeni isyancıların  harabe halinde getirdiği on binerce  Müslümanın  katledildiği  Van'ı geri alarak Van tarihine adını yazdırır. 

Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi komutanı olan Ali İhsan Sabis Paşa, I. Dünya Savaşı sonrasında İngiliz Yüksek Komiserliğinin hazırladığı  iddialarla suçlayarak 23 Şubat 1919'da Konya'da tutuklanarak Malta’ya gönderilen ilk sürgünleri arasında yer alır. Yöneltilen bütün suçlamalar kanıtlanamayınca Ali İhsan Paşa Haziran 1921'de diğer Malta tutukluları ile birlikte serbest bırakılır.

Ali İhsan Paşa, Sabis soyadını, Irak Cephesi'nde Sabis Mevkiinde İngiliz ordusuna karşı savaşta gösterdiği üstün başarılar nedeniyle alır. 1882’de  İstanbul’da dünyaya gelen Van ve Musul için  özel bir  değeri olan,1954'te Demokrat Parti'den 9. Dönem Afyonkarahisar milletvekili seçilen Ali İhsan Sabis Paşa, 9 Aralık 1957, İstanbul’da vefat  eder. Van üzerinde hakkı bulunan Ali İhsan Paşa’yı rahmet ve minnetle anıyorum.

 

Ali İhsan Sabis’e vefa

İşgalci İngilizleri dize getiren, 1918’de Van’ın düşman işgalinden kurtaran, Ali İhsan Sabis Paşa düşman işgalinden kurtardığı Van’da ilginçtir bilinmiyor.  İsminin yaşatıldığı bir okul bile  yoktur. Okullara, hastaneye, sokaklara kentle hiçbir bağı bulunmayan tanımadığımız kişilerin isimleri verilirken Ali İhsan Sabis adının şu ana kadar bir yere verilmemiş olması vefasızlıktır. Van şehri adını yaşatarak Ali İhsan Sabis’e vefasını ödemelidir.  

 

Musul ve muhacirler

Uzun yıllar üzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde görev yapan,  Van tarhi uzmanı olan, halen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi  görevinde bulunan  değerli dostum Doç Dr. Tuncay Öğün’ün emek vererek kaleme aldığı  “ Unutulmuş Bir Göç Trajedisi Vilayât-I Şarkiye Mültecileri(1915-192)” kitabı tarih meraklılarının okuması gereken önemli bir eserdir. Öğün, kitabında 1915’te mülteci ve muhacirlerin sevk, iskânlarını ayrıntılarıyla   istatistoklerle ele almıştır.  

Osmanlı vilayetlerine sığınan mültecilerin kesin sayısını belirlemeye yarayacak verilere sahip olunamadığına  kitabında işaret eden Tuncay Hoca, Aşâir ve Muhacirîn Müdîriyet-i Umûmiyesinin kayıtlarına göre 1916 yılı baharında Anadolu’nun çeşitli yerlerine sığınmış olan, aralarında 128.288 Vanlının da bulunduğu mültecilerin sayısının 707.504 kişi olduğunu belirtiyor.  Bunların sancak ve vilâyetlere göre dağılımlarını şöyle veriyor:

Adana vilâyeti 13.618, Ankara vilâyeti 108 042, Halep vilâyeti, 26.315 Diyarbekir vilâyeti 84.000, Sivas vilâyeti 116.000 Kastamonu vilâyeti, 10.104 Konya vilâyeti 4.346, Ma’mûretü’l-’azîz vilâyeti, 5.088 Trabzon vilâyeti 60.000, Musul vilâyeti (Kerkük dahil) 150.000, Urfa Sancağı  40.133,  İzmit Sancağı  699, İçil Sancağı 426, Eskişehir Sancağı  2.316,  Bolu Sancağı 2.500, Canik Sancağı, 36.000 Kayseri Sancağı 30.000,  Karahisar-ı Sahip Sancağı 616, Maraş Sancağı 6.666,  Niğde Sancağı 5.635.

Tuncay Öğün, resmi kayıtları tutamayan bu rakamın esasında 1, 5 milyon civarında olduğuna dikkat çekiyor.

Bakmadan Geçme