Van’ı kış korkusu sardı!

Şirin Van’da dört mevsimde çok güzeldir. İlkbaharın, yazın, sonbahar ve kışın bütün renkleri Van’da farklıdır. Mevsimleri gerçek tadıyla yaşama mutluluğunu Van’da bulunanlar, Van’a yolu düşenler iyi bilirler.

Bizim mevsimlerimiz bir başka olur.

 Yaz günlerinde serin esinti, baharında coşku neşe dolu renkler, sonbaharında hicran ve hüzün,  kışında sıcaklık vardır.  Halk takvimine göre Ağustos 15 mevsimin yazdan kışa dönüş zamanı kabul edilir. Yapakların sararıp solarak dökülmesinin ardından artık ceketler, hırkalar giyilmeye başlanır. Seferberlikte, yokluk zamanından kalma güzün erzaklar  depolanır.  Zamanıdır denilerek ‘Yedi dağa bir bağa’ deyimiyle Erek Dağının zirvesine yağacak kar gözlenir. Kar yağışı geçmişteki gibi diz boyu lapa lapa yağmasa da kar kış yinede yolları kapatarak tipi boran yapar.  Aylardan ocak-şubat ise dondurucu soğuklar nefesleri keser.

Vanlıların unutamadıkları kışlar var.

Cumhuriyet caddesinin ara sokaklarında yığılan karlara tüneller açılarak dükkandan dükkana geçişler, damlardan mecrefe (kar küreği) ile atılan kar yığınlarının birikmesi sonucu dam boyuna ulaşan kar tepeleri unutulmaz. Hızlı kaysın diye altına balıksırtı, çember ve şiş çakılan kızaklar, soba üstünde ısıtılan tuğlalar, pişirilen patatesler, sıcak çaylar kışa aittir.  Topraktan çıkarılan otlu peynir küpleri ve evlerde hazırlanan çedeneli cevizli kavurga, elma, armut, erik kurusu çerezler de kışın vazgeçilmezlerdir. Lahana gibi üst üste giyilen kazaklar, ceketler paltolar, yün eldivenler, çoraplar, kırılan palut odunlar, Şahmanis kömürü, alüminyum gri boya ile boyanan sac odun sobaları ve mangal nihayet kışın beyazı gibi yazın mavisi, ilk ve sonbaharın renk cümbüşü Van'a aittir.

Cefasıyla, hikâyeleriyle, uzun geceleriyle kış memleketimizde güzeldi/dir.

***

Memleketin kışı hoştur. Ancak bu  kış  zorlu geçecek gibi.

Yeniden alevlenen acı gözyaşından başka işe yaramayan olaylar herkesi üzüyor, tedirgin ediyor.

Çatışmalı ortam ekonomik ve sosyal yaşamı olumsuz etkiliyor. Gelişmeler kafaları karıştırarak, kaygı veriyor. İnşaat, ticaret, turizm gibi Van'ın ekonomik kalbini besleyen damarlar tıkanıyor.

İlimizin ekonomik yapısı sarsıcı dönemden geçiyor.  Hesabını kitabını doğru yapmayan, yediğini içtiğini harcamasını dengeleyemeyen esnaf da vatandaşta sıkıntıya düşebilir. Bununla  kalmaz kendisiyle beraber başkalarını da etkiler.

Esnaflar bir dokun bin ah işit durumda.

Özellikle yüksek kira ve gideri olan esnaflar, tüccarlar, otelciler kendilerini bu yıl zorlu bir kış mevsiminin beklediğini belirtiyorlar. Bu düşüncelerini ayvalara, ekinlere, sıcaklara bağlamıyorlar. Remil atarak da geleceğin kışını okumuyorlar. Esnafların kış korkusu olası kar yağışından, tipiden ve dondurucu soğuklardan hiç değil.  Endişelerini kış mevsiminde ekonomilerinin bozulma ihtimaline bağlıyorlar. Esnaflar durgun geçen iş sezonun ardından önümüzdeki kış aylarını nasıl atlatacaklarını düşünüyorlar.

Van esnafının büyük bir bölümü kazanabilirse yazın para kazanır. Kazandıklarının bir kısmıyla ticaret yapar, diğer kısmıyla ölü mevsim olarak kabul edilen kış döneminin kira sigorta,  vergi, maaş gibi zorunlu giderlerini karşılar.   

Esnaf yeri gelir cepten yiyerek, kendi yağında kavrularak  bu şekilde ayakta durma mücadelesi verir.

Bu yıl öyle olmuyor.

Deprem sonrası krize giren inşaat sektöründe yaşanan sorunlar çözülmedi. Yapı ruhsatı almak AB ülkelerine vize almaktan, Van’da inşaat yapmak ise İstanbul’a Boğaz köprüsü inşa etmekten çok daha zordur. İmtiyazlı olanlar hariç.  İş yapmak isteyenin önü kapalıdır.  İş, inşaat yapmak isteyenin anasından emdiği süt burnundan gelir.

İranlıların gelişiyle dolan oteller, canlanan ticaret son olaylarla kesildi.  Van İranlı komşuların değerini yeniden keşfetti.   Ekonominin can bulması sermaye üretmesi gereken en değerli aylar durgun geçti. Mal satılmıyor, satanda tahsilât gerçekleştiremiyor. Kredi çekerek yatırım yapan, öz sermayesini yeni işe yatıran girişimciler zor durumda.

TOKİ afet konutları ödemeleri söz verildiği halde  yapılandırılmadı. Vergi terkini olmadı. Kapıköy kapısı açılmadı. Otobüsü taranan İran vatandaşını ‘gitme’ diye uyardı. Saldırılar yaşam korkusu sürdükçe kapı zor açılır. Mevcut huzursuz ortama bağlı kayıplar devam ederse Van'ın güçsüz ekonomisinde telafisi zor kayıplar yaşanabilir.

Cadde, sokak kalabalıkları kimseyi yanıltmasın.

Yaşananlar toplum psikolojisini olumsuz etkiliyor.  Cepte para olsa da alışveriş yapmak gidip bir yerlerde oturmak insanların içinden gelmiyor. Firmalar Van'a ve bölgeye mal satarken artık daha titiz davranıyorlar. Mal alışında ve satışında riskli bir dönem yaşanıyor.

İlimizde inşaat, giyim, yeme içme, konaklama,  turizm, otomobil, hizmet sektörü başta olmak üzere birçok sektör bugünü kaybettikleri gibi gideri çok geliri az olan kış mevsimini getireceği sıkıntıların endişesini taşıyor.

Kış Van'da bu yıl daha zor geçecek.

Herkes zor dönemden gücüne göre etkilenecek.

Esnaf huzur arıyor önünü görmek istiyor.

Seçim sonrası normalleşmeye dönülemezse, çatışmalı süreç son bulmazsa, yaşam korkusu sürerse esnafa da, ekonomiye de Van’a da çok yazık olacak.  

Bakmadan Geçme