Van'ı tanıma ve tanıtma cemiyeti
Ümit Kayaçelebi yazdı...
Sevgili dostlar bu gün size Van’ın geçmişte kültür ve sanat hayatında farklı bir yeri olan Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyetinden bahsetmek istiyorum. 1953 yılı itibariyle faaliyet gösteren ve 1980’li yılların başında etkinliklerine son veren daha doğrusu son vermek mecburiyetinde kalan o bir zamanlar Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyetinden gördüğüm ve bildiğim kadarıyla biraz izahatta bulunmak istiyorum. Malumunuzdur ki Cumhuriyetin ilanından sonra gerek ülkemizde ve gerekse Van’da faaliyet gösteren kültürel ve sanatsal faaliyetleri idame eden yegane kuruluş Halk Evleri idi.
Tevellüttüm itibariyle ve haliyle Halk Evlerini görmek faaliyetlerini görme izleme şansım olmadı. Ben dünyaya geldikten 1 yıl sonra yani 1932 yılında açılan Van Halkevi 1951 yılında Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle kapatıldığı için görme şansım olmadı rahmetli dedem 2.Mektebin Başmuallimi olması hasebiyle o da icraatlarına vakıf ve bilen birisiydi. Onları rahmetli babama anlattığında ben daha küçük bir çocuk olduğum içn anlama kavrama imkanımda olmadı haliyle. Daha sonra duyduklarımıza ve okuduklarımıza istianeden anladığım şuydu ki Halk Evi zamanında Van’da fazlasıyla hizmette bulunmuştur benim naçiz kanaatim bu yönde.
Neden Halkevi ile başladım derseniz! Ebetteki böyle bir girizgah yapmam gerekiyordu. Çünkü 1932-1951 yılları arasında kültürel ve sanatsal bil cümle faaliyetleri ihtiva eden bir kuruluş kapandığında elbette ki bir duraklama devresi olmuştur.
İşte 50 li yılların ortasında Van’da bir araya gelen Van’a kültür, sanat adamları gelin bir cemiyet kuralım ve kendi imkanlarımız dahilinde bu şehrin adını duyurma adına bir şeyler yapalım diyorlar ve birkaç meşveret sonrasında yeni bir cemiyet kurulmasına karar veriyorlar.
Tabi bu size yazdıklarım benim bizatihi vakıf olduğum hadisat değil. Bunların kaynağı rahmetli amcam Kaya Kayaçelebidir. Ondan duyduğum ve aldığım malumatlar doğrultusunda yazıyorum.
Bu faaliyete evvel emirde ön ayak olanlar o zamanlar fotoğrafçı olan ve singer bayii olan Üzeyir Davutoğlu, Ahmet Kuralkan, Haydar Perihan, Şefik Saydan, Ali Laleci, Refik Şaşıhüseyinoğlu, Alaattin Şen, Fikret Akyol ve Kaya Kayaçelebi. Elbette ki hepsi bunlardan ibaret değil ama benim bildiğim bu kadar. Ama bu işe ilk başta en çok emek veren gayret sarf eden Rahmetli Üzeyir Davut oğlu olmuştur. Hatta rahmetli yaşadığı ve ilk başkanlık yaptığı yıllarda şartların zor ve kitap neşretmenin öyle sanıldığı kadar kolay olmadığı bir ahvalde 1963 yılında Küçük çapta da olsa “ZEVE” adlı bir kitabı neşrederek Van’da Zeve de yaşanan hadiseleri zulümleri dile getiren eseri yayınladığında Van’da bayağı ses getirmiştir. Çünkü o yıllarda Van’da imkanlar şimdiki gibi fazla değildi. Ama helal olsun o cesareti göstererek Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyeti olarak bir eser vücuda getirmenin gururunu yaşadılar. Arkası geldi Mi? Maalesef ikinci bir eser neşretme söz konusu olmadı.
Üzeyir Davut oğlu rahmetli Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyeti Reisi olarak başında bulunduğu zaman zarfında kitap çıkarmanın dışında sosyal sahada faaliyetleri oldu ve Halk Evlerinin kapanmasından sonra Van’daki bu kültürel ve sanatsal faaliyetleri ihya etme babında Halk Evleri kadar olmasa da imkanları nispetinde halk tarafından ilgi ve alaka ile karşılanan çok güzel faaliyetleri oldu.
60’lı yıllarda Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyeti Başkanlığına rahmetli Kaya Kayaçelebi seçilince başka bir binada olan Cemiyeti sahibi bulunduğu Van Muş Nakliyat Ambarının bulunduğu yere nakletti ve Cemiyet tabelasını da kendi yerine astı. Böylece bir yandan ambarını işlerini deruhte ederken beri yandan da Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyetinin faaliyetlerini bir arada ihya ederek faaliyetlerini buradan yürüttü.
Bir başka yazım da yazdığım gibi Van Muş Nakliyat Ambarının camlı camekanlı ofisi Van’da tüm tanınmış zevatı kiramın buluşma ve toplanma mekanıydı. O yüzden Cemiyetin faaliyetlerini yürütmek çok zor olmadı.
Kaya Kayaçelebi ehli ticaret olmanın yanı sıra kalem ve kelam erbabıydı. Vali, Belediye Başkanı ve tüm idarecilerin toplantılarına davet ettiği mümtaz bir şahsiyetti ve bu kimliği ile her işi kolaylaşıyordu.O yıllarda üç tane piyes yazdı ve bu piyeslerde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü salonunda sergilendi. Van için yazılmış ve Van şivesinin da oyunda elverdiğince kullanıldığı < Vanlı bir ailenin dramı>, >Dinsizin hakkından imansız gelir> ve “Van’ın Kurtuluşu” adlı üç piyes Halk Eğitim sahnesinde oynandığında oyunun içine de kendi oğulları ve kızlarını da oyuncu olarak piyese dahil etmişti. Ve ben bu oyunları bizatihi görmüş ve oyun sonrası alkışlamış biriyim.
İşte Halk Müziği dinletileri, yarışmalar, Halk oyunları gösterileri vs. bir çok etkinliklerle cemiyet senelerce Van halkı tarafından ilgi ve alaka ile takip edilmiştir.
Cemiyetin en büyük etkinliği ise Rahmetli Fevzi Halıcının Konya Aşıklar Bayramı vesilesiyle 1976 yılında 0 yıl o günkü Türkiye’nin en namdar halk ozanları ve halk şairlerini Van’a getirmişti. Van halkı o güne kadar bu kadar halk ozanını bilmiyor ve tanımıyordu
Emek Sineması salonunda yapılan o şenlik hala hafızalarımda tazeliğini korumaktadır.
O ve daha nice faaliyetler sürüp gitmiş ta ki 80 darbesine kadar. Ondan sonra Cemiyet kapanmamış ise de ilgisizlikten bir kenarda kalmıştır.
Darbeden sonra Van’ın ileri gelenlerinin bir araya geldiği meşverette de gelin bu Cemiyeti ihya edelim desek de sözümüzü dinletemedik ve MTTB Ve Akıncılar Kapandığından o günkü cemaate Gelin yılların birikimi Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyetini ihya edelim bir görüşün mensuplarının geleceği bir cemiyet yerine tüm Van halkının gelip paylaşacağı bir cemiyet kuralım diyenler benim gibilerin sözü havada kaldı ve o gün Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyeti kapatıldı ve tarih oldu. Onun Yerine Milli Gençlik Vakfı ihya edildi.
Ve hikaye böyle hazin bir sonla noktalandı. O zaman gençtik bizden ileri yaşta olanlar maalesef kendi sözlerinde inat ettiler Tüm Van Halkının geleceği ortak bir değer olacak Van’ı Tanıtma Cemiyetinin yerine sadece bir görüşün bir partinin mensuplarını mutlu edecek Milli Gençlik Vakfı ihdas edildi. O toplantıda olanların da hepsini biliyorum ve isimlerini zikretmek istemiyorum.
Ve bir zamanlar Halk Evlerinin kapanmasından sonra kültürel ve sanatsal alemde yer alan Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyeti kırklara karıştı gitti.
Hikaye böyle.
Biz yinede Van’ı Tanıma ve Tanıtma Cemiyetinde başkanlık yapan yönetiminde bulunan katkı sunan herkesi rahmetle anıyoruz yaşayanlara selam olsun.
Hey gidi günler hey.