Van'ın sorunları Kılıçdaroğlu'nun masasında
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Van İl Başkanı Mehmet Kurukcu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ederek, Van'ın sorunlarını aktardı.
Vansesi Haber Merkezi
Göreve geldiğin günden bu yana Van’ın sorunlarını milletvekilleri aracılığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyan CHP Van İl Başkanı Mehmet Kurukcu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşerek, TOKİ, çevreyolu, otogar, stadyum, ulaşım, Kapıköy Sınır Kapısı, yoksulluk, işsizlik, esnafların, çiftçilerin, sanayi kuruluşlarının ve KOBİ’lerin sorunlarını aktardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesini anlatan İl Başkanı Mehmet Kurukcu, “Göreve geldiğim günden bu yana ilimizin sorunlarını çözmek için Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri aracılığıyla ülke gündemine taşıdık. İlimizin çok büyük sorunları vardır. Bunların çözmek için herkes elini taşın altına koymalıdır. Biz parti olarak bu konuda gereken bütün gayreti sarf ediyoruz” dedi.
İl Başkanı Kurukcu, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na şu sorunları aktardı;
1-TOKİ SORUNU
2011 yılında 23 Ekim ve 9 kasım da yaşanan 7.2 ve 5.6 büyüklüğünde iki yıkıcı depremde çok sayıda ev ve işyeri ile kamu kurumuna ait binalar kullanılamaz hale geldi. Başbakanlık bünyesinde bulunan Toplu Konut İdaresi TOKİ evleri kullanılmaz hale gelen vatandaşların barınma sorunlarını gidermek için Edremit, İpekyolu, Tuşba ve Erciş ilçelerinde konut inşa etti . İnşa edilen bu konutlar maliyetlerinin çok üstünde vatandaşlara satıldı. TOKİ’lerde ev sahibi olan yüzlerce vatandaş şimdide aidat ve kömür parasını ödeyemediği için icralık olurken birkaç gün geç ödeyen vatandaşlarda faizle karşı karşıya kalmış durumda. Ayrıca Van’ın o dönemlerde AFET bölgesi ilan edilmemesi bugün yaşamış olduğumuz tüm sorunların asıl sebebidir. TOKİ sorunlarının bitmek bilmeyen birçok sorunun insanları adeta canından bezdirdiğini ısınma ulaşım ve temizlik sorunları ve daha birçok sorunla insanlarımız mücadele etmeye devam ediyor. Bu konuyla ilgilide dönemin Genel başkan yardımcısı Tekin Bingöl aracılığı ile meclise soru önergesi sunduk.
2-ÇEVREYOLU, OTOGAR VE STADYUM SORUNU:
10 yıla yakın bir süredir Van’ın çevre yolu sorunu 18. Madde de tıkanıp kalmıştır belirli bir süre iktidar ile yerel yönetimin birbirleriyle zıt gitmesinden oluştu ancak şimdi kayyum atanmasından sonra valinin hem ilin valisi hem de belediye başkanı olmasından sonra neden hala çevreyolu yapılamamaktadır. Aynı zamanda otogar, AKP’nin seçim vaatleri arasındaydı hala bir otogarımız yok. Otogarı olmayan bir büyükşehirde yaşamak bu halkın kaderi olamamalı. Ayrıca her dönem seçim vaadi olan stadyumumuzda hala yapılmadı. Biz CHP Van il örgütü olarak bu konularla ilgili genel başkanımızın talimatı ile genel başkan yardımcılarımız aracılığıyla meclise soru önergesi de verdik.
3. HUZUR GÜVEN VE ORTAM SORUNU:
Van, AKP iktidarından önce Doğunun hayvancılık merkezi olarak biliniyordu. Meraya dayalı büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık sayesinde bölge üreticisi düzenli gelire sahip olarak yaşamını sürdürmekteydi. Hatta bölgeden Ortadoğu ülkelerinde canlı hayvan ihracatı dahi yapılmaktaydı. Çünkü meraya dayalı hayvancılık neredeyse bedavaya yapılan hayvancılık olduğu için, bölge insanını bölgeye bağlayan en önemli unsur olarak nitelendirilebilirdi. Bu nedenle birçok aile hayvanlarını satarak, bölgeyi terk etme yoluna gitti. Bu da Van kırsalının boşalması anlamına geldi. Görüşülen kurum ve kuruluşların tamamı “mera yasağının” kaldırılmasının bölgedeki ekonomiye ciddi bir katkı sağlayacağını ifade etmektedir. Bence, en önemli konu, güven ve huzur ortamının Devletçe sağlanabilmesi, bölgeye devletin güvence vererek, yasak bölgelerin olmayarak insanların üretici hale gelebilmesini sağlayabilmektir.
4. SİYASİ ORTAM BULANIKLIĞI:
Van ilinde HDP ve AKP’nin ciddi bir üstünlüğü bulunmaktadır. Başta Büyükşehir belediyesi olmak üzere HDP’li belediyelerin tamamına kayyum atandığı için halkta siyasi iradenin sandığa yansımadığı ifadesi yaygındır. Yapılacak yerel seçimlerde de bu iradeye ipotek konulacağı tahmin edildiğinden ciddi bir arayış söz konusudur. Hatta açıkça bu durumu CHP’den başka çözebilecek bir iradenin olmadığı da ifade edilmektedir. CHP’ye oy vermesi sağlanmalıdır.. Bölgedeki insanlar AKP’den bıkmışlardır, HDP’yi de bir çözüm olarak görmemektedirler. Bölgedeki insanlar CHP ve HDP’nin yakınlaşmasını istemektedir. Kanaatimce bunun olabilmesi için partimizin Doğu ve Güneydoğu’ya daha fazla vakit ayırması gerekmekte, Ege ve Marmara bölgesindeki yurttaşlara da bunun önemli bir sorun olduğunu herkesin terör örgütü sempatizanı olmadığını uygun bir dille anlatılabilmelidir.
5. BÖLGENİN ULAŞIM SORUNU:
Van, bulunduğu coğrafi konumdan ötürü, Türkiye’nin birçok bölgesine uzak bir yerdedir. Bu nedenle, taşımacılık yönünden ciddi anlamda dezavantajlı konumdadır. Bölgede yapılacak yatırımlara girdi ve hammadde temini diğer bölgelere nazaran pahalıdır. Bunda ulaşım girdilerinin taşınma maliyetleri dikkate alındığında sorunun çözümü kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bölge aslında hayvancılıkta ön plana çıkmıştır. Meraya dayalı hayvancılık yerine yem hammaddeleri olan arpa, saman, buğday lojistik maliyetlerinden ötürü, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi üretim bölgelerinden Van’a oldukça pahalıya gelmektedir. Ulaşım sorununu çözmek elbette ki mümkün değildir, ancak Van’ın coğrafi koşullarından yararlanılarak üretim yapmak, buna göre sanayiler kurmak mümkün olabilir. Örneğin en önemli yatırımlardan biri Entegre et tesisleri, süt fabrikaları olması gerekirken yanlış özelleştirmeler sonucu daha önceki yıllarda Devlete ait bu tip yatırımlar yanlış özelleştirmelerin kurbanı olmuştur.
6. HAYVANCILIK ve EKONOMİK SORUNLAR;
Ekonomik sorunların temelinde de plansızlık yatmaktadır. Bölge hayvancılığını harekete geçirebilecek, karkas et satabilecek ciddi pazarlar yoktur. Et ve Süt Kurumu herhangi bir varlık gösterememektedir. Örneğin büyük çabalar sonucu kurulmuş olan Van Et kombinası % 15 kapasite ile çalışıyor. Bölgede arpa ve buğday yem üretimi için son derece önemli iken Toprak Mahsulleri Ofisinin, düşen buğday ve arpa fiyatları karşısında piyasalara müdahale etmemesi, tahıl fiyatlarının sürekli yerinde sayması bölgedeki ekonomik sorunları ağırlaştırmaktadır. Bölgede uzun yıllardır kamu yatırımlarının askıya alınması, özel sektörün yatırım ortamını güvenli bulmadığı için büyük yatırımlardan kaçınması bölgedeki işsizliğin artmasına neden olmuştur. Van, Türkiye’de işsizlik oranı en yüksek olan illerden biridir. Yoğun işsizlik yoksulluğu da beraberinde getirmiştir. Yoksulluğun çoğalması insanları terör örgütünün kucağına itmektedir. Ya da bu yoksulluk devlete olan bazı yükümlülüklerin yerine getirilmemesini beraberinde getirmiştir.
7. KAPIKÖY SINIR KAPISI AÇILMALI VE İRAN İLE SINIR TİCARETİ GELİŞTİRİLMELİ;
Van, İran’a sınır kapısı olan bir ilimizdir. 24 Mart 2020 tarihinden itibaren Van Kapıköy sınır kapısı Trafik ve Turizme kapalıdır. Buda turizmi çok etkilemektedir. Nedense İran ile olan sınır ticaretinden ciddi bir ekonomik katkı sağlayamamaktadır. Bunda AKP hükümetinin uyguladığı niteliksiz dış politikanın da önemli etkileri vardır. ABD, dolaylı olarak İran ile ticaretin yapılmasını engellemektedir. ABD, Türkiye’nin İran’a ambargo uygulamasını bazen direkt olarak bazen de dolaylı olarak istemektedir. Bundan en çok etkilenen Van ekonomisi olmaktadır. Örneğin “S-PVC-Polymer” bir plastik hammaddesi olup İsveç’ten getirilmektedir. Ancak bu hammadde İran’da var ve çok daha ucuzdur. Bürokratik nedenlerle sınır ticareti kapsamında getirilememektedir. Bu tip ürünlerin Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda ticaretinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
8-YOKSULLAR VE İŞSİZLERİN DURUMU
VAN il ve ilçelerinde özellikle kırsal kesimlerde yaşayan birçok yoksul aile bulunmaktadır. İşsizlik de yoksulluğu arttıran önemli bir sebep olmuştur.
a- Salgının ortaya çıkmasına bağlı olarak valilik, belediyeler ve diğer kurum ve kişilerce çok az yardım yapılmıştır. Yoksul semtlerdeki hanelerde yeterli hijyen maddesi, eldiven, maske, dezenfektan gibi malzemeler bulunmamaktadır. Halk bu malzemelere kendi imkanları ile erişmeye çalışmaktadır. Bizlerde CHP Van örgütü olarak Genel merkezimizin bize gönderdiği Gıda çeklerini hem gıdaya çevirip hem de çek olarak bu sıkıntılarını gidermeleri için dağıtımını yapıyoruz.
b- Yoksul mahallelerde gıda sorunu yaşanmaktadır. Yetersiz beslenme söz konusudur. Bu semtlerde salgın hastalığa yakalanıp hastaneye gitmeyen yoktur.
c-Salgın hastalığına bağlı olarak dükkan ve işletmelerin kapatılması neticesinde işten çıkarılan, ücretli ve ücretsiz izne mecbur bırakılan kişiler vardır. Yoksul semtlerde bu durum halihazırda mevcut olan işsizliğin getirmiş olduğu yoksulluğu artırmaktadır.
d- Yoksul semtlerde yaşayan dezavantajlı grupların hastalıkla mücadelede karşı karşıya kaldığı en büyük problem ekonomik sorunlar olmuştur. Devlet tarafından gerekli yardımların yapılmaması bu kişi ve grupların iyice yoksullaşmasına ve durumdan şikayet etmelerine neden olmuştur.
f- İlimizde yoksulların ortak beklentileri devlet tarafından daha fazla yardım ve pozitif ayrımcılık yapılmasıdır. Devletin bu covıd-19 virüs salgını endişesinin devam ettiği süre boyunca her haneye en az iki bin TL yardım yapması gerektiği görüşündedirler.
9-ESNAFLARIN DURUMU
a-İl genelinde esnaf ve işletmelerin ortalama %80’i işyerlerini kapatmıştır. Geri kalan %20’lik kısım ise halkın zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere açık olan market ve eczanelerdir. İşyerini kapatan esnaflar çalıştırdıkları işçilerin maaşlarını ödeyememektedir.
b- İl genelinde esnafların karşılaştığı en önemli zorluklar yüksek maliyetler, işyerlerinin kapalı olmasına rağmen kira giderleri, vergiler gibi unsurlardır. Birçok esnaf daha önce finansal kuruluşlardan aldıkları karşısında salgın durumunda zorlanmaktadır ve olası daha kötü sonuçların ne olacağı konusunda karamsar durumdadırlar. Esnaf hanesinin ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmektedir.
c- Esnaf, hükümetin açıklamış olduğu ekonomik paketi yeterli görmemektedir. Ekonomi pakette esnaf için sunulan kredi ve teşvikler yetersizdir. Bugün kullanılacak kredilerin salgın hastalık sonrası kendilerine fazladan yük olacağını düşündüklerinden bu kredi ve teşviklere yanaşmamaktadır. İş yeri sahiplerinden koronavirüs tehdidi geçene kadar kira ödemelerinin alınmaması ve eğer iş yeri sahibi o kira ile geçiniyorsa bu kez esnafımıza devletin kira desteği sunmasıdır. Ayrıca esnafımıza personel maaşları konusunda da devlet desteği verilmelidir. Ödeyemedikleri çek ve senetler gibi borçları için bu sürede öteleme gibi talepleri bulunmaktadır. Ayrıca esnaflara verilecek kredi konusunda çok büyük sıkıntılar yaratılıyor. Örneğin esnaflardan: Esnaf sanatkarlardan kredi kullanmamış olması Vergi ve SGK borcu olmaması şartı koşmaktadırlar.
d- Esnafların ortak şikayeti, iş hacimlerinin daralması, yüksek girdi maliyetleri ve kira , vergi benzeri giderlerdir. Nakit sıkıntısı yaşadıkları için çek, senet ödemelerini yapamaz hale gelmişlerdir. İşçilerin maaşını ödeyemedikleri için istemeyerek de olsa çalışanlarını işten çıkarmaları en büyük şikayetlerdir. Beklenti ve çözüm önerileri ise, piyasanın hızlı bir toparlanma sürecine girmesi ve devlet eliyle iyileştirmeler yapılarak maliyetlerin düşürülmesidir. Üretimin, hizmetin ve sanayinin canlılığı, yeterli destek ve teşvikler en önemli beklentilerdir.
10- ÇİFTÇİLERİN DURUMU
İlimizde geçimini tarım ve hayvancılık ile sürdüren çiftçilerle yaptığımız görüşmelerde;
a- Tarım ve hayvancılıkla uğraşanların en acil ihtiyaçları girdi maliyetlerinin düşürülmesi, akaryakıt ve gübre fiyatlarında iyileştirmeler yapılması, desteklerin arazi mülk sahibine değil ürün eken çiftçiye verilmesidir. Üreticilerimizin gübre, mazot, zirai ilaç, tohum, fide gibi tarımsal girdileri temin etme konusunda çok fazla zorlandıklarını dile getirmektedirler. ”Tohum bulsak ilaç bulamıyoruz, ilaç bulsak mazot yok “ diyorlar. Özellikle gübre ve tohum fiyatlarının ocak ayından bu yana %40 oranında arttığını belirtiyorlar.
b- Tarım işçisi ve mevsimlik tarım işçisi bulmak konusunda herhangi bir zorluk yok. İnsanlar işsiz, çalışacak alan arıyorlar. Ancak çiftçi, maddi sıkıntılar nedeniyle işçi çalıştıramamakta. Sorunun işçi bulmaktan çok işçi ücretlerini ödemekte olduğunu belirtiyor.
c- Üreticiler nakit sıkıntısı çekiyorlar. Özellikle ZİRAAT Bankası’na borçlu olan çiftçiler ve üreticiler her yıl sadece banka faizlerini ödeyerek anaparayı öteliyorlar. Krediye ulaşamıyorlar, finansal kuruluşlar üreticilerin vergi ve SGK prim borçlarını bahane ederek kredi vermekten kaçınıyor. Salgın sebebiyle üretim yapılmadığı için devletin bu kredileri ödemesi konusunda kendilerine yardım etmesi gerektiğini söylüyorlar.
11- TİCARİ KURUMLAR, SANAYİ KURULUŞLARI VE KOBİ’LERİN DURUMU
Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van OSB Başkanı ile yapılan görüşmelerde;
a-Van’daki 28 fabrikası olan Tekstilkent faaliyetlerine ara verip kapanmıştı. Bir hafta önce tekrar açıldı. Sanayi ve ticaret kuruluşu faaliyetlerine ara veren kuruluşlardan bir kısmı çalışanların maaşlarını ödemekte ve bir kısmı ödeyememektedir. COVİD-19 virüs salgını sürecinde çalışanlarını işten çıkaran ve ücretsiz izne çıkaran işletmeler vardır. Özellikle tekstil sektöründe bu anlamda işten çıkarmalar olmuştur. Küçük esnaf tacirler de çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalmışlardır.
b- Bu kuruluşlardan faaliyetlerine devam etmekte olanlar malzeme tedarik etme konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Gümrüklerin kapalı veya sınırlı geçişe izinli olması, yurtdışından alınan siparişlerin iptal edilmesi nedeniyle ithalatçı ve ihracatçı firmalar faaliyetlerini yürütememektedirler. Hammadde fiyatlarının yükselmesi maliyet artışına neden olmaktadır. Malzeme temin edilse dahi karşılaşılan diğer sorun yüksek nakliye giderleri olmaktadır. Hane halkı evinden çıkamadığı için alışveriş yapamamakta, esnaf işletmeleri kapalı olduğu için de pazarlama ve talep konusunda zorluklar yaşanmaktadır.
c- Açıklanan teşvik tedbirlerinden henüz yararlanamadıkları için bu teşviklerin sağlanıp sağlanmayacağı konusunda net bir fikir beyan edememektedirler. Yeni teşvik paketleri ve kredi destekleri sağlanmasını beklemekte, ayrıca SGK prim ödemeleri, kurumlar vergisi, gelir vergisi ve ödemeleri ve kredi geri ödemelerinin borçlanmaya dayalı olmaksızın ötelenmesini, çalışanlarına asgari ücret tutarında en az bir maaş ödenmesini, faaliyetlerini durduran ticari ve sanayi kuruluşlarının kira ödemelerinin yapılmasını talep etmektedirler.
SONUÇ
Partimizin Van başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu merkezli çalışmalara ağırlık vermesi, bu bölge insanının çok beklediği bir davranıştır. EKONOMİK kriz işsizlikten yıllardır etkilenen Doğu insanı ilgi ve şefkate muhtaçtır. Doğu ve Güneydoğunun iyi işlenmesi, Kürt sorununu doğru tespit eden ancak bunu bölge halkına yeterince hissettirmeyen partimiz, daha sık bölgeye heyet göndermelidir. Bu bölgenin sorunu ağırlıklı olarak ekonomiktir. Ekonomisini planlayan bir doğu, Türkiye’ye ciddi bir katkı sağlayabilir. Bu da ancak kamu yatırımları, düşük enerji destekleme politikaları, sosyal destekleme politikaları ile olur. Bu politikaları da CHP’den başka kimse yapamaz. Dolayısıyla partimizde geliştirilen bu politikaların bölge insanına daha sık anlatılması gerekir. Yukarıda belirtilen bir kısım Van’ın sorunları Genel başkan yardımcılarımız ve milletvekillerimiz aracılığı ile hem meclise soru önergeleri olarak hem de Genel başkanımıza dosyalar halinde sunulmuştur.