Vanlı duruşu budur
Vanlılar, düşmanı da düşman işgalini de görmüş ahalidir. Vanlılar katliama uğramış, acılar çekmiş, göz yaşı dökmüş ahalidir. Vanlılar terketmek zorunda kaldıkları memleketleri Vandan yaya olarak yollara düştüklerinde, muhacir olduklarında açlıktan ve hastalıktan ölen körpe çocuklarını yol kenarlarında toprağa gömmüş ahalidir. Vanlılar diyardan diyara savrulmuş, yanmış kavrulmuş ahalidir. Vanlılar memleketlerine düşman ayağı basmasın diyerek gözlerini kırpmadan canlarını feda etmiş ahalidir.
Vanlılar, vatan, bayrak, namus kavramlarının anlamını, değerini bilen ahalidir.
O nedenle hüzünlü olur Van türküleri, şiirleri.
Vanlılar Türk'tür, Kürt'tür, Laz'dır, Çerkez'dir, Gürcü'dür, Arap'tır nihayet bir yürektir.
Vanlılar Türkiye aşığı, demokrasi sevdalısı güzel insanlardır.
Vanlılar Çanakkale'dir, Zeve'dir.
15 Temmuz günü gece erkenden karardı. Her yer zifiri karanlık oldu. Göz gözü görmedi. Türkiye böylesine bir kirli karanlık daha önce hiç yaşamadı. Türkiye üzerinde böylesine kanlı bir tuzak kurulmadı. Emperyalist güçlerin işbirlikçisi hain güruhun uzantısı asker kıyafeti içinde gizlenmiş hainler bir milleti sırtından yaraladı
Lakin, millet vurdu darbeciler durdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe gecesi CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’a bağlanarak canlı yayınında, “Milletime de bir çağrı yapıyorum, oda şudur, milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum, havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve bunların o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar. Bu darbe girişiminin başarılı olacağına inanmıyorum. Tarih boyunca darbecilerin hiçbiri başarılı olamamıştır…” seslenişiyle 78 milyon vatandaşımız karanlık girişime yürekleriyle, cesaretleriyle el koyarak demokrasiye, parlementer sisteme sahip çıkarak Türkiye gibi bir ülkenin topla, tüfekle, uçakla işgal edilerek ele geçirilmesinin mümkün olamayacağı dosta düşmana gösterdi.
15 Temmuz gecesi ve sonrası unutulmayacak.
Türkiye din, dil, ırki, siyasi parti ayrımı yapmadan Kurtuluş Savaşı inancıyla kadın kz, erkek, yaşlı yollara dökülerek meydanlarda bir araya geldi. Korkmadan tankların önüne yattı üstüne çıktı. Uçakların kalkmasını taşla, kürekle, traktörle engelleyip ceberut gücün gaspettiği silahların önüne dikilerek can verdiler geçit vermediler.
15 Temmuz gecesi Vanlılar da Çanakkale ve Zeve ruhuyla çoluk çocuk sokaklara çıktı. Beşyol Ferit Melen Meydanı’nda “ darbeye, darbecilere hayır” diye haykıran Vanlıların inancı bugünede ilk günkü gibi diri.
Türk bayraklarıyla caddelerde konvoy oluşturan Vanlıların sergilediği onurlu duruş tarihe mal oldu artık.
Meslek odaları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve tüm Vanlılar aynı dili konuştu.
Engelli arabasıyla “bende varım” diyen engelsiz yüreklere 90 yaşında ninelerde katıldı. Başı açık, başı kapalı kadınlar bir ağızdan “ Ölürüm Türkiyem” dedi.
Darbe gecesinin zifri karanlığını demokrasi ışıkları parçalayarak aydınlattı. Beşyol Ferit Melen Meydanı hiç böyle olmadı.
Oğlunun düğününü yaptıktan sonra eşini yanına alarak demokrasi nöbetine koşan Vanlı yüreklere, Türk bayrağını sallayan komşu kızı ve oğlu omuz verdi.
Evler, iş yerleri, araçlar al yıldızlı şanlı bayraklarla donandı. Van kırmızı beyaz büründü.
Demokrasi nöbeti boyunca “Bende birşeyler yapmalıyım” diyen Vanlılardan kimisi çorba , kimisi su , kimisi ekmek, kimileri de ilalebet dalgalanacak bayrak dağıttı.
Darbe girişiminden kardeşlik, birlik beraberlik, ortak yaşam sevinci, perçinleşen demokrasi dostluğu çıktı.
Beşyol Ferit Melen Meydanı’nda mevzideymiş gibi demokrasi nöbetinde gözünü kırpmadan bekleyenlere her gece başka Vanlılar eklendi. Yollara dökülen dökülemeyen, meydanlara çıkan çıkamayan her Vanlı aynı şeyi söyledi.
Demokrasi için kimi söz söyledi, kimi sözleri harmanlayıp öz eyledi.
Kimi hançeri yırtılırcasına alçakları lanetledi, kimleri dualarına dua ekleyerek ilahi sonucu bekledi.
15 Temmuz gecesi ve sonrası Vanlılar tarihe geçecek yiğitçe duruş sergiledi. Vanlılar kendilerine yakışanı yaptı/yapıyor.
Vanlılar dedi ki, “ mesele vatansa, bayraksa, demokrasi ise ölüm baş göz üstüne.”
Van demokrasi uğruna şehitte verdi; Biri Ercişli, bir Gürpınarlı.
Vanlılar düne, bugüne ve yarına dair çok anlamlı şeyler söyledi.
Parayla satın alamazsınız
Okurlarımız hatırlayacaklar. 17 Temmuz günü bu köşede CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın 15 Temmuz gecesi darbe girişiminin kaderini değiştiren kritik telefon bağlantısıyla dünya çapında gazetecilik başarısı gösterdiğini yazdım.
Suudi iş adamı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye halkını FaceTime'dan direnişe çağırdığı Hande Fırat’ın telefonuna 1 milyon riyal vermeyi teklif etti.
Hande Fırat belkide ömründe göremeyeceği büyük parayı elinin tersiyle reddetti.
Başka teklif daha geldi Fırat’a.
İstanbul Ticaret Odası Hande Fırat’ın telefonunu İTO Müzesi’nde sergilemek üzre satın almak istedi.
Hande Fırat İTO’ya telefonu satmayacağını, ancak Cumhurbaşkanlığı tarafından istenildiği takdirde vereceğini söyledi.
Demek neymiş?
Herşey para değilmiş. Onurlu durmak, omurgalı olmak, acıları fırsata çevirmemek işte budur. Fırat’ın örnek duruşu Van depremini fırsata, zenginleşmeye çeviren onursuz zavallılara kapak olsun.
Farşu malamat
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otele saldırıp 2 polisi şehit eden 17 darbeciden 3'ü otostop yaparken yol kontrolü yapan ekipler tarafından yakalandı. Saklanmayı dahi beceremeyen güruh birde darbe yapmaya kalkıyor. Farşü malamat olmak budur yani rezil rüsva olmak budur.
Hainler
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakındaki hain çıktı.
Genel Kurmay Başkanı’ın en yakınındaki hain çıktı.
Milli Savunma Bakanı’nın en yakınındaki hain çıktı.
Van Asayiş Jandarma Kolordu Komutanı’nın en yakınındaki hain çıktı.
Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ı tören geçişinde kim öldürmüştü? En yakınındaki korumaları.
O zaman bunlar kulağa küpe olsun...