Vanlılar Kurtuluş Bayramınız Kutlu Olsun
Van'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıl dönümü törenlerle kutlanıyor.
VAN
Bir şehir vardır
Kanlı dağların ardında
Bilseniz neler taşır
O, yaralı bağrında…
Düşman tam dört kere
İstila etti onu,
Ve dört kere zelzele.
Birde golü var bu şehrin
Onun cefakar arkadaşı
Yandı yıkıldı ama
Eğilmedi Van’ın başı.
Suların serindir
O latif havan
"Dünyada Van Ahrette İman"
Erdoğan TOKMAKÇIOĞLU
2 Nisan 1949
İKİ NİSAN BAYRAMI
Vur davulcu davula, gümbür gümbür gümlesin.
Ayşelerle Fatmalar, elvan elvan bezensin
Diz kırıp topuk vursun Koçyiğitler sallansın
Bugün Van Kurtuluşu, yer yerinden oynasın
Vur davulcu davula, dağlarda yankı yapsın
Davul gümbürtüsünden, bayraklar dalgalansın
Genç, ihtiyar, kadın, kız, coşarak bayram yapsın
Bugün Van Kurtuluşu, yer yerinden oynasın
Vur davulcu davula,dağ, taş, ova, inlesin
Serhat’in bekçileri, nağra atsın oynasın
Köylü, kentli, şehirli düğün yapsın eylensin
Bugün Van Kurtuluşu, yer yerinden oynasın
Vur davulcu davula, hain düşman çatlasın
Bayrak gölgelerinde, Koçyiğitler oynasın
Van’a göz dikenlerin, göz bebeği patlasın
Bugün Van Kurtuluşu, yer yerinden oynasın
Kaya Kayaçelebi
ŞEHİTVAN
Bir başkentin yaşam öyküsü anlatı Viane
Tuşpa esaletle yükselip Sadurla oldu efsane
Surların önünde taş bloktan kitabelerle
Urartu’yu anlattı yorgun argın kelimelerle
Van ağaları dostu düşmanı candan gülüşlerle
Bir dönem sahiplendiler çocuksu hevesleriyle
Tarihe geçtiler buz rengi üşüyen nefesleriyle
İsimleri kaldı isimlerin isimlelen sesleriyle
Başkent değer buldu dört kıtanın hükümdarıyla
Liva oldu göz kamaştırdı oniki sancağıyla
Gıpta ile katı dünya Ermeni Müslüman dostluğuna
Kabus gibi çöktüler pembe düşlerin uykusuna
Bir çırpıda bozuldu kardeşlik tüsülü büyü
Araya girdi menfaat yüklü misyoner sözü
İsyanla ermeni öyküsüyle dirlendi Van’ın özü
Başladı zulüm Araratla davet buldu ecelsiz ölüm
Kovuldu ev sahibi sığında ana değidi Zeve kucağına
Zeve ana gibi simsıkı sarıldı mahzun yavrusuna
O an düştü ikibin gül Zeve’nin cennet toprağına
Tarih fısıldadı usulca Şehitvan’ın kulağına
Bu kadar yorgun şehir var mı şehirler içinde
Bu kadar harap olmuş mabet var mı mabetler içinde
Bu kadar cefa çeken var mı analar içinde
Direniyor gülüşleri kader denilen dram idinde
Kimse duymadı fısıltılar çekildi Van gölü mavisine
O günlerin ızdırabı çöker günbatımında Van kalesine
Ve tomurcuklar olur açar hazan ertesi bahar bahçesinde
Ölüm hazırdı elinde kan kızılı gelincik çiçeğiyle
Ey yorgun şehir kıyametler beklemek yalan
Zarardır bir arpa boyu yol alan
Sessizce kopuyorsun hayattan an ve an
Ağlamak sana değil bize düşer Şehitvan
ABDULKADİR ERDEM
12.03.2004 Van