Vanlılar sosyal medyada

Genellikle eğlence, paylaşım, iletişim aracı olarak kullanılan sosyal medyanın zor günlerimizde, önemli etkinliklerde, dayanışma gerektiren zamanlarda önemli işlevler gördüğüne tanık olduk.  Sosyal medya kullanıcıları sivil toplum kuruluşlarından daha hızlı sürede daha güçlü bir şekilde örgütlenerek önemli işler başarıyorlar.

Sosyal medyanın farklı ülkelerde yaşayan insanlar arasında ortak duyguları, ortak düşünceleri ve ortak eylemleri harekete geçirdi.

1980 darbesi sonrası ülkemizde insanlar sivil toplum kuruluşlarına son derece mesafeli durmaya başladı.  Dernek kurmak, dernek üyesi olmak cesaret isteyen bir hal aldı. Bu anlayış ile sorumluluk almayan popüler kültürle uğraşan yaşananlar karşısında 'banane-sanane"  düşüncesi taşıyan gamsız bir kuşak oluşturuldu. 

İnsanlığı, doğayı, kenti,  çevresel sorunları, tacizi, şiddeti, mağduriyet gibi konuları dert edinen yararlı işler yapmak isteyen ancak bir derneğe üye olmayan insanların imdadına sosyal medya yetişti.

Sosyal medyanın gücünü son yılların en büyük depremi olan 2011 Van depremlerinde yaşayarak gördük. Twitter, Fecebook'ta buluşan dil, din, ırk, siyasi görüş farlılıklarına sahip insanlar etkileşim yaratarak Vanlı depremzedeler için unutulmayacak dayanışmalar gösterdiler.

Van için sosyal medya üzerinden harekete geçen Amerikalı şarkıcı Rihanna Twitter'da "Turkey, we're praying for all of you#Pray4Turkey" (Türkiye, hepiniz için dua ediyoruz) yazdı. "#Pray4Turkey" meajı dünya çapındaki gündem konuları arasında bir numaraya kadar çıktı ve normalde yaşananlardan haberdar bile olmayacak binlerce kişi Türkiye'ye Van'a iyi dileklerini gönderdi. Herkesin #Pray4Turkey yazdığını gören Türkler, Van'da yaşanan felaketi daha çok sahiplendi. Sosyal medya işte böyle bir şeydi.

Twitter'da 8 milyon takipçisi olan Rihanna sosyal medya yerine Van için yardım amaçlı bir kuruluş kurmuş olsaydı kanımca takipçilerinin yüzde biri bile üye olmaz, o sivil toplum kuruluşu da bu denli etkili olamazdı.

Yalnızca Van depreminde değil, okuluna kitaplık kazandırmak isteyen idealist bir öğretmenin, kan arayan ağır hasta yakının, sesini duyurmak isteyen çaresiz mağdurun, çevre kirliliğine tepki gösterenlerin,  belediyeleri ve kamu görevlilerini kente sahip çıkmaya davet edenlerin, doğa gönüllülerinin, kültürel değerlere sahip çıkmak isteyenlerin, bilgilerini birikimlerini arşivlerini başka insanlarla paylaşmak isteyenlerin, kent gönüllülerinin,  arkadaşlarını arayanların, dostlarıyla bir araya gelmeye çalışanların,  kültür değerlerini dünya mirası olarak görenlerin, fotoğraf, ezgi dans, fıkra, şaka, anı ve öyküde buluşanların ortak adresi dernekler değil sosyal medyadır.

Çeşitli yaş gruplarına sahip erkek, kadın hatta yaşı ilerlemiş mahalle, okul, askerlik arkadaşlarıyla sosyal medyada iletişim kuran Vanlıların sosyal medya kullanımları, takipçi olmaları güzel bir olgudur. 

" 2018 Van'ın Kurtuluşu'nun 100. Yılı-Erik Değdirenler ve Sevenleri", "Van Yemekleri", "Gardaşlar", " Van Balığı İnci Kefali Olmayacak", " Büyükşehir" gibi Van temalı gruplarda bir araya gelen Vanlılar Van'ın kaybolan değerlerine sahip çıkarken bilgi birikimlerini paylaşıyorlar.

Eski Van fotoğraflarının paylaşıldığı gruplarda yararlı tartışmalar, çalışmalarda oluyor.

Mesela "Van'a ilk bisiklet ne zaman geldi" tartışması yapıldı. Tartışma sonunda ortaya Van'ın kısa bisikletle tanışma öyküsü çıktı. Yine "Van'da kandil kutlamalarında eskiden neler yapılırdı" tartışmalarından farklı bilgiler paylaşıldı. "Van Yemekleri" grubu sessiz ve derinden ilerliyor. Takipçiler arasında Van yemekleri tarifleri, kullanılan malzemeler üzerinden yapılan paylaşımlar sonunda Van yemeklerinin gerçek tarifleri şimdiden derleniyor.

Eski Van fotoğrafları, anılar, unutulmayan olaylar, renkli isimler, kültürel değerler etrafında buluşan Vanlılar yapılan sohbetler paylaşımlar ile Van'ın hafızasına kültürüne katkı yapıyorlar.

Anlayacağınız Vanlıların sosyal medya ile  arası gayet iyi.