VANSESİ GAZETEMİZ 85. YILINI İDRAK EDİYOR
Ümit Kayaçelebi yazdı...
Aklımın erdiği günden beri Türkiye’de çıkan ulusal gazeteleri ve beri taraftan da Van’da çıkan mahalli gazeteleri bilen tanıyan ve takip eden biriyim. Gazetenin benim hayatımda apayrı bir yeri vardır. Oldum olası gazeteciliğe merak saran ve hayatımda apayrı bir değer veren bir kişi olarak gazetecilik mesleğine çok ilgi duydum ve bu işi yapanlara da çok saygı duydum.
Çocukluk yıllarımda Van’da gezerken gözüm hep gazete tabelalarına Takılırdı “Van Postası”, “İki Nisan Gazetesi”, “Serhat Gazetesi” ve Van’ın en eski gazetesi olması sıfatını taşıyan “Vansesi Gazetesi”.
İki binli yıllara kadar Serhat Gazetesi hariç Van Postası, İki Nisan Gazetesi ve Vansesi Gazetesi yayın hayatlarını şanla şerefle sürdürdüler. Yalnız Rahmetli Demiray Şaşıhüseyinoğlunun da ortağı olduğu Serhat Gazetesi yayın hayatını 1980 yılındaki ihtilalle noktalamak zorunda kaldı ve yayın hayatı sona erdi.
Lakin daha sonraları Nail Başı büyüğün çıkardığı İki nisan Gazetesi ve Turan Şahin başın çıkardığı Van Postası da yayın hayatını devam ettiremeyince bu gün maziden bize seslenerek gelen bir Vansesi var bu gün yayın hayatımızda.
Dünden bu güne arada günlük, haftalık gazete olarak birçok gazete çıkmışsa da birçoğu maddi veya başka sebeplerden dolayı maalesef yayın hayatlarını sürdüremeden mazinin karanlıklarında kaybolup gitmişlerdir.
Dünden bu güne yayın hayatını en zor şartlarda bile hedeflerinden amaçlarından sapmadan dimdik yürüyerek gelen bir tek Vansesi Gazetemiz vardır. Biz de bu gün İlyas Kitapçıyı Remzi Perihan ağa beyimizi bu gazetede bu güne kadar yazan çizen kurufat harf dizerek gazeteyi baskıya hazırlayan, baskısını yapıp dağıtan, zor şartlarda tek tek harfleri dizerek kelam veren herkesi rahmetle ve hürmetle yad ediyorum.
Bazı inkıtalar olsa dahi hayatımın bir bölümü Vansesi Gazetesinde geçmiş bir gazeteci olarak bu günde bir yazar olarak burada bulunmaktan bu gazetede Vana Türkiye’ye hitap etmekten bahtiyarlık duyuyorum.
Bahtiyarım çünkü bu Van’ın eski gazetesinde yer almak herkesi mutlu etmeli ve bunun hakkını vermek lazımdır diyorum.
Vansesi Van’ın sesi soluğu olarak başı dik onurlu ve gururlu olarak halkın sesi olarak hizmet veriyorsa Vansesi ailesi olarak bu gurur bizim için kafidir.
1950 ve 1960 yıllar da toprak binalarda yazın sıcakta kışın soğukta zor şartlarda taka tuka ile tek tek harfleri dizerek gazete çıkarmak gazete hazırlamak öyle sanıldığı kadar kolay değildi.
Bu işin emekçileri emek sarf edenleri bu işi gönüllü olarak canı gönülden yapan işin erbablarıydı. Gazete çıkarmak gazetecilik çıkarmak bir gönül işiydi. Onlarda bu işi çok severek ve özveri,ile yapıyorlarken bir yandan da yeni yeni genç gazetecilerin gelmelerine ön ayak oluyorlardı.
Her zaman gücünü Van halkından alan ve bu gün 85.şeref yılını idrak eden şehrimizin ilk ve ve en köklü Gazetesi Vansesi haklı olarak bu onuru ve gururu yaşarken ben de bu gün bu gazetenin bir yazarı olarak eski bir yazar olarak bu gemide hizmet eden biri olarak mutluluk duyduğumu göğsümü kabararak ifade etmek isterim.
Düşünün ki 21 Temmuz 1937 tarihinde başlayan bu kutlu yolculuk şartlar ne kadar zor da olsa aşa aşa gelmek koskoca yılları geride bırakırken kimler gelmiş kimler geçmiş.
Nice insanlar emek sarf etmişler öyle kolaya olmamış ama her şeye rağmen bu gün bakıyoruz o tarihte rahmetli İlyas Kitapçı ile Remzi Perihan el ele kol kola bu gazetenin temelini attıkları Vansesi nice şereflerle 85. kuruluş yılını idrak etmekte.
İlk kuruluş yılında “Yeni Yurt” ismiyle neşir hayatına başlayan gazete daha sonra 1948’de “Vansesi Gazetesi” olarak yayın hayatını sürdürerek bu günlere gelmiştir.
Belki bu gün o eski yazarlar o eski ustalar üstatlar duayenler olmasa bile en azından onların izinden giden ben ve benim gibi onların yerlerini dolduramasak bile bir şeyler yapmak isteyen güzel yazarlarınız var.
Her konuda yazan köşelerimizi paylaşan renk veren arkadaşlarımız var ki bunların içinde istikbal vaat eden genç yazarlarımız var. Bizler elbette ki dünyada hep kalacak değiliz. Ama geriden gelen ayak seslerini duymakta biz eski ve usta yazarları da rahatsız etmek yerine mutluluk veriyor. Gün gelecek onlarda bizlerin yerlerini en iyi ve güzel şekilde dolduracaklardır. Vansesi bunu yıllarca yapmış ve bu günde yapacaktır.
Vansesi bir mektep olarak mütalaa edilirse buradan biz ve bizim gibi zamanla daha nice ustalar üstatlar duayenler çıkacaktır elbette . Hayat böyledir insanlar yıldızlar gibi bir gün parıl parıl Işıklar saçarken daha sonra giderken de ardları sıra hoş bir sada ile gidiyorlar.
Netice olarak bu gün bakıyorum artık aramızda ne İlyas Kitapçı ne de Remzi Perihan var. Onlar bu gün başımızda olmasalar bile onların emanetlerine sahip çıkan Erdal Perihan var. Bayrak yarışı bu, gün gelecek bu şanlı şerefli Vansesi bayrağını yine biri ve birileri alıp gönderde dalgalandıracaklardır elbette.
Biz de bu gün İlyas Kitapçıyı Remzi Perihan ağabeyimizi bu gazetede bugüne kadar yazan çizen gazeteyi dizayn eden, baskısını yapıp dağıtan hasılı kelam emek veren herkesi rahmetle ve hürmetle yad ediyorum.
Hep beraber nice yıllara yaşça Türkiye’nin dördüncü büyük gazetesi Vansesi.