Var da, yok da demokrasi kültürü...
Brüksel - Şimdilerde kimilerince pek hoş karşılanmıyor ama benim kuşak -yani eskiler- 'Türk olmak' övüncüyle yetiştik.
Brüksel - Şimdilerde kimilerince pek hoş karşılanmıyor; ama benim kuşak -yani eskiler- "Türk olmak" övüncüyle yetiştik.
"Yerli malı, Türk'ün malı/Her Türk onun kullanmalı" öğretisi birincil öğretimizdi. Bu inanç belleklerimize öğretmenlerimizce yerleştirildi.
Sanırım, biz eskiler hala "yerli malı" kullanmakla mutlu oluyoruz.
Nasıl olmayalım? Elde, avuçta yok. Tüm olanaklar kısıtlı o zamanlar...
Döviz -yok ki- olsa bile "Harika vurup harman savurma" değil, bir kenarda bulunsun anlayışıyla tasarruf yapılıyor.
Sadece devlet değil, tüm yurttaşlar da; aynı inancı paylaşıyor, üç-beş kuruşa düğüm üzerine düğüm atıp, evin bir köşesinde doğabilecek bir hastalık ya da başka bir ihtiyaç için saklıyor.
Devleti yönetenler Birinci Büyük Savaşı ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı yaşamış, Cumhuriyet'i kurmuş mümtaz insanlar.