Vasat adamlar kurumları yönetiyor

Gazeteci, yazar, ekonomist, 23. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Mithat Melen, 'Ne kadar pasif insan varsa, ne kadar okumamış, yazmamış adam varsa görevlendiriliyor. Okumamış, yazmamışlığı moda haline getiriyoruz' dedi.

Vansesi Haber Merkezi

 

Gazeteci, yazar, ekonomist, eski Başbakanlardan merhum Vanlı Ferit Melen'in oğlu, 23. Dönem Milletvekili, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde iktisat dersleri veren Prof. Dr. Mithat Melen, gündemi değerlendirerek, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Melen, İngiltere, Pakistan ve Hindistan meselesinde onlara özerklik verilmeden önce 60 yıl çalışmaya başlamış, biz Kürt meselesinde kaç kere çalıştık. Devlette doğru dürüst Kürtçe bilen adamımız yok. Bu meselemiz varsa eğer, devletin çözmesi gerekiyor dedi.

 

 

"BİLGİSİZ ADAMLAR CANLI YAYINDA YORUM YAPIYOR"

Prof. Dr. Mithat Melen, dünyanın artık mobil ile yönetildiğini vurgulayarak, "Hala ne kadar pasif insan varsa, ne kadar okumamış, yazmamış adam varsa görevlendiriliyor. Okumamış, yazmamışlığı moda haline getiriyoruz. Olmaz böyle bir şey, önce bir kere bu eğitim sistemini, kafa yapısını bu yönetim biçimini değiştirmek lazım. Bence bunların konuşulup tartışılması gerekiyor. Türkiye'nin farklı televizyonlarında bir sürü bilgisiz adam canlı yayına çıkıyor. Bir sürü yeteneksiz adam, gündemi yorumluyor. Adamlarda unvan var ama hiçbir şey bilmiyorlar. Dünyayı takip etmiyorlar. Milliyetçiliğin tanımını bile yapmaktan acizdirler. Milliyetçilik kendi ülkeni dünyanın üstüne çıkarmakla ilgilidir. Hem ekonomik olarak, hem de siyasi güç olarak, böyle cihat ilan etmekle ilgili değil. Bu Don Kişot gibi değirmenleriyle savaşmak değil. Tam aksine benim esas sermayem insan kaynağıdır. Benim gerçek zenginliğim odur. Düzgün insan kaynağını düzgün yerlerde kullanıp ülkeyi yönettirmekle ilgilidir. Maalesef hem medya yok, hem de vasat adam var. Bizim insan kaynağımızın vasat olmasından keyif alıyoruz. Hele yönetici büyük keyif alıyor. Bizim kurumsal eleştiri kültürüne varmamız gerekiyor. Bir karar alırken sormak lazım. Bizim politikacılarımız maalesef bildiğini okuyor. Bunlar yanlıştır, böyle bir şey asla olamaz" dedi.

 

 

"DEVLETTE DOĞRU DÜRÜST KÜRTÇE BİLEN ADAMIMIZ YOK"

Kürt meselesini çözmek için devletin çözüm üretmesi gerektiğini anlatan Melen, "Karşınızda bilimle uğraşan, karşınızda şuandaki gücü 18 trilyon ama dünyanın finansmanındaki yüzü, eğitimindeki yüzü, sistemindeki gücü belki 700 trilyon dolarlarda olan bir ülke var. Oraya gelen başkan kendi isteğine göre hareket edemiyor. Sistemlerin getirdiği, yapılanmanın getirdiği birisidir. Orada önce demokratik fren mekanizması var,  hukuk devleti var. Bakın onlarda çok ciddi bir danışma mekanizması var ama biz bunlardan yoksun bir ülkede yaşıyoruz. Bizde danışma mekanizması yok, kimse kimseye bir şey sormuyor. Örneğin İngiltere, Pakistan ve Hindistan meselesinde onlara özerklik vermeden önce 60 yıl çalışmaya başlamış, biz Kürt meselesinde kaç kere çalıştık. Devlette doğru dürüst Kürtçe bilen adamımız yok. Bu meselemiz varsa eğer, devletin çözmesi gerekiyor. Bakın devletin meselesi olmaz, devlet çözüm getirir, devlet akıllı hareket eder. Devlet akıllı adamları da bulabilir. Ezberle el yordamıyla bana daha iyi yağ çekecek adamlar görev başındalar. Maalesef bizim yapımızda bu var. Bakın İsrail'de zorunluluk askerlikte lise mezunların projesi varsa, maaşa bağlanıyor, öncelik veriliyor. Herkesin projesi var ama bizim yok. Projesiz bir ülkeyiz, müzakere ederken bile bir ABC planımız yok.  Nasıl kapıyı vurup çıkarız da, nasıl koyarız da bunlarla uğraşıyoruz" şeklinde konuştu.

 

"KARŞINIZDAKİNİ ÜRETİMLE YENECEKSİNİZ"

Terör sorununun bitmesi için üretimin şart olduğunu belirten Mithat Melen, "Terörde çalışıyor, bizim teröre karşı daha çok çalışmamız lazım.  Daha çok dayanışma ve danışma mekanizmasını çalıştırmamız lazım. Bu işte bir kelime bilen adamı çağırıp konuşmanız lazım. Projesini almanız lazım, projeye teşvik etmeniz lazım. Bu insanlığa karşı bir iştir. Bu uluslar arası işbirliği gerektirir. Karşınızdakini üretimle yeneceksiniz. Karşınızdakinin ürettiğinin daha iyisini üreterek cevap vereceksiniz. Terör ancak böyle yenilir" şeklinde konuştu.

 

"İSRAİL DÜNYAYA AÇIK BİR ÜLKE"

HT Bloomberg televizyon kanalında Sami Altınkaya'nın "Çıkış Yolu" programına konuk olan Prof. Dr. Mithat Melen, "Bakın İsrail Türkiye nüfusunun onda biridir. Alanı çok ufaktır. Gayrisafi milli hâsıla Türkiye'nin üçte biridir. Kişi başına düşen gelirde Türkiye'den üç misli fazladır. İsrail'de savaş içerisinde bir ekonomik mucize var. İsrail'i siyaseten seversiniz veya sevmezsiniz ama bir eğitim yapısı var ki, dünyaya açık, projeye açık, üretime açık, işte bu bilgisayar tekniğine sayver teknolojiye açık, ürettiğiniz her şeyi büyütüyorsunuz, yeşertiyorsunuz ve dünyaya satıyorsunuz. Ordusu bile açık, orduda rütbeye selam verilmiyor, kişiye selam veriliyor" dedi.

 

"ERDOĞAN 80 MİLYONUN GÜCÜYLE ABD'YE GİTTİ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika ziyaretini de değerlendiren Melen, Erdoğan'ın 80 milyonun gücüyle Amerika'ya gittiğini anlatarak, "Bir gruba tank veriyorsunuz ki biz onu terörist ilan etmişiz ve bunlar bizimle savaşıyor. Sadece bunu Amerika Birleşik Devletleri yapmıyor, Rusya'da başka türlü destek veriyor. O zaman bu tavrımı müttefikime net bir şekilde aktarmam gerekiyor.  O tavır gösterildi, zaten Erdoğan'ın yanına Genel Kurmay Başkanını almasını da ben çok önemsiyorum. Daha önce Genel Kurmay Başkanı gitmezdi. Türkiye bundan önceki dönemlerde olduğu gibi değil. Türkiye artık başta askerlerin çok fazla işin içine girdiği bir savaş ortamı yaşıyor. Özellikle Güneyinde, şimdi bundan sonra bütün yük yine askerlerin sırtındadır. Bundan da karşı tarafa askerlerin teknik olarak nasıl endişe duyduğunu aktarması gerekiyor. Sonuçta müttefik bir ordu, müttefik ordunun Genel Kurmay Başkanı Amerika başkanına aktarması lazım. Amerika politikaları sabahleyin değişen politikalar değil, bunun üzerinde çok fazla durulmuş olması lazım. Herkes orada karşılıklı kapıların vurulacağını tahmin ediyordu ama öyle değil iş ciddi, İsmet Paşadan sonra, İnönü'den sonra aynı sözleri Erdoğan'da etti: "Dünya yeniden kurulur, Türkiye yerini" bulur. Bu çıkışlar son derece doğrudur ama benim beğenmediğim basındaki yansımalarıdır. Şimdi önce müttefikinize anlatmak zorundasınız. Çünkü sizin müttefikiniz düşmanınıza tank veriyor. Amerika'daki görüşme çok önemlidir. Daha içeriğini ve konuşmaların ne olduğunu bilmiyoruz. Karşı tarafın ne dediğini bilmiyoruz. Sadece spekülasyon yapıyoruz ama bu çıkışı yaptık. Bu çıkışı da karşı taraf algıladı. Bu işin çok sıcak bir şekilde gelişeceği bellidir" şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Bakmadan Geçme