Verem Olmak
Eskiden İngiltere'de doktorlar verem olan hastaların atla gezmesini tavsiye ediyorlardı. Ünlü İngiliz hekim Thomas Sydenheim, bu hekimlerden sadece bir tanesiydi.
İspanyada ise taze insan kanı içmenin vereme iyi geleceği yönünde bir kanı oluşmuştu. Bu sapkın düşünce yüzünden kaçırılan çocuklar bile olabiliyordu.
Verem Türk edebiyatının da bir numaralı konusuydu. Genellikle romanın başkahramanı olan kız aşk acısı çeker, sevdiğine kavuşamayınca da veremden ölürdü…
**
Hitit Kanalları
Hititler, kuraklık zamanlarında mağdur olmamak için yollarda biriken yağmur sularını depoladılar. Kalıntılar incelendiğinde görülmüştür ki Hititler, üzeri oval delikli künkler şebekesi ile yağmur sularını topluyorlardı.
Toplanan sular, 70 santimlik pişmiş toprak boruların uç uca eklenmesi ve kil kullanılarak yapıştırılması suretiyle depolara ulaştırılıyordu. Hititler ayrıca mazgal sistemi kullanarak yollarda biriken suların drenajını da gerçekleştirmişlerdir…
**
Artık Yemekler
Sultan I. Ahmet zamanında, evlerden artık yemekleri toplayıp sokak hayvanlarına veren görevliler vardı. Mahallede dolaşan görevliler:
“Yemeğinizden arta kalanı almaya geldik!” diye bağırır, evinde artık olanlar da bu artıkları görevlilere verirlerdi. Torbalarını artıkla dolduran görevliler, bu artıkları sokak hayvanlarına ve kuşlara pay ederlerdi.
Kışın şiddetli geçtiği günlerde ise bu artıklar ormanlık alanlara bırakılırdı. Böylece hem vahşi hayvanlar doyurulmuş olur hem de bu hayvanların şehre inip tehlike oluşturması önlenmiş olurdu.