Son Marifet
İnsanoğlu akıllı olmakla yetinmeyip fazla akıllı olmanın atılımları peşinde. Madem ben bu kadar zekiyim, kendim kadar zeki yaratıklar yaratabilirim deyip bir yapay zekâ üretme sevdası ile çılgınca ilerlemekte. Bazı filozoflar olan bitene bakıp, insanoğlunun aslında ussal bir varlık olmadığını, ussal (rasyonel) olmaya çalışan bir varlık olduğunu ileri sürüyorlar. İnsan eğer ussal yani akılcı bir varlık olarak ele alınacaksa bu akıl durumunun çok da iyi bir durum olmadığı ortada. Çünkü savaşların, işkencelerin, kendi türünü yok etmenin, doğayı tahrip etmenin akıllı bir varlığın işi olmadığı, olsa olsa ancak arızalı ve sakat(lanmış) bir beynin ürünü olabileceği ortada. Bu söylem bizce de pek de yabana atılacak bir şey değil elbet. Nitekim bindiği dalı kesen bir varlığın düzgün bir aklın sonucu olduğu ileri sürülebilir mi? O yüzden dışardan binlerce yıllık müdahalelerle sakat durum düzeltilmeye çalışılıyor, gene de arıza devam ediyor maalesef.
İşte alın son marifeti yapay zekayı, robotik insanlar (siborglar) yapmayı. Aç gözlü kurtlar gibi doğaya saldırmayı. Kendi türünü zevkle yok etmeyi. Kendini lider diye lanse edenlerin her gün daha fazla insanı bir seferde öldüren silahları yapmakla övünmesini. Bu nasıl bir insan aklı, nasıl bir insanlık?