Yarbay
Şehit yüzbaşının ağabeyi Yarbay'ın feryadı tüm ülkede yankılandı.
Yarbay…
Ordu içindeki hiyerarşik yapılanmada üst rütbeli subay demek…
Ve o yarbay şehit kardeşi Ali'nin bayrakla sarılı tabutu önünde, cenaze töreninde içinde birikenleri korkmadan taşırdı.
Ucube sözcüğünü siyasi literatürümüze yerleştirenlerin ucube barış sürecini ve ardından kan ile gözyaşı selinin geldiği noktayı bıçak gibi kesen sözcüklerle özetledi. Söylediği her söz kurşun kadar etkilidir. Söylediği her söz ibretliktir.
Sadece kardeşini yitiren Yarbayın mı sabrı taştı?
Şehit olanların diğer aile ocaklarında yükselen feryatlar da sosyal medya aracılığı ile ülkemizde ve tüm dünyada yankılanmaya devam ediyor.
Şehit haberi götüren askerlerin ve sağlık görevlilerinin önlerine kendilerini atan anaların, bacıların feryadı yürekleri dağlamaya devam ediyor.
Koalisyon sürecinde başlayan ölümler her gün giderek çoğalıyor. Koalisyon da ipe un sermekle ve açmazla kapandı. Şimdi erken seçim sürecine azınlık hükümeti ile girilecek. Ancak hala akan kan durdurulmadı.
Açıkçası toplumsal bir büyük sarsıntı yaşıyoruz. Kimsenin hayata dair tek bir mutluluk sözcüğü, gülümsemesi kalmadı.
Evlatlarını vatan görevi için gönderen anaların babaların yüreği kuş yüreğine dönüştü. En küçük bir olay ya da çatışma haberi özellikle askerin ve güvenlik güçlerinin ana, baba ocaklarında büyük korkulara ve paniğe yol açıyor:
"Ya bu çatışma bizim oğlanın olduğu yerdeyse?"
"Yoksa benim oğlanda mı?" Korkusu yürekleri oymaya devam ediyor.
Dağlar, ovalar, yaylalar, köyler, kasabalar, kentler olası ölüm tehdidinin altında. Her ölüm haberi ölenin doğduğu yerde infiale neden oluyor.
Bu kâbus dolu güncellik yaşanırken barış dışındaki hiçbir söylem kitleleri huzurlu kılamıyor.
Siyasi erke ölümleri basamak yaparak tırmanmanın ve orda tutunup kalmanın hayalî düşüncesi asla hayatın bugünkü gerçekleriyle bağdaşamaz. Tam tersi gerilimi tırmandırmaya devam eder. Gerilen toplumsal hayat patlamaları beraberinde getirir. Ortadoğu'da ki yaşananların tıpkısını ülkemizin gündemine oturur.
Bu ülkede kadınlar beyaz örtülerini kavga sona ersin diye ortaya attı. Bu ülkede silahlı kuvvetlerin bir Yarbay'ı şehit olan kardeşinin ardından havsalaları allak bulak eden bir konuşmayla vicdanları sarstı. Sözün bittiği, kavgayı sonlandıracak çözümün olduğu noktaya gelindi. İktidarıyla, muhalefetiyle tüm liderlerin ortak payda da buluşması şart oldu. Kanın durması için elini taşın altına sokmaya cesaret edemeyenleri tarih günlerdir yaşadığımız ölümlerin hesabıyla birlikte soracaktır. Aklıselim için son noktadayız. Sabrımız ve metanetimiz ancak sağduyulu, barış içinde bir arada yaşamaya inançlı yöneticilerin yürekli kararlarıyla kalıcı olur.
Bu nedenle yarbayın haklı tepkisi artık huzurun pamuk ipliğine bağlı olduğunun işaret fişeği niteliğindedir.
---------------------------------------------------------------------------
Not:Yukarıda okuduğunuz yazıyı bir yıl önce kaleme almıştım... O feryatların halen devam etmesini istemiyorsak beylik hamaset nutukları bir kenara bırakılıp, çözüme giden çalışmalara yer verilmelidir. Çünkü kim nederse desin artık bıçağın kemiğe dayandığı süreci yaşıyoruz... Bu ülke artık masal dinlemek istemiyor.İcraat istiyor...