Yasal sınıra uymak istemeyen ev sahiplerinin yeni cingözlüğü
Son yıllarda hızla artan kiralar nedeniyle ev sahiplerinin tercihleri değişmeye başladı. Yüzde 25 zam sınırına takılmak istemeyen ev sahipleri, kısa dönem kiracı formülünü devreye sokmaya çalışıyor.
Hürriyet gazetesinin haberine göre, evini kiraya verecek olan mülk sahipleri son aylarda "haftalık ya da aylık" kiralamayı tercih ediyor. Bu şekilde her yeni kiracıyla farklı bir kira bedeli belirleyebilen ev sahipleri, hem yüzde 25 zam sınırını aşmamış oluyor, hem de tahliye sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalmıyor. Ancak, kısa dönem kiralamadaki artış, uzun dönemde ev arayan insanlar için zorluklar yaratıyor, çünkü kiralık konut arzı sınırlı bir halde bulunuyor.
Özellikle İstanbul'un merkezi ilçelerinde başlayan kısa dönem kiralama trendi artık daha yaygın hale gelmiş durumda. Şehrin gelişen çeperlerinde bile kısa dönem kiralık ilanları oldukça fazla. Ev sahipleri, bu tür kiralama hizmeti sunan profesyonel şirketler veya emlak ofisleri aracılığıyla kiracı arayışına giriyor. Günlük ve haftalık kiralamanın yanı sıra aylık, üç aylık ve altı aylık seçenekler de sunuluyor.
Emlak sektörüyle ilgilenen biri olan Kaan Doğan, İstanbul Sancaktepe'de bulunan emlak ofisi sahibi, yüzde 25 sınırlamasının ardından kısa dönem kiralık sayısının arttığını ifade ediyor ve şunları söylüyor: "Artık ev sahipleri kısa dönemi tercih ediyor. Çünkü uzun dönem için tek bir kiracıyla anlaşırlarsa en fazla yüzde 25 zam yapabilirler. Ancak kısa dönemde her yeni kiracıdan istedikleri ücreti talep edebilirler. Birkaç ay boş kalsa bile bunu göze alıyorlar."
Şişli'de emlak danışmanı olarak çalışan Ferhat Asgari ise ev sahiplerinin yüzde 25 zam sınırını kabul etmediğini belirtiyor. Ayrıca tahliye sürelerinin uzun olmasının da etkili olduğunu ifade ediyor. Deprem sonrası bölgeden taşınan insanların eşyalarını bırakarak kısa veya orta dönemli kiralamaya başladığını söylüyor. Ancak fiyatların çok yüksek olduğunu belirtiyor. Örneğin, Şişli'de yıllık kira bedeli 19 bin lira olan bir ev, aylık kiralamada 40 bin liraya kadar çıkabiliyor. Bu yüksek rakamların doluluk oranını etkilemesi zor oluyor.
Halkalı bölgesinde çalışan emlak danışmanı Mahmut Manga, ev sahiplerinin yüzde 25 zam sınırını kabul etmediğini belirtiyor. Manga, piyasayı şu şekilde açıklıyor: "Kira gelirini artırmak ve tek bir kiracıya bağımlı kalmamak için kısa dönem kiralamayı tercih edenler bulunuyor. Ayrıca, son zamanlarda kiracısı olan evler satılmıyor. Ev sahipleri, uzun dönem kiracı gelirse mülklerini istediklerinde satamayacaklarını biliyorlar. Hem kira sınırına takılmamak için hem de istediklerinde satma özgürlüğüne sahip olmak için alternatif kiralama modellerine yöneliyorlar. Bölgemizde genellikle üç ila altı ay veya bir yıl süreli kiracı aranıyor."
Başakşehir'de çalışan emlak danışmanı Berkay Murti ise ilçede günlük kiralamanın yaygın olduğunu belirtiyor. Bu yöntemin ev sahipleri için daha karlı olduğunu ifade eden Murti, "Başakşehir'e olan yabancı ilgisi oldukça fazla. Gezmek, sağlık turizmi veya akraba ziyareti için gelenler kısa dönem kiralık ev arıyor. Boş evi olanlar ise günlük kiralamanın daha avantajlı olduğunu düşünüyorlar."
Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri (TÜGEM) Başkan Yardımcısı Mustafa Hakan Özelmacıklı ise son iki yılda ülke genelinde günlük kiralık ilan sayısının yüzde 50 arttığını belirtiyor. Son zamanlarda yüzde 25 zam sınırı nedeniyle evini kiraya verecek olanların eşyalı kısa dönem kiralama modeline yöneldiğini söylüyor. Özelmacıklı, "Konut arzının yetersiz olması nedeniyle bu durum kiralık ev arayanlar için olumsuz bir durum. Bu nedenle dünyada Airbnb'ye yasak getiren ülkeler bulunuyor. Ülkemizde ise kısa dönem kiralama sektörü hızla büyüyor, ancak sıkı bir denetim gerekiyor. Maalesef, zorunlu olmasına rağmen kimlik bildirimi yapılmadan evler kiralanıyor. Yasal zeminde faaliyet gösterenlerin oranı ise yüzde 10-15 civarında" diyor.