URFALI MATEOS VEKAYİ-NAMESİ(952-1136) VE PAPAZ GRİGOR'UN ZEYLİ(1136-1162)
Nedim İlikçi
Değerli okurlar; Ortadoğu coğrafyasının, Anadolu’nun ve Türk tarihinin incelenmesinde, bizlere önemli bilgiler sunan tarihçilerden biri de Urfalı Mateos’tur. XI. yüzyıl sonunda ve XII. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan bu tarihçi bütün hayatını Urfa’da geçirmiştir. Anadolu, Suriye, İsrail, Filistin başta olmak üzere İstanbul, Balkanlar, Güney Kafkasya, Doğu ve Güneydoğu’nun birçok yerinde 952-1136 yılları arasında vuku bulmuş olayları yazmıştır. Vefatından sonra öğrencisi Papaz Grigor, O’nun yaptığı işi devam ettirmiştir. Papaz Grigor da 1136-1162 yıllarında vuku bulan olayları yazmış ve Urfalı Mateos’un kitabına ek yapmıştır.
Urfalı Mateos yazdığı birçok olaya bizzat şahit olmuştur. Bir kısmını ise kendisine nakledildiği şekliyle kaydetmiştir. Özellikle o dönemde gerçekleşen haçlı seferlerini ve haçlıları, dikkate değer bir nezihlikte okuyucuya aktarmıştır. Haçlılarla Müslümanların mücadelesini, haçlıların bu topraklarda kurdukları prenslikleri ve neler yaşayıp-yaşattıklarını ayrıntılarıyla anlatmıştır. Bu coğrafyada yaşayan halkların ve inanç guruplarının birbirleri ile mücadelelerini ve aldıkları pozisyonları ayrıntıları ile işlemiştir. Türklerin Anadolu ve yakın şark bölgesinde etkinlik kazandıkları döneme şahitlik etmiştir. Mateos’un Vakayinamesinde anlattığı olayların ve ayrıntıların, dönemin tarihçileri tarafından kaydedilmemiş olması Mateos’un Vekayinamesini daha özel kılmıştır.
Kitapta; Van ile ilgili de birçok bilgi verilmiş. Bu bilgilerden biri de 1111 yılında Van’da meydana gelen şiddetli deprem ile ilgilidir. Bu depremle ilgili başka kaynaklarda da genel bilgiler verildiğini biliyorum. Ancak 1111 Van depremini bu oranda ayrıntılı anlatan bir kaynağa rastlamadığımı belirtmek isterim. Mateos bu depremi şöyle anlatıyor:”Bu yıl kış mevsiminde Vaspuragan (Van) eyaletinde büyük tahribat vuku buldu. Ermeni memleketinde, karanlık bir gecede, korkunç bir nişane belirdi. Gökün en yüksek bir yerinden bir ateş çıktı ve parlamaya başladı. Ateş Vaspuragan Denizini(Vangölünü)vurdu ve deniz şiddetli bir gürültü çıkardı. Ateş karaya vurdu ve toprak ile sular şiddetle sarsıldı. Deniz kan rengini aldı ve ateş, girdapların yüzünü yardı. Sabahleyin deniz kıyısında, ölmüş balık yığınları göründü. Bu sayısız balık leşlerinin fena kokusu her tarafı tuttu. Toprağın birçok yerinde korkunç uçurumların açılmış olduğu da görüldü.”diyor… Mateos’un anlatımından anladığım kadarıyla, 1111 Van depremi kış mevsiminde ve gece olmuş. Depremin merkez üssü Van gölüymüş. Yer sarsılmadan önce Vangölü’nün üzerinde ateş topu görülmüş. Depremin şiddetinden Van gölünde girdaplar oluşmuş ve tsunami gerçekleşmiş. Tsunami sebebiyle Vangölünde yaşayan balıklardan birçoğu karaya vurmuş ve telef olmuş. Depremin şiddetinden yer yarılmış. Bu bilginin depremin yine gündem olduğu bu günlerde fayda arz edeceğini ve bilim adamlarımız için de kaynak teşkil edeceğini düşünüyorum.
Mateos; kitabının bir başka bölümünde 1071 Malazgirt savaşının anlatırken:””İmparator Diojen esir edilip Sultanın(Alparslan’ın)huzuruna getirildi.Onunla beraber birçok Romalı kumandan da zincire bağlı oldukları halde Sultan’ın huzuruna götürüldüler.Birkaç gün sonra Sultan imparator Diojenle sulh akdetti ve O’na bir kardeş gözüyle baktı.Çünkü Sultan,bu aht için Allahı şahit tutmuş olup,İranlılarla(Türklerle)Romalıların arasında sıkı ve daimi bir dostluk ve ittifak ahdetmişti.O,bundan sonra imparatoru,tahtına avdet etmek üzere büyük bir törenle İstanbul’a uğurladı.”…..” Romalılar Diojen’in gözlerini çıkardılar ve O bu acıya dayanamayıp öldü.Sultan bunu haber alınca ağladı ve Diojen’in akibetinden dolayı çok kederlendi...”Sultan:”Romalıların Allah’ı yoktur.İranlılar ile Romalılar arasında akdedilmiş olan dostluk ve ittifak yemini bugün çözülmüş oldu.”.….”O,Diojen’i hatırlayıp ah çekiyor ve bütün İranlılarla beraber O’nun akibeti için ağlıyordu.””
“Urfa’lı Mateos Vakayınamesi(952-1136)Ve Papaz Grigor’un Zeyli(1136-1162)” isimli kitap Urfa’lı Mateos tarafından yazılmış. Türkçeye Hrant D.Andreasyan tarafından tercüme edilmiş. Kitabın açıklayıcı notları Edouard Dulaurer ve Prof.Dr. Halil Yinanç tarafından yazılmış. Kitabın dördüncü baskısı Türk Tarih Kurumu Yayınlarından 2019 yılında piyasaya çıkmış ve 411 sayfadan ibarettir. Anadolu ve Orta Doğu coğrafyasının yaklaşık bin yıl öncesini, Ermeni tarihçi Urfalı Mateos’un ve öğrencisi Papaz Grigor’un gördükleri ve duydukları ile anlamak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu tavsiye ediyorum. Kalın sağlıcakla…