Atilla Dinçer

Motorlu Taşıtlar Vergisi

Atilla Dinçer

Motorlu Taşıtlar ile ilgili vergi düzenlemeleri 197 Sayılı kanunla düzenlenmiştir.Türk Vergi Mevzuatına göre, servet unsurlarının tamamını değil, sadece motorlu taşıtları kapsamına alması hasebiyle Motorlu Taşıtlar Vergisi, özel servet vergisi olarak da mütalaa edilebilir.

Büyük bir mükellef kitlesini ilgilendirmesi nedeniyle motorlu taşıtlar vergisinin, vergi mevzuatında önemli bir yeri vardır. Bu verginin konusunu münhasıran kanunda belirtilen tarifelerde yer alan karada, denizde, havada, göl ve nehirlerde insan, hayvan ve eşya taşımaya mahsus ve makine gücüyle hareket eden motorlu taşıtlar oluşturmaktadır. Bu kanuna göre vergiyi doğuran olay, “motorlu kara taşıtları için Karayolları Trafik Kanunu uyarınca aracın trafik şube ve bürolarına, uçak ve helikopter için Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne, motorlu deniz taşıtları için liman ve belediye siciline kayıt ve tescil” edilmesidir. Dolayısıyla motorlu taşıtlar vergisi, anılan taşıtın ait olduğu sicile kayıt ve tescili ile anlam kazanmaktadır. Kanun kapsamında olması gerektiği halde örneğin trafik siciline kayıtlı olmayan bir aracın trafiğe çıkması yasal olarak mümkün değildir. Ayrıca kanunda sözü edilen tescilli araçların satış veya devir edilmesi hallerinde taşıtın yeni sahiplerinin taşıtı kendi üzerlerine kaydettirmeleri ve tescil belgesi almaları zorunludur. Bu kanunun mükellefleri; taşıtın ilgili sicilde adlarına kayıt ve tescil edilmiş olan gerçek ve tüzel kişilerdir. Yasal olarak sicilde adlarına kayıtlı taşıt bulunanlar bu verginin mükellefidirler. Ancak Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) mükellefi olan kişilerin vefat etmeleri halinde, motorlu taşıt, adlarına kayıt ve tescil edilinceye kadar vefat eden üzerine çıkacak vergilerden mirası reddetmemiş mirasçılar sorumlu tutulmuştur.

Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa göre; İlk defa kayıt ve tescile konu olup olmaması ile takvim yılının ilk veya ikinci altı ayı içinde olmasına göre mükellefiyet tesis edilmektedir.

Takvim yılının ilk altı ayı içinde yeni kayıt ve tescil olunan taşıtlarda mükellefiyet, kayıt ve tescilin yapıldığı takvim yılı başından itibaren, takvim yılının son altı ayı içinde yeni kayıt ve tescil edilen taşıtlarda mükellefiyet kayıt ve tescilin yapıldığı son altı aylık dönemin başından itibaren başlamaktadır. Keza takvim yılının ilk altı ayı içerisinde satış ve devir yapılan taşıtlarda devralan bakımından mükellefiyet aynı takvim yılının ikinci altı aylık dönemin başından itibaren, takvim yılının son altı ayı içerisinde satış ve devir sebebiyle kayıt ve tescil yapılan taşıtlarda mükellefiyet, devralan bakımından takip eden takvim yılı başından itibaren başlamaktadır.

Bu kanuna göre motorlu taşıtın bağlı olduğu sicilden silinmesi sonucu mükellefiyet sona ermektedir.Eğer silinme işlemi takvim yılının ilk altı ayı içerisinde yapılmışsa ikinci altı aylık dönemin başından, ikinci altı aylık dönem içerisinde yapılmışsa takip eden takvim yılı başından itibaren mükellefiyet sona ermektedir.

Motorlu taşıtların satış veya devri hallerinde, bu işlemin, satış ve devir işlemini yapan noterler tarafından bağlı bulunulan tescil kuruluşu ile birlikte vergi dairesi müdürlüklerine bildirilmesi zorunlu tutulmuştur.Bu kanuna göre özellik arzeden hususlardan biri de trafikten çekilen veya hırsızlık sonucu çalınan araçların durumlarıdır. Trafikten çekilen araçların tescil kaydının silindiği tarihi takip eden dönemin başından itibaren mükellefiyet son bulmaktadır. Hırsızlık sonucu çalındığı anlaşılan araçların bir ay geçtikten  ve araç sahibinin talep etmesi üzerine trafik tescil kaydı silinmektedir.

Motorlu Taşıtlar Vergisi her yıl Ocak ayının başında bu kanuna göre belirlenen vergi tarifelerde yer alan miktarları üzerinden, mükellefi tarafından herhangi bir beyan olmaksızın tahakkuk ettirilmiş sayılmakta ve tahakkuk olunan vergiler Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenmektedir. Yaklaşık olarak 18 milyon taşıt sahibinin bulunduğu ülkemizde 2014 yılı Motorlu Taşıtlar Vergisi bir önceki yıla göre % 3,93 oranında artırılmıştır.

Bu konuda son olarak indirimli motorlu taşıtlar vergisi uygulamasından bahsetmekte yarar olacağı kanısındayım. Zira kamyon, kamyonet ve otobüs hariç olmak üzere; otomobil, jeep, kaptıkaçtı, transporter, panelvan, arazi taşıtı vb. taşıt sahiplerinin maliki oldukları taşıtların kasko değerinin % 5"ini aşan tutarda motorlu taşıt vergisi ödeme mükellefiyetleri söz konusu olduğunda, bir alt kademedeki vergi ödenmektedir. Örneğin; 2012 model bir taşıtın, motor silindir hacmi 3.600 cm3, kasko sigortasına esas değeri ise 250 bin TL olduğu farz edilsin. Tabloda 1-3 yaş sütunundaki 3501-4000 cm3 sırasına bakıldığında; 2014 vergisi 11.940 TL.'dır.  Kasko değerinin % 5’i ise (250 bin TL x % 5 =) 12.500 TL'dır. Buna göre; taşıtın vergisi, kasko değerinin % 5’inden fazla olduğundan bir alt kademedeki vergi olan 7,595 TL dikkate alınmaktadır. Buna göre taşıt sahibi 11.940 TL yerine 7.595 TL MTV ödeyecektir. Bu kapsamdaki taşıt sahiplerinin beş yıllık zaman aşımı süresini göz önünde bulundurarak 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında, kasko sigorta değerinin % 5’inden fazla MTV ödemeleri halinde, herhangi bir sigorta acentesinden temin edecekleri    “kasko sigorta değeri bildirim formunu”, bağlı bulundukları vergi dairesine verecekleri dilekçeye ekleyerek düzeltme talebinde bulunarak geri alabileceklerdir.

 

            

Yazarın Diğer Yazıları